23.BÖLÜM:Hayatımın Süprizi

79 2 0
                                    

Gece çok yorucu geçmişti, uyandığım da Alex yanımda yatıyordu. Boynuna bir öpücük kondurdum ve aşağı indim. Kahvaltıyı hazırlıyordum, gözleri aklıma geldi. Kek yapıyordum arkamdan iki elin belimi kavradığını hissettim.

- Günaydın, aklımın yarısı.

- Günaydın, kalbimin yarısı.

- Masayı kurmana yardım etmemi ister misin?

- Tabii neden olmasın ki!

Masaya oturduk, o gün çayını içmeyi bıraktı kahve içiyordu. Bir şeyleri değiştirme vakti gelmişti. Hafif halsiz hissediyordum kendimi. Bunu ona söylemedim, belki şarap çarpmıştır.

- Papatyam, yeni bir film vizyona girmiş gidelim mi?

- Ne filmi Alex, nereden geldi aklına?

- Korku filmi, geçen internette görmüştüm, belki bana eşlik etmek istersin.

- Tabii ki isterim, çok teşekkürler. Şimdi ben üstümü değiştireyim çıkalım.

- Tamam, bitanem sem hazırlan. Seni seviyorum.

Yukarı çıktım, üstüme ne giysem diye düşünüyordum. En sonunda beyaz elbisemi giymeye karar verdim. Aşağı indiğimde mide bulantım artmıştı, başım dönüyordu. Bir an dengemi kaybedeceğimi düşünürken toparlandım.

- İyi misin hayatım?

- İyiyim, sadece bir an gözüm karardı. Hadi gitmiyor muyuz?

- Sen nasıl istersen.

Film yaklaşık iki saat sürdü,dehşet vericiydi ama Alex başından sonuna kadar uyumuştu. Arabadan inmişti, eve girdim, Alex, arabayı park ediyordu. Birden gözlerim karardı, midem hiç olmadığı kadar çok bulanıyordu. Bilincim hafif yerindeydi ve Alex'in kollarındaydım. Uyandığım da hastanedeydim, midem çok kötüydü.

- Doktor Hanım, eşim iyi mi?

- Alex Bey, sakin olun, eşiniz çok iyi hatta size bir haberim var...

- Bir hastalık yok değil mi?

- Bir çocuğunuz olucak!

- Alex, duydun mu?

- Duydum. İyiysen eve geçelim.

Eve geçtik, suratı asıktı. Herhalde bana bir şey olmasından çok korkuyordu. Eve çıktık, koltuğa oturdum, Alex hala somurtuyordu.

- Alex yeter kendini üzdüğün, bak ben ve çocuğumuz çok iyi. Sen çok iyi bir eşsin.

- Fleur, sana nasıl söylesem bilmiyorum, ben o çocuğu istemiyorum.

- Sen ne saçmalıyorsun! O ikimizin çocuğu. Onu kabullenme lazım.

- Fleur, sana tek sözüm var; Ben o çocuğu istemiyorum.

Göz yaşlarımı tutamadım, onu çok seviyordum ama yapacak hiçbir şeyim yoktu. Hayat enerjim kesilmişti, güneş almayı kesen bir çiçek gibiydim...

Saplantılı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin