-22. BÖLÜM -

4.1K 148 3
                                    

Kahvaltımızı yaptıktan sonra restorandan çıkıp gitmiştik. Arabaya bindiğimizde Asaf arabayı çalıştırıp restorandan ayrılmıştı.

Eve geldiğimizde bana bakıp "akşam erken gelmeye çalışacağım kadın. Ve eğer bir şey olursa beni ara."

Kafamı sallayıp elimi bi yanağına koydum. Sonrada diğer yanağına dudaklarımı bastırıp kokusunu içime çektim. Sonrada elimi ensesine götürüp dudaklarımı kulağına yaklaştırdım. Kısık, sessiz, ama net bir şekilde "bu kadın seni çok seviyor adam. Bunu unutma. Sende bunu düşünerek hareket et adamım. Lütfen." diyip yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım.

Ondan ayrılınca Asaf gözlerime baktı. Sonrada kafasını şaşkın şaşkın sallayıp "bu adam seni seviyor kadın. Sende bunu unutma." dedikten sonra ensemde tutup beni kendisine çekti. Dudaklarıma çok güzel, beni havalara uçuracak bir öpücük kondurdu.

Gülümseyip arabadan indim. Sonrada eve doğru ilerledim. Zili çaldığımda Hanife abla kapıyı açınca içeriye geçtim. Direk yukarıya çıkıp odama girdim. Üzerimi değiştirip rahat bir şeyler giydim. Sonrada yatağa geçip biraz daha kestirmek istedim.

Şirkete geldiğimde arabadan inip şirkete girdim. Müdür aşağıda bi kadınla birlikte dosyalara bakınıyordu. Beni görünce direk yanıma koştu. "Ali Asaf bey."

"Samet bugün işleri hızlıca halledip gitmek istiyorum. Hadi anlat."

"tabi efendim." dedikten sonra duraksadım ve asansörün düğmesine bastı. Asansör kapısı açılınca bindik. Samet tekrardan düğmeye basıp kapıları kapattı. Sonrada bana bakıp "efendim Savaş bey ve onun bir çok ortağı tarafından sıkıştırılıyoruz. Üstelik evimize kadar gelen tehditler var. Aslında sizede gönderildi. Ama evinizin önüne bir şey getirilince kapıcının almasını söyledim. Toplamda 2 kutu var. Odanıza koydurttum."

"iyi yapmışsın. Pekala başka"

"efendim ihaleye gireceğimiz fiyat konusunda kararsısız. Hem az maliyetle hemde iyi bir sonuçla bu işten ayrılmak istiyoruz ama karşımızda Savaş bey varken biraz zor oluyor. Onun ne yapacağını kestiremiyoruz."

Kafamı sallayıp açılan asansör kapısıyla "Savaş beyi şirkete davet et. Toplantı yapalım. Belki bi ortak yön falan buluruz." dedikten sonra asansörden çıktım.

Odama girip işlerimin başına geçtim.

Aradan geçen 4 saatten sonra kafamı kaldırıp telefonuma baktım. Telefonu elime alıp kadınımı aradım. Uzun bir süreden sonra telefon açılmıştı. Açılır açılmaz uykulu bir ses "alo"

"kadın. Neden telefonu açman bu kadar uzun sürdü?" cevabı biliyordum ama onu biraz kızdırmak istiyordum. Bu kızgın halleri daha çok hoşuma gidiyordu.

"uyuyordum. Ve hala uyumak istiyorum adam. Ama sen beni düşünmüyorsun galiba."

Kaşlarımı çatıp "seni nasıl düşünmem. Düşünmesem ararmıydım?"

"oldu. Bide aramasaydın."

"tamam sen ters tarafından kalktın. Neyse sen uyu kadın. Kendine iyi bak. Ve yemek ye." dedikten sonra telefonu kapattım. O sırada kapıda tıklanmıştı. Telefonu masaya koyarken gel dedim.

İçeriye Samet girmişti. "efendim Savaş bey akşam yemeğinde buluşmayı kabul ediyor. Şirkete gelmeyecekmiş."

"pekala. Bu akşam mı?"

"evet efendim. Saat 7'de."

"tamam. Çıkabilirsin." dedikten sonra işlerime devam ettim. Elvanı arayıp akşam geç geleceğimi söylemem gerekiyor. Yada mesaj falan mı atmalıyım. En sonunda mesaj atma gereği duydum.

ELVAN ERSANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin