OCEAN [Nico di Angelo]

Bölüm On Yedi: Maia

ÖNEMLİ bir not: Tüm "popüler" kitapların bir de yan kitabı olduğunu fark ettim (selam @MyImaginaryDragons). Sizce yan kitap gibi bir şey çıkarıyim mi? Hatta ismi de "All About The Dark Ones" olabilir. Karakterlerle ve sizinle röportajlar ya da ne biliyim... Epilog bölümleri falan olabilir. Böylece yazar notlarından da kurtulursunuz, notları da orda yayınlarım. OCEAN ŞİİR KİTABI'ndaki şiirleri falan da silip ona yazarım. Ama siz bilirsiniz ve yap derseniz de daha iyi bir isim öneriniz varsa... Eh fikirlere açığım. (evet geçenlerde yayınladığım not)

Bu arada multi'ye bakmayan Tartarus'tan aşağı atlasın. Bizim Hayalet Kral'ımız <3 ve Three Days Grace- World So Cold <3

Nathan Smithson gitmiş miydi? Ah, harika, diye geçirdim içimden. Başım ağrıyordu ve -herzamak ki gibi- Nico'ya gıcık olmuştum. "Beni tutmadın, değil mi?" dedim Nico'ya bakarak. Nico'ysa sırıtmakla yetindi. "Ah, lanet olsun..." diye mırıldandım kendinimi yatağa bırakırken "Başım ağrıyor."

Annabeth, yumuşak bir ifadeyle bana baktı. "Hey, bundan daha dayanıklı olduğunu biliyorum. Kalk hadi, kehaneti tartışacağız."

Zorlanarak da olsa ayağa kalktım ve converse'lerimi ayağıma geçirdim. "Ben niye sürekli bayılıyorum?" diye sızlanmaktan kendimi alıkoyamadım. Herkes aynı anda omuzlarını silkti.

*********************************

Aphrodite'in geldiği akşam toplandığımız pinpon masasının etrafına toplanmıştık. Yanımda oturan Leo, elindeki metallerle ufak bir robot yapıyordu. İçgüdüsel olarak yanlış duran bir kabloyu düzelttim. Leo, şaşkın gözlerle bana bakarak "Bunu nasıl bildin?!" diye sordu. Nasıl mı bilmiştim? Omuz silktim "Bilmem.". Leo sırıttı ve robotuna geri döndü.

Kheiron hafifçe öksürdü ve "Ehh..." dedi "Görünüşe göre bir kehanetimiz var." Herkes kelimenin gerçek anlamıyla bıkmış gözlerle birbirlerine baktılar.

"Alıştık artık zaten." dedi Percy "Her yıl aynı şey." Çinli-Kanadalı çocuk onun sözlerine hafifçe güldü. Rachel kehaneti tekrarladı:

"Dünya yok oluşun eşiğindeyse yine,

Dünyayı kurtarmışların çağrısıdır bu,

Katilin, ışığın ve ölümün eşliğinde kahramanlar batıya yol almalı,

Tamircinin ateşiyle birisi yanmalı,

Ölüm Meleği, o ki aşkı tekrar tadacak,

Bir yemin aşkını bağlayacak,

Katilin soğuk bıçakları gözyaşlarını akıtamaz ama,

Okyanus, o ki bin cana feda."

Kheiron, düşünceli bir şekilde bana ve Nico'ya baktı. "Pekala." dedi sonunda " 'Dünyayı kurtaranlar' kehanetteki yedi melez olmalı. Percy, Annabeth, Piper, Jason, Leo, Frank ve Hazel bu göreve gidiyor bu durumda. Tamirci..."

"Tamirci Leo olabilir." dedi Annabeth. "Olmayadabilir. Ama eğer Leo'ysa -ki ben öyle olduğunu düşünüyorum- görünüşe göre Leo birisini incitecek."

Percy, lafa karıştı "Ve bence Ölüm Meleği'de Nico olmalı. Daha önceki şu kehanette de ondan melek diye söz edilmişti. 'Sonsuz ölümün anahtarını tutan meleğin, ikizler söndürecek son nefesini.' "

Kheiron ve Annabeth başlarını sallayarak Percy'yi onayladılar. Leo, sırıttı "Nico? Kimi sevdiğini söyle de önden önlem-" Ve kafasına bir kemik parçası yemesiyle sustu. Ama hala gülmeye devam ediyordu.

Annabeth, gülmemek için sıkı sıkı kapattığı dudaklarını araladı ve "Neyse, devam edelim" dedi "Bence katil Ebony... Nathan'ı öldürdü -ya da neredeyse öldürüyordu." Geçmişimden bahsetmemişti ama ikimiz de bunu demesindeki asıl nedeni biliyorduk.