SEVDA

S - 27

Annemin çağırması ile Ömer salona giderken ben mutfağa geçmiştim. İçeride konuşulanları kulak uğultumdan duymuyordum. Adım attıkça mutfakta birilerine çarpıyor sürekli yüzümü yelliyordum.

Aşırı derecede heyecanlıyım !

En sonunda Yıldız abla mutfağa girince sabit kaldım.

-"Kahveleri yapmaya başlayalım." dediği gibi bir sandalyeye oturdum. Ayakta durmaya halim kalmamıştı.

-"Ben götüremem ! Kesin dökerim bakın ellerim çok titriyor !" dedim kısık sesle bağırıp.

-"Dila biraz sakin olur musun ? " Ela'nın çatık kaşlı yüzü önüme geldiğinde içim içimi yiyordu.

-"Olmaya çabalıyorum. Hadi oyala beni. Melih yanına geldi mi ?" diye sormamın sebebi sadece aklımı dağıtmaktı.

Sorum karşısında omuzları düştü.
-"Evet. Nedense bitmiş ilişkimiz için çabalayası tutmuş."

Tamam bu iyi bir şeydi.

-"Daha ne istiyorsun ?"

-"İstediğimden emin değilim." dedikten sonra kahve yanı bardaklarını tepsiye dizmeye gitti.

Kahveler hazır olduğunda üç tepsi olmuştu. Birini alıp dikleştim. Çiğdem eğilip elbisemin eteklerini düzelttikten sonra mutfaktan çıktım. Arkamdan Ela ile Aslı geliyordu. Bir sürü gözün eşliğinde kahveleri dağıttık. Tuzlu kahve işini sevmediğim için herkes gibi Ömer'e de normal verdim.

Ben zaten stresliydim Ömer de gözlerini benden ayırmayınca daha çok stres doluyordum !

Bakmasana be adam !

Yıldız abla ellerimizden tepsiyi aldığında kenarda kalan sandalyelere oturduk.

Bir yudum alan Sami amca söze girdi.
-"Evet sebebi ziyaretimizi biliyorsunuz. Biz yine de usulünce konuya girelim. Oğlumuz ve kızımız birbirini sevmiş istemiş. Bize düşen görevimizi yapmaktır. Allah'ın emri Peygamberin kavli ile kızınız Dila'yı torunum Ömer'e istiyoruz."

Nefesler tutulduğunda Ela'nın alttan alttan sırıtması sinirimi bozunca dirseğimle ona çaktırmadan vurdum. İyice gevşedi ! Sanki komik bir şey var ben burada ter dökerken o gülüyor.

-"Kızımızı sizden daha iyi birine teslim edemezdik can dostum. Verdim  gitti !" diyen dedemle herkesin yüzünde gülücükler açıldı.

Annemle babama baktığımda gözleri hüzünlüydü ama gülümsüyorlardı. Şermin hanım ise evet o da gelmişti. O da mutluydu. Burada olmasına her ne kadar memnun olsam da keşke Ömer'e böyle davranmasa diye demeden geçemiyordum.

Annemin işareti ile ayağa kalktım. Dedemlerden başlayıp ellerini öperken eğilince diğer elimi göğüs dekolteme koyup öyle eğiliyordum. Ömer de benim gibi ellerini öpmüş yanımda durmuştu. Herkes tarafından dikkat çeken şey Ömer'in annesine bakmayışı oldu. Ona bu konuda bir şey diyemezdim.

Farkında olmadan herkesin ortasında ayakta olduğumuzdan bütün akrabalarımız bizi inceliyordu. Keşke elini tutup güç alabilseydim.

Yıldız ablanın nişan tepsisini Ela'ya vermesi ile hazırlanan köşenin önüne gittik. Pampaslar ve çeşitli objelerin yanı sıra mumlar ışıklar çok hoş görünmüştü.

Sami amca ile dedem gelip birlikte güzel manidar bir konuşma yaptılar. İlk önce benim titreyen parmağıma ardından Ömer'in parmağına yüzükler takıldı. Dedem makasla kestiğinde herkes alkışlamıştı.

-"Allah bir ömür mutlu mesut etsin." Dedem ikimizinde ellerini sıkıp gülümsedi ve yerine geri geçti.

Sonrasında aile fotoğrafları çekilmişti. Ömer'in sıkıldığı her halinden belli olurken sadece katlanıyordu. Ondan farksız sayılmazdım. Çünkü bu tempodan çok yorulmuştum.