S - 36

79.8K 2.7K 144
                                    


Ümitlerimi yitiren o korkunç ve hatırlamak istemediğim günlerin üzerinden bir hafta geçmişti. Hem yanağım hem de dudağım iyileşmiş artık o günlerden iz kalmamıştı.

En özeli karnımdaki mucizeydi. En kötü anımızda bize verildiği için kendimi üzerek onu da etkileyemezdim. Hafızamdan kazıyarak çıkarttığım o iğrenç anıları asla konuşmuyorduk. Buna ailemde dahildi. Yalnızca ilk bir kaç gün medyada yer almıştı ama Ömer o işi hallederek haberleri kaldırtmıştı. Tıpkı bana bunu yapan iki adiyi ortadan kaldırdığı gibi. Ne yaptığını bilmiyordum ama ömürleri boyunca acı çekerek yaşayacaklarını söylemişti.

Beni başkaları kaçırdığı için Yağız'ın bu işin içinde olduğunu bilmiyordum. Hiç görmemiştim.

Ah neyse bunu düşünmeyeceğim.

Karnımda üç haftalık ufacık minicik bir fasulye var ! Evet ona fasulye diyorum. Bence yakışan bir isim oldu.

-"Dila ? Nerede kaldın ?"

Ömer'in seslenişi üstüne yatak odasından çıkıp yemek odasının yolunu tuttum. Masanın baş köşesine oturmuş beni bekliyordu.

-"Geldim. " diyip sağ tarafına oturdum ve ona baktım.

Bebeğimizin olduğuna Ömer'in böyle mutlu olacağını bilseydim ilk evlendiğimizde isterdim !

-"Şimdi güzelce karnını doyuruyorsun. Yeterince güçsüz bedenin." diyip bir haftadır yaptığı gibi ilk benim tabağımı doldurdu.

İtiraz etmeden yavaş yavaş yemeye başlamıştım. Midemin aldığı kadarını yani çeyreği sayılır onu yiyordum. Ömer her ne kadar kızsa bile elimden bir şey gelmiyordu.

-"Şunu da ye-"

Midemin ağzıma gelmesiyle elimi dudaklarımın üzerine getirip koridordaki banyoya koştum. Siyah klozeti açtığım gibi yediğim iki lokmayı öğürerek çıkarttım. Kusmak haricinde boş boş öğürmekten boğazım acımıştı.

-"Dila'm ne oldu güzelim ? İyi misin ? Hemen hastaneye gidelim."

Elimi kaldırıp hayır anlamında salladım ve sifona basıp lavaboda elimi yüzümü yıkadım. Ağzımda ki berbat tat yüzünden dişlerimi fırçalamıştım. Ömer hala dikkatle beni inceliyordu.

-"Ömer bunun olabileceğini doktor söylemişti. Endişelenme." dedim yüzünün renginin attığını fark edince.

Yüzümü okşayıp dudaklarını alnıma bastırdı.
-"Gel yat istersen." dedi.

-"Hayır kahvaltımızı yapalım. Yani yapabilirsem." diye mırıldanıp elini tuttuktan sonra yemek odasına geri gittik.

Nefesimi tutup karnımı doyuracak derecede yiyebilmiştim. En azından aç kalmayacaktım.

-"Annemler gelecek bugün. Sen işe gidebilirsin. " dedim kahvaltıdan sonra.

Birlikte oturma odasına geçmiş oturuyorduk. Göğsüne kıvrılıp yatmak çok güzel olsa bile işleri olduğunu biliyordum.

-"Seni bırakmak istemiyorum." dedi aldığı nefesle göğsünü şişirirken.

-"Sen bilirsin sevgilim. " dedim kısık sesle.

-"Canını sevdiğim." Yanağımı seslice öpünce kıkırdayıp ona sarıldım.

Kucağında oturtup elini karnıma koyduğunda gözlerim sevinç göz yaşıylarıyla doldu. Parmak uçlarıyla yavaşça okşarken yüzünün her bir mimiğini dikkatle izliyordum. Olağanüstü bir şeye dokunuyormuş gibi incelerken dudakları yukarı kıvrılmıştı.

SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin