Davranışlar kelimelerden daha fazla konuşur, daha çok şey ifade eder.
Oscar Wilde
LUCY
Genellikle sakin olan sokak günün bu saatlerinde tamamen boş olurdu. Gençlerin ve çocukların bu sıcak ve güzel havayı, parklarda oynayarak, deniz kenarında su sporları yaparak veya güneşlenmekle değerlendirmek istediklerinden hiç şüphem yoktu. Yetişkin olanlar ise, günlük rutin işleriyle meşgul olmalılardı.
Eimdeki gülü bırakmadan etrafa son bir kez daha bakıp, iç güdüsel olarak çevremde yabancı biri olup olmadığını kontrol ettim. Eski alışkanlıklar kolay kolay terk edilmiyordu ne yazık ki.
Günlerdir eve pek sık uğramamadığımı da hesaba katarsak çiçek henüz çok tazeydi. Bu da yeni bırakıldığı anlamına geliyordu. Bilen birisi bu gülü buraya bırakarak bana şaka yapmak istemiş olabilirdi. Belki tamamen tesadüf ya da yanlışlık eseriydi. Ya da gizli bir hayranım tarafından küçük bir jestti. Gizli bir hayranım filan olduğu yoktu tabii. En azından bildiğim kadarıyla yoktu.
Kim bilir?
Sebebi her ne olursa olsun bu çiçeğin buraya iyi veya kötü niyetle bırakıldığına dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Sadece garip gelmişti o kadar.
Anlamsız hediyemi daha fazla umursamadan beni bekleyen faturalarımı da alıp, gıcırdayan bahçe kapısını iterek evime doğru yürümeye başladım.
Bahçemdeki rengarenk krizantemlerin durumu ve çimler oldukça sağlıklı ve bakımlı görünüyorlardı. Bu da beni mutlu ederek gülümsetti.
Kapı ardımdan tekrar gıcırdayarak ağır ağır kapandı. Son günlerde yağan yağmurlar yüzünden ve fazla kullanılmadığından paslanmış olmalıydı. Bir ara uğrayıp yağlamam gerekiyordu ama şimdi değil. Fazlasıyla yorgundum ve susamıştım.
Verandaya çıkarken anahtarlarımı çantamda aramaya üşendiğim için tavandan sarkan toprak saksının dibine uzanarak yedek anahtarlarımı aradım. Elimi attığım yerde, tam da bıraktığım şekilde duruyorlardı.
Yedek anahtarlar sayesinde Bayan Shelly, zaman zaman içeri girip evi benim yerime havalandırıyor, çimleri suluyor ve çiçeklerime bakıcılık yapıyordu. Tüm bunları yapmasına gerek olmadığını, benim için kendini yormamasını ona defalarca söylemiştim ama Bayan Selly her seferinde ricalarımı görmezden gelerek bunu kendine boş vakitlerini değerlendirebileceği iyi bir uğraş olarak gördüğünü söylemişti.
Komşuları tarafından çok sevilen, zararsız bir ihtiyar olması bile yalnız olduğu gerçeğini değiştirmiyordu ne yazık ki. Tek akrabası yurt dışında yaşayan kızıydı ve yıllardır ondan Noel kartları dışında hiç haber alamamıştı. Ben ve Body de Jason'ın evine taşındıktan sonra kendini epey yalnız hissediyor olmalıydı.
Kapıyı açarken suçluluk hissiyle bir saniyeliğine durup, yaşlı komşumun evine doğru kısa bir bakış attım. Şimdiye kadar çoktan varlığımı hissedip, bahçemizi ayıran çitlere yaslanmış bana el sallıyor olması gerekiyordu. Nasıl yaptığını bilmiyordum fakat ben ne zaman kapıdan çıksam, ya da dışarından gelecek olsam Sehlly her seferinde erkenden farkına varıp soluğu yanıbaşımda alıyordu. Bana günümün nasıl geçtiğini soruyor, sonra da hiç sıkılmadan beni dinledikten sonra kendi gününü nasıl değerlendirdiğini anlatıyordu. Bu bazen gittiği el işi kursları bazen de yaptığı alışverişler ya da pazar ayinleri oluyordu. Bayan Sehlly'nin her zaman ayaküstü sohbet edebileceği bir konusu olurdu. Kendini dinletmesini bilen tatlı bir kadındı. Geveze insanlardan oldum olası hoşlanmazdım ama onun sıcak sohbetini seviyor ve onu özlediğimi kendime itiraf ediyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/177732776-288-k74262.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEMDEN DÖNÜŞ (Araf Serisi-2)
Misteri / ThrillerBir Sage Taylors Romanı... SAHTE CENNET devam kitabıdır. Lucy ve Jason'ın hikayesi kaldığı yerden devam ediyor... Oyuncular Victoria Lee & Thomas Beaudoin Y. T.: 01.08.2019