Sınıfa doğru yürüyen Fıratın arkasında kalan şaşkın kalabalık onun yerine beni soru yağmuruna tutsa da sesimi çıkarmadan ordan ayrılıp bende sınıfa geçtim.
Resmen içim kavruluyordu, yalnız olsam oturup ağlardım. Ama onu zor durumda bırakmamak için eve bile gidemiyordum.
Eninde sonunda benle konuşması gerekicekti. Bu durumu daha fazla devam ettiremezdi. En azından öyle umuyordum.
Ah son günlerde umut etmek dışında pek bir şey yaptığım söylenemezdi zaten.
Sınıfa girdiğimde her zaman oturduğumuz sıra da değildi. Nerde diye bakınıyordum ki Afetin yanında bulmamla ister istemez kırıldım.
Hepimiz Afeti tanıyorduk ve niyetini biliyorduk. Onun yanında oturması resmen ona umut vermekti. Fırat ise bilerek veya bilmeyerek ona umut veriyordu.
Sessizce yerime oturdum ve dersin hocasının gelmesini bekledim. Cins bir hocaydı. Her defasında farklı bir karakteri varmış gibiydi. Bu gün hangi yüzünü görecektik hiç merak etmiyordum. Tek istediğim kafamı sırama gömmekti.
Sefa hoca sınıfa girdiği an herkes korkusundan toparlandı. Bende içimden dua ediyordum iyi yönüne denk geleyim de laf söz duymadan dersi bitirelim diye.
Masasına geçer geçmez sınıfa göz attı ve kaşlarını çattı.
"Ali sen niye yerinde değilsin oğlum?" Ali sınıfımızın en zeki çocuğuydu ve hep ön sıralarda otururdu. Babası Afeti de yanına oturtturmuştu. Belki ondan birşeyler kapar diye ama can çıkar huy çıkmaz demişler.
"Hocam Fırat arkadaşımız bu gün başka bir yerde oturmak isteyince Afet arkadaşımız da beni yerimden zorla kaldırdı. Bende mecbur gelmeyen Selin arkadaşımızın yerine oturdum" diye açıklama verdi doğrucu davut. İçten içe açıklamasına gülerken bir yandan da endişelenmeye başlamıştım ucu Fırata dokunur diye.
Sefa hocanın kaşları daha da çatıldı. Bu kez Fırata yöneldi.
"Peki Altın çocuğumuz yerinden niye memnun değilmiş? Kuş tüyü yastığın mı kayboldu?"
Sefa hocanın Fıratı sevmediği her kes tarafından bilinirdi. Bana olan nefreti Sefaya olan korkusundan üstün gelmiş anlaşılan ki yürek yemişti.
"Hayır hocam sadece daha verimli olur diye şey etmiştim" dedi. Açıklaması açıklama değil mırın kırın olarak algılandığından hoca daha da sinirlendi.
"Afet ders bitince odama geliyorsun. Fırat sende hemen yerine geçiyorsun. Burası dingonun ahırı değil. Canınız her isteyeni yapamazsınız.
Ali sende yerine oğlum"
Allah dualarımı duymuş ve çok farklı şekilde cevap vermişti. Şuan içimden değil alalen sırıtıyordum.
Eşyalarını toplayıp yanıma geçen Fıratın sözleri ile yüzümdeki sırıtmam uçup gitti.
"Tadını çıkar çünkü bir daha bu kadar yakınıma giremiyceksin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağzını Yerim [boy×boy] - TAMAMLANDI
Historia Corta+0507.....24: Senin ağzını yerim ben +0507.....24: Bu zamana kadar nerelerdeydin sen?