38 BÖLÜM

1.1K 168 279
                                    


HEYOOO BÖLÜM GELDİİİ DOSTLAR 🥰 🙏

SİZİ ÇOK FAZLA OYALAMAYAYIM 😉

BÖLÜM İTHAFIM SEVGİLİ ZbeydeKeskin E GELSİN. CANIM DESTEĞİN VE GÜZEL YORUMLARINLA RENK KATTIĞIN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
İYİ Kİ VARSIN 🤗❤️🙏

HEPİNİZE KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM
❤️ ❤️ ❤️


Acı çekmek, ölmekten daha çok cesaret ister.

Napoleon Bonapart

LUCY

Tanıdık sürtünme sesleriyle gözlerimi açtım. Uyumamak için direnirken yine içim geçmiş olmalıydı. Seslere kulak kabarttım. Başlarda bir kemirgene ait olduğunu düşünmüştüm. Fakat bir fareye göre oldukça ritmik ve düzenli bir sesti. Dikkatli dinleyince Maya'nın hücresinden geldiğini anlamıştım.

"Hey Maya! Hala gün ışığını görebiliyor musun?"

Sesler durdu. Maya'nın uyanık olduğunu biliyordum. Gün ışığını göremediğini de öyle. Buraya kapatıldığım günden bu yana güneş defalarca kez doğup batmıştı. Ve ben ne yazık ki hiç birini görememiştim. Gündüz ve gece kavramını ancak Maya sayesinde öğrenebiliyordum. O da benimle konuşmak istemediği zamanlarda tabii.

Tahminlerime göre vakit çoktan gece yarısını geçmiş olmalıydı. Akşam yemeği diye bize verilen ve içinde bir kaç sebze parçasının yüzdüğü çorbaya benzeyen şeyin üzerinden epey zaman geçmişti. Her zaman yaptığım gibi sebzelerini yiyip suyunu tuvalete dökmüştüm. O pis yeri ne kadar az kullanırsam o kadar iyiydi.

Maya artık eskisi kadar sık konuşmuyordu. Son zamanlarda iyice içine kapanmıştı. Son katledilen kızın üzerinden günler geçtiğini, dolayısıyla sıranın ona geldiğini düşündüğünü söylemişti. Haklı olabilirdi. Geceleri kabuslar görüyordu. Benimkilere benzeyip benzemediklerini bilmiyordum ama attığı çığlıklardan ne kadar korkutucu olduklarını anlayabiliyordum. Yaşadıkları kolay şeyler değildi bu yüzden sessizliğini sorun etmiyordum. Yine de bu lanet yerde çıldırmadan kalabilmek için iç sesimden fazlasını duymaya ihtiyacım vardı.

Buraya tıkıldığım günden bu yana Backham'ı hiç görmemiştim. Hücrelerimize yemek getirmek için gelen iki kişi vardı. Bir tanesi konuşarak bizi taciz etmekten hoşlanan pislik herifin tekiydi. Diğeriyse ya dilsizdi ya da konuşmayı hiç sevmiyordu ve elbette hiç biri Samael değildi.

Tacizcimizin adını, sorularına cevap verip vermediğimize aldırmadan sürekli bizi cinsel imalarla aşağıladığından Geveze Sapık koymuştum. Maya dışında burada sesini duyduğum tek kişi oydu ne yazık ki.

Bu arada Paul'e ne olduğunu hala öğrenememiştim. Ölmemiş olması için gece gündüz dua ediyordum. Yukarıda beni duyan birileri var mıydı bilmiyorum ama umudum giderek azalıyordu. Jason ve diğerleri yokluğumuzu fark ettiklerinde şehrin altını üstüne getirmiş olmalılardı. Yer altını kazmadıkları sürece bizi bulmaları imkansızdı. Tanrım, keşke onlara ulaşabilmemin bir yolu olsaydı.

"Bu akşamki çorba dünkünden daha kötüydü ha?" diyerek yeniden Maya ile konuşmayı denedim. "Sence aşçılarını mı değiştirdiler, yoksa artık ne yediğimizi umursamıyorlar mı?"

Aslında akşam yemeği umurumda bile değildi. Lezzetli bir yemek şu an listemdeki en son şeydi. Stresliyken iştahım yok denecek kadar az olurdu. Dolayısıyla aç kalmayı önemsemiyordum. Fakat midemden gelen sesler artık akıtan musluktan bile daha beter canımı sıkmaya başlıyordu.

CEHENNEMDEN DÖNÜŞ (Araf Serisi-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin