1 "Karanlık Dünya'mın Aydınlık Güneş'i"

91.3K 1.7K 1.4K
                                    

(Düzenlendi ✅)

🍁 Merhaba portakallarım. Hikayemizin ilk bölümü ile karşınızdayım. Sizden ufak tefek isteklerim var. Lütfen bol bol yorum yapın, vote verin ve sizi etkileyen cümlelerin olduğu satıra "w.a" yazın. Şimdiden teşekkür ederim. Keyifli okumalar...🍁

1. Bölüm "Karanlık Dünya'mın Aydınlık Güneşi"

Aslında hayat sen tam bittiğini düşündüğün zaman başlar.
Tekrar başlamaktan korkma.

-Pes eden yazar

Evin kapısını çalmadan önce günlük aldığım paranın yarısını tişörtümden içeri koydum. Geri kalan yarısını ise arka cebime koyup kapıya vurdum. Yaklaşık bir dakika sonra açılan kapı ile o adamın içki içmekten sararmış suratı ile karşılaştım. Elini açık bir şekilde uzatınca parayı cebimden çıkartıp sert bir şekilde avcuna koydum ve içeri girdim.

"Bu ne kız? Yoksa para mı saklıyorsun benden! Yakalarsam-"

"Az veriyor olmaları benim suçum mu? İdare et işte."

" Dilin yine çok uzamış. Dikkat et kesmeyeyim."

"Boşver dilimi, sesini kes sen."

Arkamdan duyduğum hakaretleri dinlemeden odama çıkıp kapıyı kilitledim. Derin bir nefes verip tişörtümün içinden parayı çıkartıp başucumdaki komodinin üzerine bıraktım. Komodini kenara çekip kırık parkeyi araladım, parayı diğer paraların ve otobüs biletinin yanına bıraktım.

"Az kaldı Ela. Sabret kızım, sabret. Şu boktan hayattan kurtulmana az kaldı."

Parkeyi tekrar yerine takıp komodini üzerine çektim. Saate baktığımda 20.27 olduğunu gördüm. Hızlıca duş alıp hazırlanmam için 1 saatim vardı. Giyeceğim şeyleri yatağımın üzerine koydum ve odamdan çıkıp banyoya ilerledim.

Kapıyı kilitleyip soyunmaya başladığımda aynada kendime bakıyordum. İç çamaşırlarımla kalmıştım ve vücudumda bulunan tüm morluklar gün yüzüne çıkmıştı. Hayır, babam denen o it beni dövmüyordu. Dövüş benim ruhumla bedenim arasındaydı.

Sokak dövüşü iyi para kazandırıyordu ve benimde paraya ihtiyacım vardı.
Her geçen gün beni daha da sıkı boğazlayan hayattan kaçıp gitmek için ihtiyacım olan şeyleri kazanmam gerekiyordu.
Bu kazancın da bir bedeli vardı tabiki...

Başımı iki yana sallayıp iç çamaşırlarımın vücudumdan soğuk zemine kaymasına izin verdim.

Soğuk suyu açıp duşakabine girdim. Soğuktan dişlerim birbirine çarpsa da kendime gelmek için buna ihtiyacım vardı. Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda sıcak suyu temas ettirdim bedenime.

Hızlıca yıkanıp havluyu bedenime sardım. Kapıyı aralamam ile birlikte bir kadının inlemeleri doldu kulağıma. İçimden küfürler sayıdırırken bu kadınların , bu it herife nasıl baktıklarını hala anlamıyordum.

Bıkkınca bir nefes verdim ve odama ilerledim. Saçlarımın suyunu havlu ile alıp fön makinesini çalıştırdım. Saçlarım kuruyunca düzleştirici ile üzerinden geçip ayağa kalktım. Havluyu vücuduma değdirerek nemli yerleri kuruttum ve giyinmeye başladım.

Beyaz, yarım tişörtümü başımdan geçirdim. Siyah pantolonum ve çoraplarımı giyip aynanın karşısına geçtim. Makyajımı yaptıktan sonra aksesuarlarımı takıp saçlarımı son bir kez düzelttim. Siyah çantamı alıp içine gerekli eşyaları koydum. Aynada kendimi süzüp beyaz botlarımı aldım ve parmak uçlarıma basarak kapıya ilerledim. Tam kapıyı açıcakken içerden boğuk bir ses geldi.

Peşimdeki Yabancı (+18 / Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin