Ellerim, kan içinde karşımda boylu boyunca yatan adamı yaşatmak için her şeyi yapıyordum.
Yanımdaki hemşireye tıslayarak "bana yardımcı doktor bul. Hemen. Çabuk." hemşire korkuyla hemen ameliyathaneden çıktı.
Asaf ameliyathaneden çıkan hemşireye baktı. Ama onunda bir şey söylemeyeceğini biliyordu. Ellerini kafasına koyup gözlerini sıkıca kapattı. Artık gözünden firar eden yaşınıda düşünmüyordu. Yeter ki sadece ailesi iyi olsundu.
Hemşire yanında başka bir doktorla hızlıca ameliyathaneye girdi. Artık annemde dayanamamış bayılmıştı. Ona yardım eden Efsunu ve hemşireleri görünce yerimden kıpırdayamadım.
Elvan hemşirenin, başhekimle birlikte ameliyathane ye girdiğini gördü. Ama sonra monitörden gelen sesle kafasını monitöre çevirdi.
O kadar kolaydı ki monitördeki çizgilere bakmak. Ama o insanın öldüğünü gösteriyorsa kendini kötü hissediyorsun. Tek bir hareketle monitördeki yamuk çizgiler dümdüz oldu.
Elvan kalbi duran adamın, kalbine masaj yapmaya başlamıştı. Yanına gelen başhekim eline aldığı elektro şok cihazıyla hastanın kalbine ve karnına elektrik verdi. Adam sedyeden biraz yükselip geri sedyeye düşmüştü.
Herkes monitöre odaklandı. Sadece yamuk bir çizgi isteniliyordu ama yoktu. Başhekim üst üste denedi. En sonunda Elvan tekrardan kalp masajına başladı.
Asafı için yapmalıydı. Onun için. Onu tek bırakıp bu ameliyata onun için girmişti. O mutlu olsun diye.
Karşısında yatan adamın kalbi atmıyordu. İçi acıyla doluyordu. Birden sadece birden monitörün sesi değişti. Kalbinin atma sesi geldi. Gözünden akan yaşla monitöre baktı.
Çok zayıf bir atıştı. Ama düzeltecekti. Adamı için. Sevdiği için.
Baş hekimle birlikte ameliyata devam etti. Sırtındaki yarayı da ameliyat edip güzelce kapattılar.
Ameliyat sonlandı. Elvan şimdi üstündeki kanla birlikte ameliyathaneden çıktı. Başı dönüyordu ama şuan bayılmaması gerekiyordu.
Ameliyathaneden başhekimle çıkınca Asaf karısına baktı. Üstündeki kan, onu ilk defa böyle görüyordu. O babasının canı kurtarmak için her şeyi yapmıştı.
"Elvan. Elvanım güzel bir şey söyle." Elvan'ın midesi bulanıyor. Üstelik kusacak gibiydi. Sonuçta hamile ve sabahtan beri adam gibi yemek yemedi. Birde bu olaylar. Kendisini kötü hissetmesine yetti.
Başhekim kadının omzunu sıkıp koridorda başka tarafa ilerledi.
Asaf karısının yanına gidip ellerini omzuna koydu.
"Elvan. Bir şey desene." Elvan kendisini toparlayıp ellerini adamın beline sardı.
"bir kaç dakika lütfen. Çok yorgunum." adam karısına sıkıca sarıldı. Onun yorgunluğunu alabilecek gibi sarıldı.
Elvan kocasından yavaşça ayrılıp kocasının yüzüne baktı. "Asaf. Adamım. Babanın durumu kritik. İçeride kurşunu çıkartırken tekrardan yaraya düştü ve yeni bir yara açtı. Onun için ameliyat daha fazla zorlaştı. Şuan ilk 24 saat gözetim altında kalacak. Yani yoğun bakımda kalacak. O zamana kadar bir sıkıntı çıkmazsa normal odaya alacağız ve uyanmasını bekleyeceğiz. Asla umudumuzu yitirmeyelim. Çünkü baban geri döndü. Gene yapabilir bunu. " Elvan en sonunda susup konuşmadan beri gözlerine baktığı adamın yorgun olduğunu fark etti.
Adamına yaklaşıp tekrardan sıkıca sarıldı. Adamda ona sıkıca sarıldı. O şekilde uzun bir müddet kaldılar
Sonrada Elvan üstünü değiştirmek için soyunma odasına gitti. Doktor kıyafetlerini üstüne giyip yoğun bakıma çıktı. Cevat beyin odasına girip adamın yüzüne baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVAN ERSAN
FanfictionElvan silahın önünde duruyordu. Karşısındaki adam kadına dikkatlice bakıp tüm konağı yerle bir edecek kadar sert bir şekilde kükreyip "çekil kadın. Yoksa sende ölürsün." diye bağırdı. Herkes korktu ama Elvan Ersan korkmadı. O sadece Allahtan korkar...