Her yazar gibi, ben de sizden finali multi'deki şarkıyla okumanızı isteyeceğim. Bu şarkıyı herkes sevmez, final için de kısa kalıyor aslında ama tekrar başlatabilirsiniz... Sadece benim kötü hissettiğim zamanlarda dinlediğim bir şarkı ve ilk finalimde böyle bir şey olmasını istedim...
Ve final, tabiki de tüm serinin ilham kaynağı @Darkprincess_02 için.
Neyse, işte karşınızda The Dark Ones Series'in ilk kitabı Ocean'ın finali...
"Çocuk bir daha asla ağlamadı ve öğrendiği şeyi asla unutmadı: Sevmek yok etmekti ve sevilmek, yok edilecek kişi olmaktı."
Cassandra Clare, Kemikler Şehri5 gün sonra
-Annabeth-
"E- ebony?"
"Git başımdan."
Döndüğü günden beri Hades kulübesinden çıkmamıştı. Bir kez bile. Tahminen Nico'nun ölümünü hala kabullenememişti de. Yani, Ebony hayatı boyunca sadece iki kişiyi sevmişti: annesi ve Nico. Ama ikisi de ölmüştü. Yine de... Cenazesine gelmek isterdi, değil mi?
Ebony, dudakları titrerken sordu "Cenazesi bugün mü?"
"Evet. Üzgünüm, Ebony."
"Orda olacağım." Ardından kızarmış gözlerini Nico'nun elinde tuttuğu bir fotoğrafından kaldırdı ve çok hafifçe gülümsedi "O benim cenazeme gelmemişti, değil mi?"
"Hey, sen bunu nerden biliyorsun?"
Omuzlarını silkti "Tahmin ettim."
••••••••••••••••••••••••
-Ebony-
Onun yokluğu, kelimelere sığdıramayacağım kadar berbatken tamamıyla yok olduğunu kabullenmek Ceza Tarlalarında çekeceğim işkencelerden biri olmalı.
Konuşmayı benim yapmam gerektiğini söylemişlerdi ama... Yapamazdım. Tek yapabildiğim kefenini hazırlamak olmuştu. Üstünde kanat ve kurukafa desenleri vardı. Aynı zamanda Nico'yu ve beni de çizmiştim. Aphrodite kızları, kefene her an bayılabilirmiş gibi bakıyorlardı. Çizdiğim resimde, Nico ve ben ellerimizi birleştirmiştik ve Nico'nun arkasında Hades'in sarayı, benim arkamdaysa okyanus olmak üzere iki farklı manzara vardı.
Bunu görmek beni sadece daha da kötü yapmıştı.
Konuşmayı Hazel yaptı. Nico'nun ne kadar muhteşem birisi olduğundan bahsetti. Bunların hepsini biliyordum, onun ne kadar muhteşem olduğunu, çektiği acıları... Belki Aphrodite'e Nico'yu tanımama yardım ettiği için teşekkür etmeliyim?
Ben Hazel'ın konuşmasına dalmışken "Bedenini bulamadık." dedi yanımdan bir ses. Hafifçe irkilip sesin geldiği yere döndüm. Leo Valdez, berbat bir halde önümde dikiliyordu. Kıvırcık saçları normalden de karışıktı ve gözleri kıpkırmızıydı... herkes gibi. "Bedenini bulamadık." diye tekrar etti.
"Bana boş vaatler verme, Valdez." diye cevapladım onu "Hala gittiğine inanamıyorken yapma bana bunu."Leo, bir süre bana baktı. Bir şey söylemek istiyor ancak söyleyip söylememeye karar veremiyor gibiydi. En sonunda iç çekti ve alet kemerinden küçük bir defter çıkardı. "Daha iyi hissetmeni sağlamayacak ama... Bence bunu okumalısın. Bilmek hakkın. Ve..." gözlerini kaçırdı ve yutkundu "O, bunu sana vermemi istemişti."
Siyah deri kaplı defteri yavaşça elinden aldım ve sayfalarını karıştırmaya başladım.
Şiirler vardı... bana yazılmış şiirler. Nico'nun bana yazdığı şiirler. Daha fazla dayanamayacağımı hissetiğim için törenden ayrıldım ve sahilin kenarına doğru yola çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OCEAN [Nico di Angelo]
Fanfiction{THE DARK ONES SERİES BOOK #1} Karanlıkta, sessizlik içinde oturan Nico'ya baktım. Ay ışığı beyaz tenine vuruyordu... Dışardan, karanlık birisi gibi gözüküyordu. Ama aslında içinde, hala mutlu olmak isteyen biri vardı... Önümüzde uzanan karanlık oky...