Melih
Tüm korkularımın boşa çıkması kadar beni mutlu eden başka birşey yoktu şuan. Sabah okula gelene kadar 'acaba pişman mı oldu?', 'ya bana soğuk davranırsa' diye diye kendimi yiyip bitirmiştim. Onunda aynı endişeleri taşıdığını onu gördüğüm an anlayınca en rahat nefeslerimden birini aldım.
Resmimizi çeken Batudan telefonunu almaya çalışan sevgilimi gülerek izliyorduk Müge, Ateş ve ben. Müge ile Ateşte artık resmi olarak bir çifti.
Dün Müge bana yazarak bizi, Ateşe söyleme konusunda izin istemişti. İlk başta olumsuz yaklaşsam Mügenin söylediklerin sonra benim açımdan sorun olmadığını belirtmiştim. Aynı izni Fırattan da almış daha sonra ona açıklamıştı.
Ateşe karşı flörtten daha yoğun duygular hissetmesi beni mutlu ediyordu. Ateşin tepkisi beni çok enterese etmiyordu açıkçası. Yanımda olmaması beni çok üzmezdi. Ama Mügede kendince haklıydı.
Bundan sonra birlikte çok zaman geçireceğimiz belliydi, önümüzde iki yol vardı. Ya biz kendimizi saklayacaktık yada onlarla bir araya çok gelmeyecektik.
Mügenin 'kendini bizsiz düşünmediğini ve bizi kabullenmezse onunda hayatında Ateşin olmayacağı ' belirtmesinden sonra bu kumarı oynamasına izin vermeme gibi bir şansımız yoktu. O bizim için yoğun duyguları olduğu birini bile hayatından çıkarmayı göze almışken bizim onun için ifşa riskini göze almamamız olmazdı. Hepimizin kazanmasına çok sevinmiştim.
Sarılarak oturduğum sevgilimi bırakıp derse girmek hiç canım istemiyordu. Ama okuldan sonra da birlikte olacağımızı bildiğimden sabrediyordum. Ben sevgilimin saçlarını öperken Batuda birşeyler anlatıyordu. Zaten ne zaman susduğu görüldü ki?
"Kıza ben mi dedim git tavşan kostümü giy gel diye. Nolmuş sanki tavşan kostümlü kızlara bayılırım demişsem. Manyak giymiş buluşmaya gelmiş. Bende doğal olarak mükemmel bir vatandaş olduğumdan polise şikayet ettim" dediğini duyduğum da ne saçmalıyor bu mal diye konuşmayı dinlemeye karar verdim.
Cümlenin başında gülen bizimkiler, cümlenin sonuna geldiğinde duruma uğraşmış surat ifadesiyle Batuya bakıyordu.
"Ay sen ciddimisin? Kızı tutuklattın mı? Sana inanamıyorum" dedi Müge. Gülse mi ciddi mi dursa karar veremiyordu. Ateşin ise kafasını Mügenin omzuna gömdüğü için suratı gözükmese de sarsılan omzundan kahkahaların bastırmaya çalıştığını anlıyorduk.
"Birde orda olsanız" diyip tekrar kahkaha attı. "Bizim sokağın başındaki kafedelerdi. Marketten dönünce bu salağı görmemle yaklaştım. Gelen polisleri görünce kızda senin verdiğin tepkiyi verdi. Kıza verdiği cevap şu" diyip tekrar sarsılmaya başladı Ateş.
"Yallah kafese" sözünü bir-iki denemeden sonra söyleye bildi gülmekten.Hepimiz inanılmaz gözlerle Batuya bakıyorduk. "Ne var yani? Başı boş tavşanları yeri parmaklıklar ardıdır" dedi alıngan biçimde.
"Allahım bu malları bana seçipte mi gönderiyorsun?" Diye isyan eden sevdiceğime "haklı" diyerekten onay verdiğim için üçü bir ağızdan "hanım köylü" yaftasını yapıştırdılar.
"Heey ayıp oluyor ama" diyerek beni savunduğunu düşündüğüm can parçam, ardından "bey köylü olcak o" demesi ile ona sarılmak için uzattığım kollarıma onu itip ayağa kalktım.
"Bir siktirin gidin ya" diyip orta parmağımı gösterdim hepsine. Parmağımı sallayarak "bu olay yüzünden dayak yersen araya girenin ağzını siksinler. Şimdiden söyleyimde sonra yalvarma" dedim Batuya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağzını Yerim [boy×boy] - TAMAMLANDI
Kısa Hikaye+0507.....24: Senin ağzını yerim ben +0507.....24: Bu zamana kadar nerelerdeydin sen?