Yılbaşında geçirdiğimiz hareketli ve yorucu gecenin yorgunluğunu üzerimden atar atmaz oğluşum için alışverişe çıkmıştım.
Bir kaç ufak tulum tarzı kıyafet almıştım ama artık almaya başlamalıydım.
Çok sevgili eşim başını işlerinden kaldıramadığı için ben annemle çıkmıştım. Alışveriş merkezinde buluştuktan sonra ilk iş büyük bir bebek mağazasına girdik. Annem de en az benim kadar bebek kıyafetlerine düşkün olduğu için ikimizde mağazanın ayrı yerlerinde kendimizi kaybettik.
Doldurduğum alışveriş sepetlerini çalışan kızlarla kasaya gönderirken annemi bulur bulmaz seçip aldıklarına baktım.
Çok tatlı parçalar seçmişti. Çoğunlukla beyaz kıyafetler almıştım. En çok minik tulumlara bayılıyordum. Bence bebeklere tulum çok yakışıyordu.
-"Şunlardan da alalım eve gidince yıkarsınız hemen." Annemin baktığı bölüme yürüdüğümde bebek deterjanları vardı. Onlardan da beş altı şişe alıp görevli kıza uzattım.
Artık mağazayı yeterince boşalttığımı düşünüp kasaya yürürken telefonum çalmaya başladı.
-"Efendim sevgilim ?" diyerek açtım ve çantamı kenara koydum. Aldıklarımız kasadan geçerken uzun süreceğinin farkındaydım.
-"Ne yapıyorsun güzelim ?"
-"Alışveriş yaptım ocağımıza incir ağacı dikiyorum aşkım." diyip kıkırdadım.
Annem de gözlerini devirip gülmüştü. Ona yardım eden kadınla aldıklarımızı çantalara koyuyordu.
-"Yap güzelim yap lafı mı olur ama kendini çok yorma." dediğinde onu özlediğimi hissettim. Keşke hep dip dibe olsak.
-"Olur sen neden aramıştın ?" diye sordum.
-"Eve adamları yolladım onu söylemek için aradım. Ben aklımdan bir şeyler ayarladım bittikten sonra beğenmezsen yeniden yaptırırız." dediği şey oğlumuzun odasıydı.
Onun zevkini beğenmemek elde mi ? Elinin değdiği her şey mükemmelleşiyor.
-"Güzel olacağına eminim. " dedim gülümseyerek.
-"İşin bitince ara seni almaya gelirim." dedikten sonra vedalaşıp kapatmıştık.
Otoparkta bekleyen şoföre haber verip çantaları teslim ettik ve kaldığımız yerden devam ettik. Açıkçası oğlum için alışveriş yapmaktan yorulmazdım. Çok eğleniyordum. Özellikle bu minik kıyafetlere gireceğini hayal ettikçe sabırsızlanıyordum.
'
Aylar ayları kovaladığında suyumun gelmesiyle soluğu hastanede almıştık. Korkulu ve beni acıdan öldürecek anları beklerken aksine oğlum o kadar kolay doğmuştu ki hepimiz rahat bir nefes almıştık.
Oğlumuzun ismi ise babasının isteği üzerine Poyraz olmuştu.
-"Düzgün tutar mısın şunu Ömer ?"
Sanki market poşeti tutar gibi çocuğumuzun pusetini tutuyordu.
Doğumdan sonra bir kaç günün ardından kontrole gitmiş şimdi eve gelmiştik.
-"Düzgün tutuyorum ya kızım niye beni de strese sokuyorsun !" diye kızınca gözlerimi devirdim.
Yatak odamıza çıktığımızda puseti berjere koydu. İçinden sarıp sarmaladığım oğluşumu aldım ve yatağa bıraktım. Geriye açtığı büyük gözleriyle bakınca göğsüm mutluluktan sıkıştı.
-"Sarma gibi yapmışsın çocuğu." Ömer bedenimi kenara itikleyip Poyraz'ın üzerine eğildi. Önce battaniyesini sonra kalın tulumunu açıp içerisinden çıkarttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA
RomanceKalbinde büyüttüğü adamı karşılıksız sevmeye daha ne kadar dayanabilecekti ? 21.08.2019