-10. BÖLÜM -

15.3K 323 31
                                    

Neredeyse tüm Mardini gezen Elvan Ersan  ve Ali Asaf en sonunda akşam yemeği için rezervasyon yaptırdıkları restorana geldiler.

Karşılıklı güzel şekilde yemek yiyen ikili hem sohbet ediyor hemde yemek yiyorlardı.

"Asaf."

"hı." karısı bu cevaba gülümseyip elindeki çatalla Asafın gömleğini gösterdi.

"çorba damlatmışsın." Asaf gömleğine bakıp sonrada karısına baktı.

"bir şey olmaz. Silerek geçer herhalde."

"geçer. Sileyim mi?" Asaf kafasını sallayıp.

"evet." dedi. Elvan Asafın yanındaki sandalyeyi adamın dibine çekip masadaki ıslak mendilden aldı ve gömleği dikkatlice sildi. Zaten siyah gömlek giymişti. Gerçi bu adam fazla beyaz giymiyordu. Bunu fark etmişti ama hiç soramamıştı. En azından şimdi sormalıydı.

"Asaf bir şey sorucam?"

"sor."

"sen neden hiç beyaz kıyafet giymiyorsun. Fark ettimde her renkten var neredeyse. Yani koyu olanlardan. Açık renkler yok."

"bilmem. Siyahın yakıştığını düşünüyorum. Hem benim yanımda beyaz yada renkli giyinen biri var. Ben fazla renkli olmasamda olur." Elvan adama gülümseyerek bakıp yanağından öptü. Adamının yanağında kalan rujla kıkırdayıp ruju adamın yanağından sildi.

Asaf ve Elvan yemekten sonra restorandan çıkmışlardı. Birlikte otele gidiyorlardı. Daha çok Asafların kendi oteline. Çünkü orada Asafa ait, zaten bi odası vardı. Onun için ayrı tasarlanmış bir odaydı.

En sonunda otele gelen çift otelin en üst katına çıkmıştı. Asaf kapıyı kartla ve de ayriyeten şifreyle açıp içeri girmişti. Elvan da Asafın arkasından girip koridorda kendisini karşılayan askılığa çantasını asmıştı.

Asaf içeri geçip direk mutfak olan yere girmişti.

Elvan ise odada gezip balkona çıkmıştı. Neredeyse tüm Mardini gören bi manzarası vardı. Arasıra yanıp sönen ışıklar ve oldukları yerden dolayı turist insanları görebiliyordu.

Elvan beline sarılan kollarla arkasına dönmek istedi ama Asaf kafasını kadının omzuna koyup

"çok güzel manzarası var. Ama bir taraftan bu manzara insanları yanıltıyor. İçinde çok fazla acı barındıran yerin nasıl bu kadar güzel taşı toprağı olabilir diye hep düşündüm."

"belki acılarını dışa vurmak yerine içinde tutuyordur."

"evet. Galiba. Bende hep bu düşünceye varıyorum." Asaf karısını kendine doğru çevirip yanaklarını tuttu.

"inşallah biz hep mutlu olacağız." Elvan gülümseyip adamın ellerinin üstüne ellerini koydu.

"inşallah." Asaf karısına olabildiğince güven verici bir şekilde alnından öptü ve beline ellerini yerleştirip kendine çekti. Kadına sıkıca sarıldıktan sonra kadının elini tutup içeri girdi ve balkonun kapısını kapatıp perdesini çekti.

Sonrada karısına dönüp yanaklarını tuttuğu gibi kafasını yukarı kaldırdı ve dudaklarını karısının dudaklarına bastırdı. Dudaklarını kıpırdatmaya başlayınca karısıda ona karşılık vermeye başlamıştı. Bir elini karısının beline koyup biraz daha yükselmesine yardımcı oldu.

Elvan ise kollarını adamın boynuna dolayıp kendisini öpüşmeye kaptırmıştı. Birden duvara yaslanmasıyla kafasını geri çekip Asafa baktı.

Adam ona gülümseyip tekrardan öpmeye başladı. Asaf ellerini karısının kalçasına koyup yukarı doğru kaldırdı. Elvan da bacaklarını adamın beline dolayıp kendisini duvara yasladı.

ELVAN ERSANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin