24-"Yalan Söylemek"

13.3K 723 497
                                    

(Düzenlendi ✅)

Bu bölümü yorum yapan, vote veren ve beni destekleyen herkese ithaf ediyorum. Thanks Guys!

🍁Lütfen bol bol yorum yapın, vote verin ve sizi etkileyen cümlelerin olduğu satıra "w.a" yazın. Şimdiden teşekkür ederim. Keyifli okumalar...🍁

Sınır:55 vote 200 yorum

24. Bölüm "Yalan Söylemek"

İnsanlar yalan söylemek zorunda kaldıkları kimselerden nefret ederler.

- Victor Hugo

Hatırlatma:

Cenk'i düşündüm. İntihar etmesini engellemek için onun evine koştuğumu düşündüm.

Daha da hızlandı ayaklarım...

Koştukça koştum. Koştukça koştum... Yaklaşık yarım saat belki biraz daha uzun süre koştuktan sonra hızımı azalttım. Murat abiye teşekkür ettim tekrar beni iyi eğittiği için... MURAT ABİ! O bize yardım edebilir!

Tekrardan Ahsen'i aradım. İki dakika süren kısa konuşma sırasında eşyalarımı aldığını iyi olup olmadığımu sordu. İyi olduğumu söyleyip Murat abiden yardım istemesini söyledim ve telefonu kapattım. Bu geceyi buralarda geçirecektim. İzimi kaybettiklerinden emin olmam Ahsen'i de yakmamam lazımdı. Bir ağaca yaslanıp derin bir nefes verdim. Gökyüzüne çevridim başımı.

Başardım Deniz... Başardım!

♤♤♤♤

Saatlerce etrafı dinledim. Hep diken üzerindeydim. Hava iyice kararmış soğuk bastırmıştı. Ceketime iyice sığındım. Dişlerim birbirine çarpıyordu. Yanaklarım yanıyor bedenimin her zerresi titriyordu. Yine ateşim çıkmıştı sanırım. Hay Allah'ım... Hayatımın neresinden tutsam elimde kalıyordu.

Acaba Serhat ne yapıyor, diye düşünmeye başladım birden. Aklımı dağıtmak ve zaman geçirmek için güzel bir soruydu bence. Büyük ihtimal o Barış denen adamı ona çoktan haber vermişti. Belki de umursamamıştı. Belki de deliye dönmüştü. Kim bilir?..

Onu bilmem ama ben onsuz cidden çok mutlu olduğumu düşünüyordum. Kolumu sıyırıp çakıyla bedenime çizilmiş K harfine baktım. Hayal gücünüze tüküreyim daha yaratacı bir şey yok muydu yani? Cidden mi?

Bir kez daha sinirlenmiş ama kurtulduğumu ve bu ufak yaranın kalıcı olmadığını düşünerek tekrardan sakinleşmiştim. Ahsenle konuşmamın üzerinden üç saat geçmişti. Tekrar aramaya karar verdim. Akıl danışmaya ihtiyacım vardı. Zira bu ateşle sabaha çıkar mıyım bilmiyordum. Ayrıca B planı yapmamız lazımdı. Derin bir nefes verip Ahsen'i aradım.

"Ahsen..."

"Nasılsın, neredesin, seni almaya geliyim mi?"

"İyiyim, ormanımsı bir yerdeyim, hayır beni almaya gelme."

Dedim annesine hesap veren ergen bir kız gibi.

"Ah Ela, ne yapacağız şimdi?"

"Ahsen, kuzum, eğer iki gün boyunca seni aramazsam veya benden haber alamazsan atla uçağa uzaklara git. Haldun amcaya yurtdışında okuyacağını söyle. Zaten seni göndermeyi düşünüyorlardı. Numaranı değiştir. Sosyal medyanı kapat. Koruma tut. Ben seni bir şekilde bulurum. Korkma o yüzden. "

" Sensiz nereye gideceğim? Olmaz öyle şey! "

" Şu anlık kaçmış olabilirim ama bu onların beni aramadığı anlamına gelmez. "

Peşimdeki Yabancı (+18 / Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin