2 BÖLÜM

5K 348 236
                                    


Endişelerinizden kurtulmak istiyorsanız yaşamaktan en çok korktuğunuz şeyin bir gün başınıza geleceğini kabul edin.

Sokrates 

         LUCY

Alt kattan gelen taze yiyecek kokuları burun deliklerimi taciz etmeye devam edince, Jason'ın banyodan çıkmasını bekleyemeden üzerime bir kot şort ve askılı bir tişört geçirerek, saçımı at kuyruğu yaptım ve omuz çantamı kaptığım gibi aşağı inmeye karar verdim.

Tam kapıdan çıkmak üzereydim ki, Jason'ın banyodan çıkan yarı çıplak bedeniyle burun buruna geldim.

Önümde bir kule gibi dikirken, elini ıslak saçlarının arasından geçirip gülümseyerek, "Bir yere mi kaçıyordun?" diye sorunca gözlerine bakmadan evvel bakışlarımı yalnızca bir kaç dakika önce dilimi gezdirmekten zevk aldığım su damlacıklarıyla kaplı dövmelerinde ve altılı karın kaslarında gezdirdim.

Bana yatakta yaptıklarının karşılığını ona duşta bir güzel verdikten sonra Jason'ın bana tekrar tekrar yaptıklarını anımsayınca içimi bir titreme kapladı. Sırtım sert fayanslara dayalı, bacaklarım beline dolalıyken ve Jason defalarca içime girip çıkarken, ikimizden çıkan seslerin evin başka yerlerinden duyulmamış olmasını ummaktan başka yapacak bir şey yoktu maalesef.

"Kahvaltım beni bekliyor Jason." dedim dudaklarımı yalayarak. Ağzımın sulanmasının tek sebebinin mide açlığım olduğunu anlamasını diledim. "Ve tabii, taze çekilmiş kahve çelirdekleriyle hazırlanan sert kahvem de öyle." Küçük bir iç çektim. "İkisini de daha fazla bekletemem."

Jason'ın sıcak su yüzünden kızaran yüzüne rağmen gözleri canlı ve parlaktı.

"Buna bir itirazım olduğunu söyleyemem işte. Seni bu kadar kısa bir sürede yeniden iştahlı görmek güzel."

Kelimelerinin altında yatan imayı görmezden gelebilirdim ama sanırım gözümün önündeki seyirlik manzaraya bir kaç saniye daha bakabilirdim. Jason'ın gövdesine canlı renklerle işlenmiş ejderha ve yılan desenleri, Jason belindeki havluyu düzeltmeye çalışırken hareketlenince bu kez hüsranla inledim.

"Dikkatimi dağıtmaya mı çalışıyorsun? Bugün yığınla işim var ve zaten sayende yeterince geç kaldım."

Kollarını iki yana açarak, "Elbette hayır." dedi. "Rahatsız olacağını düşünmemiştim. Seni tutan ne?" diyerek sırıtarak önümden çekilince kaşlarımı daha çok çattım. Sırf beni etkikeyebildiğini göstermek için yapmıyorsa bende ne olayım.

"Rahatsız olmadım. Tahmin ettiğin gibi tahrik de olmadım. Teşekkürler." diyerek Jason'a sert bir omuz atarak yanından geçtim ve karşılığında duvara toslamışım gibi sızlayan bir kol ve arkamdan attığı kahkahalarla ödüllendirildim.

Ağrıyan kolumu ovuşturarak merdivenlerden inerken, yüzümdeki sahte öfke anında silinmiş, yerine sersem bir gülümseme yerleşmişti. Jason'la sevişmediğimiz zamanlarda didişmek adeta yeni edindiğimiz hobimiz haline gelmişti. Bu, biraz da rüyalarımın etkisinden uzaklaşabileyim, sırf farklı şeyler üzerinde yoğunlaşabileyim diye zihnimi meşgul tutmak için Jason'ın bulduğu bir yöntemdi.

Hayali bir omuz silktim. Eh, işe yaramadığını söyleyemezdim.

Louis'i modern ankastre mutfak gereçleriyle dolu, sade ama ferah mutfak alanında tek başına yakalayınca gülümseyerek yanına gittim.

CEHENNEMDEN DÖNÜŞ (Araf Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin