Peşimdeki Yabancı (+18 / Düzenleniyor)

47-"Tek Mermi Tek Atış"

(Düzenlendi ✅)

🍁Lütfen bol bol yorum yapın, vote verin ve sizi etkileyen cümlelerin olduğu satıra "w.a" yazın. Şimdiden teşekkür ederim. Keyifli okumalar...🍁

47. Bölüm "Tek Mermi Tek Atış"

Öldün sen.
Önce gülüşümde öldün.
Sonra gözlerimde.
Kalbimde.
Ruhumda.

Öldün sen.
Ben öldürdüm seni.
Varlığın zarardı zaten.
Kırıyordu beni .
En çok da kırılgan kalbimi.

Öldün sen.
Acılarımla gömdüm seni.
Üzerine  toprak yerine gözyaşlarımı attım.
Çiçek yerine çığlıklarımı diktim.
Kanlarımla suladım mezarının üzerindeki çığlıklarımı.

Öldün sen.
Ben öldürdüm seni.

-Pes eden yazar

Hatırlatma:

Çantamdan rujumu çıkartıp ruj sürmeye başladım. Yanımdaki kadınlar konuşuyor, gülüşüyordu. Ben makyajımı tazelerken sonunda çıkıp gitmişlerdi. Tuvaletteki tek kapalı kabin açıldı ve içinden o kadın çıktı. Kısa sarı saçları,kahverengi gözleri vardı. Aksanından anladığım kadarıyla yabancıydı.

"Adım Taylor, Ala Hanım'ın sol koluyum diyebiliriz. Hazırsan, başlıyoruz."

♤ ♤ ♤ ♤

Tereddüt etmeden konuşmaya başladım.

"Evet. Hazırım. Başlayalım. Ama bir sorum var. Neden sol, o sözün orijinali sağ değil miydi?"

"Çünkü Ala hanım solak."

Mantıklı...

♤ ♤ ♤ ♤

Zaman su gibi geçti bu olaydan sonra. O gün çektiğim  fotoğrafları Taylor'a gösterdim. İkinci bir telefon verdi bana. Ben Serhat'ın ofisinden bilgiler alıyor Taylor'a söylüyordum. Kıvanç da ekibi ile baskınlar yapıp Serhat'ı içten çökertiyordu.

Ve bu süre zarfında asla tahmin edemeyeceğim bir şey daha olmuştu.

Barış'ın Kıvanç için çalıştığını öğrenmiştim. Bu kendimi biraz daha güvende hissetmemi sağlamıştı. Barış bana dövüş eğitimi veriyordu. Serhat'ın kanına girmiş ve silah kullanmayı öğrenmem gerektiğini söylemişti. Düşmanları artan Serhat, bunun mantıklı olduğunu düşünmüştü. Ve kendi kuyusunu kendi kazmıştı. Düşmanının eline silahı o vermişti.

Bazen vicdanım sızlamıyor değildi. Ama onun ve Yaman' ın yaptıkları aklıma geldikçe o vicdanın sesini kesiyordum.

Yaman son zamanlarda yanımıza gelmeye başlamıştı. Serhat'a artık ona kızmadığıma dair bir şeyler saçmalamıştım. Yaman'ı eve davet etmiştim. Yemek yapmış ve beraber güle oynaya yemeklerimizi yemiştik. Bana tam olarak olmasa da güveniyordu. Allah bir kez daha benim tarafımı tutmuştu.

Ahsen iyileşmişti. Yağız da bizim tarafımıza geçmişti. Onların arası gayet iyiydi. Ahsen her şeye rağmen onu affetmiş, Yağız ise hala bunun pişmanlığını çekiyordu.

Partiye giderken temin edemeyeceğim şeyleri Ahsen, çantamla aynı olan bir çantaya koyup getirmişti. Serhat'ın adamları her yerdeydi. Biliyordum. Dikkat çekmemesi için birbirimizi tanımamazlıktan gelmiştik. Ama ikimizde aylar sonra birbirimizi göremememizin özlemini barındırıyorduk.