Anılarının, hayallerinden büyük olmasına asla izin verme.
Douglas Ivester
LUCY
Jason'ın evi, düzeltiyorum dairem diye iddia ettiği yer, Oxford sokağında bir çıkmaz sokakta bulunan dev gibi bir binanın çatı katındaydı ve hiç de hayal ettiğim gibi değildi.
Taksiden indiğimiz anda bir an yanlış yere geldiğimizi düşünerek duraksayınca, Jason çantalarımızı taşımadığı diğer eliyle elimi tutup beni havalandırma borularının kapladığı sokağın diğer ucundaki paslı bir kapıya doğru yürütmeye başladı.
Karanlık sokak pek tekin görünmüyordu. Yanımda Jason veya bir başkası olmadan oraya asla tek başıma girmeyeceğimi itiraf ediyordum.
Dışı betonerme olan binanın on dört katı, kat otoparkı olarak kullanılıyordu ve arabalar için başka bir kaç girişi daha bulunuyordu. Ayrıca güvenlik sistemi de son derece gelişmiş ve oldukça sıkıydı.
Jason bunları beni rahatlamak için anlatıyordu fakat pek faydası olduğu söylenemezdi. Carolların evinde kalmayı teklif etsem mi diye bir an düşündüm ama sonra beni bir korkak gibi görmesini istemediğim için anında bu fikirden vazgeçtim.
Sokakta yürüyen tek canlının bizler olduğunu düşünmek biraz korkutucuydu ama sanırım başa çıkabilirdim.
Sokak serserilenin sprey boyayla yaratıcı sloganlar yazdığı duvarları geçip, elektronik bir şifreyle büyük bir kapıdan girince binanın içinin de dışı gibi gibi tamamen ıssız ve boş olduğunu anladım.
Sıra sıra park etmiş arabaların arasından yürüyerek demir bir kafesi andıran yük asansörünün önünde durduk. Jason'a tereddütlü bir bakış daha attım. O ise sadece omuz silkip eliyle demir kapıyı sürükleyerek kenara çekti ve içeri girmem için beni teşvik edecek bir gülücük bahşetti.
Modern bir asansörle yakından uzaktan alakası yoktu. Hatta bir külüstür olduğunu bile söyleyebilirdim. Çalıştırmak içi bir anahtara ihtiyaç vardı. Bildiğimiz sıradan anahtara.
Jason cebinden çıkardığı anahtarı yuvasına sokup çevirdi. Yalnızca iki tuşu olan bir kabloya bağlı panelden yeşil olanına basınca dev kafes büyük bir gürültüyle hareket etmeye başladı.
Başta dengemin bozulduğunu ve ürpertici bulduğumu söyleyebilirim. Bu yüzden Jason'ın eline sıkı sıkıya yapıştım. Ama daha sonra heyecan verici bir deneyim olduğuna karar verdim.
Uzun zamandır kullanılmadığı belli olan asansörün taşıma tellerinden gelen seslere aldırmazsanız keyif bile alabilirdiniz. Böylesi antika bir taşıyıcının çalışması bile bir mucizeydi.
Yukarı çıkmaya devam ederken, aşağıya bakmamaya özen gösteriyordum tabii. Akşam yediklerimi çıkarmak istemiyorsam, ayaklarımın altındaki zemini uzaklaşırken izlemek pek de akıllıca bir fikir gibi gelmemişti.
Depodan bozma bir kata gelince Jason kırmızı düğmeye basıp asansörü durdurdu. Sürgülü kapıyı yeniden yana doğru kaydırdı- ki görünüşe göre epey güç gerektiriyordu- ve çantalarımızı da alarak ev dediği alana adımını attı.
İçerisi dışarıdan gelen ışıkların aydınlattığı kadarıyla loştu. Yüce Tanrım, daha önce hiç bu kadar büyük bir yer görmemiştim. Buraya bir ev demek biraz garip olurdu. Daha çok atölye veya çalışma alanını andırıyordu. Lucky bir kaç gün önce havalandırdığını söylemişti fakat içeriye hala ağır bir koku hakimdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/177732776-288-k74262.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEMDEN DÖNÜŞ (Araf Serisi-2)
Mystery / ThrillerBir Sage Taylors Romanı... SAHTE CENNET devam kitabıdır. Lucy ve Jason'ın hikayesi kaldığı yerden devam ediyor... Oyuncular Victoria Lee & Thomas Beaudoin Y. T.: 01.08.2019