58. Seni Görmeyen

3.1K 178 63
                                    

Fırat

10 yıl önceye dönüş

"hasta hastanemize giriş yaptığın da durumu kritikdi. Maalesef ki kalbi durmuş..." gerisini duymuyordum bile. Arkamı dönerek koşarak orayı terkettim. Sanki duymazsam gerçek olmayacak gibi geliyordu.

Hayat bu kadar basit miydi? Bir vardık bir yoktuk. Ben daha ona doymamıştım. Kokusunu, bakışını, sevgisini daha benimseyememistim. Hayallerimiz için adımlar atamamış, ben onun için savaşamamıştım bile.

Hastanenin önündeki banka ne ara çöktüğümü dahi bilmiyordum. Önümde bir gölge durduğun da başımı kaldırdım. Babam karşımda duruyordu.

" hadi kalk eve gidelim. Üzerini değiştir, biraz uyu. Senin şuan güçlü durman lazım" dedi.

Kafamı şiddetle sallayarak istemediğimi belirttim.

"yazık. Benim oğlumun bir ibne için düştüğü hallere bak" diyen annemin sesi ile önümü uçsuz bucaksız bir karanlık kapladı. Kendim de değildim gibi. Ayağa kalkıp onlarla birlikte arabaya doğru yürüdüm.

Şoförün elinden zorla anahtarı aldığım da bile babam "tamam sorun yok bırakın o kullansin" diyerek gönlümü yapmaya çalışıyordu.

Annem ve babam arka koltuğa, şoför ise ön koltuğa yanıma oturunca arabayı çalıştırdım. Annem hala arkada sevdiceğimin arkasından ağza alinmayacak kelimeler kullanıyordu. Lakin uyuşmuştum. Hiç cevap bile vermek istemiyordum.

Otobana çıkınca deli bir gülme aldı beni. Madem ki onun için savaşamamıştım, onun için öle bilirdim. Ardımdan ağlayanım da olmazdı. Bu hayatta kavuşamamıştık diğer tarafta kavuşurduk.

Bu düşünce ile gösterge 180i gösterdiğin de bile durmadım. Şoförün uyarılarına rağmen durmadım. Babamın bana seslenmesine, annemin çığlıklarına rağmen durmadım.

Otobanda diğer şeritten gelen büyük yük arabalarını görmem ile sırıtmaya başladım. Onların şerite geçerek daha da gaza abandım. Gözümü kapatarak sevdiğime kavuşacağım anı düşlerken bir kol direksiyonu kırarak girdiğimiz sağ şeritten arabayı sola doğru döndürmeye çalıştı. Gözümü açtığım da şoförün yüzü ile karşı karşıya kaldım. O an çarpma ve atılan takla ile heryer simsiyah oldu...

.
..

Bilincim kendine geldiğin de uzaktan bağırış çağırışlar duyuluyordu. Neler oluyor diye bakmaya çalışırken bacağımda ki keskin acı bir an beni bayılacak noktaya getirdi. Ama zor olsada neler olduğunu anlamak için cevreme bakınmaya çalıştım. Sola çevirdiğim başım ile bir kaç arabanın zincirleme kaza sebebi ile sağa sola savrulduğunu gördüm. Kendi aracımızı gözüm ararken sağ tarafının içe doğru çöktüğünü, babamın benim vücudunun yarısının aracın dışında yarısının ise içinde kaldığını gördüm.

Bağırarak yardım çığlıkları atsam da kimsenin beni duyacak durumda olmadığını anladım. Kollarımdan güç alarak babama doğru sürünmeye çalıştım. Her çabam ile acıdan ölecek gibi olsamda babamı o halde bırakamazdım.

Tek odak noktam babamdı o an. Çevrem, kaza, sonuçlar, nasıllar hiç biri yoktu. İlkel tek bir düşünce babana ulaş ve yardım et vardı.

Sonunda babama vardığım da babamın bacaklarinin benim koltuğumun altın da kaldığını anladım. Ne kadar uğraştım bilmiyorum ama onu ordan çekip tamamen dışarıda bıraktığım da nefes alıp verişi ile mutlu oldum. Tam kafamı babamın burnundan çekiyordumki araba babamı çıkardığım boşlukta kafası garip bir açı ile duran annemin açık gözleri ile karşılaştım. Ama bomboş, donuk bakıyordu.

Ağzını Yerim [boy×boy] - TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin