Sabah uyandığımda yanımda Asafı bulmayı bekliyordum. Ama koca bir boşluk vardı. Gözlerimi kapatıp geri açtım. Sonrada yataktan çıkıp banyoya gittim. Elimi ve yüzümü yıkayıp banyodan çıktığım gibi dolabımın karşısına geçtim.
Bugün elbise giymek istemiyordum. Topukluda giymek istemiyordum. Üstelik Asaf nerede onu bile bilmiyordum.
Dolapta gözlerimi gezdirdim. Beyaz kollarında siyah dantel işlemeli bir tişört ve belden bağlanmalı bol pantolon alıp yatağa koydum.
Üstümdekileri çıkarıp, yatağa koyduklarımı üstüme geçirdim. Sonrada ayakkabılıktan Beyaz spor ayakkabılarımı alıp ayağıma geçirdim.
Makyaj masasına oturup sadece maskara ve pembe ruj sürdüm. Saçlarımı da tepeden sıkı bir şekilde toplayıp at kuyruğu yaptım.
Odamdan çıkıp aşağıya indim. Yağmurun odasına girdiğimde bunu görmeyi beklemiyordum. Bu adam burada uyuyamı kalmıştı. Koltukta kucağındaki Yağmurla uyuyordu.
Gülümseyip yanına gittim ve Yağmuru Asafın kucağından alıp yanağına koca bir öpücük bıraktım. Yağmuru beşiğine bırakınca adamıma ilerledim. Yanağına sulu bir öpücük koyup gülümsedim.
Uyanmadı. Kirpiklerine parmaklarımı değdirip tekrardan gülümsedim. Uyanmadı. Hadi ama bu adam şaka mı yapıyordu. En küçük öpücükte bile uyanıyordu.
Ellerimi Asafın alnına koyup ateşine baktım. Ateşi vardı. Gözlerimi sonuna kadar açıp ellerimi Asafın yanağına koydum. "Asaf, adamım. Kalksana. Sevgilim. Sevgilin sesleniyor, kalksana be adam." uyanmıyordu. Asafın havale geçiriyor olabileceğini düşündüm ama yok ya. Olamaz.
Ellerim yanaklarından alnına gitti. Sonrada saçlarına dokundum. Terliydi. Ellerimi tekrardan Asafımın yanaklarına koydum. "Asaf. Ali Asaf. Kalk hadi. Ulan kalksana adam. Doktorum lan. Bir hastadan bu denli korkamam. Kalk adam."
Ellerim adamın göğsüne gitti. Biraz durup düşündüm. Ayağa kalkıp hemen mutfağa koştum. Kadınlar çalışıyordu. "he- hemen ba - bana soğuk su verin. Fazla verin." kadınlar bana korkuyla bakıyordu. Kimse ne olduğunu anlamamıştı.
Bir kova su aldıktan sonra direk yukarı koştum. Az daha merdivenden düşecekken beni tutan Kerem beye baktım. Daha fazla ilgilenmeyen elimdeki kovayla bebek odasına girdim. "adamım. Bak bu suyu döküncede uyanmazsan seni döverim. Duydun mu?"
Birden suyu kafasından aşağıya döktüm. Asaf "soğuk." diye sayıklamaya başlayınca gülümseyip adamın yanaklarından tutup alnımı alnına yasladım.
"çok şükür adam. Çok şükür. Sen bi iyileş sana bunun hesabını soracağım." Asaf karısını duyuyordu ama çok üşüyordu.
Elvan arkasını dönüp yardım istemeye gidecekken kapıda onları izleyen Keremi gördü.
"Kerem bey, yardım eder misiniz? Onu odaya taşımalıyız." kafasını yavaşça sallayıp yanıma geldi. Asafın kolundan tutup ayağa kaldırdı. Bende diğer koluna girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVAN ERSAN
FanfictionElvan silahın önünde duruyordu. Karşısındaki adam kadına dikkatlice bakıp tüm konağı yerle bir edecek kadar sert bir şekilde kükreyip "çekil kadın. Yoksa sende ölürsün." diye bağırdı. Herkes korktu ama Elvan Ersan korkmadı. O sadece Allahtan korkar...