-"Bundan tam 5 yıl önceydi, ilk görev yerime California üniversitesine gelmiştim. Olay yaralamaydı,sadece basit bir makas darbesi. Olayı yapan kişi Francesca Larsen'dı. Sorun şuydu ki onu ilk gördüğümde kalbim küt küt atıyordu. Suçu yaptığını itiraf etmişti, o gece kapım çaldı gelen Francesca idi. Şok olmuştum, elim ayağım birbirine dolandı. Bana sevgilisinden bahsetti kalbim kırılmıştı. O günden sonra onu unuttum, belki ardından kaç kız ile birlikte olmuştum. Ama dava dosyasında öldürüldüğünü görünce vakayı elime almaya karar verdim."
Abel'ın anlattıkları karşısında uykum açılmıştı o ise telefonun diğer ucunda hüngür hüngür ağlıyordu. Onu teselli etmek için evine gittim, içmiştik. Sabah uyandığımızda elinde Francesca'nın bir fotoğrafı vardı, bense ona sarılmışım. Yapılabilecek tek şey onun moralini yerine getirmekti.
İlk önce güzel bir kahvaltı hazırladım, bugün pazarı yani izinli. Kahvaltımızı yaptıktan sonra onu California'nın en ünlü sahafına götürdüm. Çok büyüktü keyfi yerindeydi ardından kapalı yüzme havuzuna gittik(açık söylemek gerekirse çok kaslıydı.) yüzme bilmiyordum ama o biliyordu, nerden mi biliyorum evinin her köşesi yüzme yarışı ödülleri ile dolu. Günümüz çok güzel geçmişti. Bir arkadaş olarak ona yardım etmek benim için bir zevkti.
-Fleur, hiç aşık oldun mu?
-Hayır.
-Bana söz ver pişman olmak yok.
Demesiyle, beni öpmesi bir oldu. Bana bir kalp çarpıntısı gelmişti fakat bu duyguyu yaşayanlar bilir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk
Teen FictionKim bilir katil kim... Kim aşık kim ölü...California ormanlarında neler oluyor bir bilseniz..