49. Sensiz geçen günlerime

5K 289 31
                                    

Melih

Dersler bittiğinde bile sevgilimin bana olan kızgınlığı geçmemişti. Yüzüme dahi bakmıyordu. Bu günün böyle olmaması lazımdı.

"Tamam kardeşim bozma moralini. Sakinleşince halledersiniz" diyen Batuya sadece kafa sallamakla yetindim.

Müge onun yanındaydı ve umuyordum ki sakinleştire biliyordu. Yoksa bu gün bana hepten haramdı.

Kafamı çevirip demin oturdukları yere baktığım da Ateş ile Mügenin yalnız oturduklarını gördüm. Fıratın nerde olduğunu anlamak için görüş açımı değiştirerek bahçenin tamamına baktım. Nerdeyse tüm okul boşalmıştı. En sonunda okulun kapısında konuşan sevdiceğimi ve Cihanı gördüm.

Istemsiz bir gerginlik oluştu vücudumda. Sevdiğimin eli Cihanın omzunu sıktığında bende dişlerimi sıkıyordum. Kendi hatamın sonuçlarına katlanıyordum. Ama sonuçlarının böyle olacağını bilsem lanet mesaji silmeyi bırak, telefonu dahi elime almazdım.

"Hey şampiyon, kırmızı görmüş boğa gibisin. Hayırdır?" diyen Nisanın sesi ile boş bulunduğumdan irkildim.

"Ayy olay gittikçe heyecanlı olmaya başladı" diyen Batu sevinçten ellerini çırpıyordu.

Mal bu çocuk bakışını Batuya attıktan sonra Nisaya cevap vermek için döndüm.

"Bir şey yok ya her zamanki durumlar. Konu Fırat olunca onu aldığı nefese dahi kıskanıyorum. Buda normal olarak sevmediğim sonuçlar doğuruyor" dedim.

Sırıtan Nisa "sana boşuna aptal aşık demiyorum. Kıskançlığının sınırı aldığı nefese kadar gidiyorsa eyvah eyvah. Hepimiz yandık anlaşılan" dedi arkama bir bakış atarak.

"Ben Fıratı onu ilk tanıdığım günden beri kıskanıyorum. Yeni bir durum değil. Bende insanım. Tabiki hatalar yapıyorum ama hiçbiriniz yıllardır birini için-için sevmek nedir bilmiyorsunuz. Ben sevgimi de kıskançlığımı da yıllardır içimde yaşıyorum. Daha yeni sevdiğime kavuşmuşken bocalamam normal. Sevgi büyüdükçe kıskançlık seviyesi de yükseliyor emin olun. Aptal aşık diyorsun ya haklısın. Birşeylere güvenerek haddimi aştığım için aptalım. Bir daha asla" dedim acı-acı.

Kafamı sağa sola sallayıp toparlanmaya çalıştım. Kırılmak hakkım olmaya bilirdi ama kırgındım. Demekki ederim bu kadarmış diyip bizimkilere baktım. Gözlerinde acıma, şefkat ve merhamet vardı. Bu hikayede aşkı tartışmaya kapalı olan bendim. Her zamanda öyle olucaktı anlaşılan.

Arkamdan duyduğum ses ile donup kaldım.

"Sana kızgınım. Hemde çok. Ama senin kırgınlığını da şimdi farkettim. Benide anla lütfen. Yaptığın şeyi yapabileceğini hayal dahi etmemiştim. Mesele Cihanin mesajını silmenden çok benim telefonumu kurcalamandı. Bu kendimi çok savunmasız hissettirdi. Bana güvenmediği düşündüm. Bana sana güvenerek huzurlu yatağımızda uyurken senin bana güvenmeyip telefonumu kurcaladığını düşündüm" diyen Fırata yüzümü dönmek dahi istemiyordum.

Fırat konuşurken giden Nisa ve Batunun arkasından bakıyordum. Ve çok acı ki sevdiğim insan beni tanımıyordu. Ne sanıyordum ki.

Arkamdan yaklaşarak alnını omzuma yasladı. "Eminim seni tanımadığımı düşünüyorsundur. Lakin unuttuğun bir şey var. Ben yıllardır duygularını bastırmış bir Melih tanıyorum. Bana saçma sapan şekilde aşkını ilan eden tiplere bile göz ucundan öte bakmamış birisin. Beni sevdiğini öğrendikten sonra kıskanmadığın için umursamadığın sonucuna varmıştım. Lakin sen kendini, duygularını bastırıyormuşsun. Ben müneccim değil Melih. Bana kıskandığını söylemen lazım"

Ağzını Yerim [boy×boy] - TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin