Abel ile hiç tanımadığım bir kadın gelmişti kahvaltıya. Alex'ten duyduğuma göre Abel'ın kardeşi oluyormuş. Masaya oturduk, kimsenin ağzını bıçak açıyordu.
- Alex, beyaz çayın hazır, siz hanım efendi bir şey ister misiniz?
- Sağolun, Fleur Hanım ben bir bardak su istiyorum.Mutfağa gittim, kafamın içi karışıktı, Abel ile o kız arasında neler olmuştu yada neden moralleri bozuktu, bilmiyordum.
- Abel benimle iki dakika gelir msin?
Abel ile mutfağa çekildik, pişmanlığı yüzünden belliydi. Ne olduğunu söylemiyordu. En sonunda pes ettim. Abel ve gizemli kadın evine döndüler. Bu görüşme de anlamıştım güneş çoktan doğmuş, bıraktığım yere. Kahverengi gözleri parlamamıştı, benim de kalbimin ritmi değişmemişti. Anlamak zor değildi, anlamamazlıktan gelmek kadar.
Alex ile karşı karşıya konuşmaya başladık.
- Alex, sana bu gün için teşekkür ediyorum.
- Rica ediyorum, sevdiğim insanlara yardım etmeyi çok severim, bilirsin.
- Sen beni sevmiyorsun Alex. Sen bana resmen saplantı besliyorsun. Odadaki raporlarını gördüm...
- Fleur, ben yatmaya gidiyorum, seninle de boşanmayacağım. Bunu aklına kazı.Alex sadece ona ait olmamı istiyordu, bir çocuğun hevesi vardı onda. Bu aşk değildi. Sabah olduğunda Alex'in sesine uyandım.
- Günaydın, papatyam.
- Günaydın, Alex. Saat çok erken değil mi?
- Evet, saat tam beş buçuk.
Elimi yüzümü yıkadım, aşağı indiğimde Alex montunu giyiyorsun nereye gittiğini sorduğumda iş yemeği olduğunu söyledi. Onunla gitmem gerekiyormuş. Giyindim, adeta bir çift gibiydik.
Davette bir misafir gözlerini benden almıyordu, rahatsız olmuştum Alex bunu fark etti. Yavaş yavaş kavga çıkıyordu. Alex'i zor sakinleştirdim. Eve dönerken saat öğlen iki gibiydi. Çok yorgundum her şeyden bıkmıştır, eve geldim. Gün gibi umudumda bitmişti, fark ettim dünya sadece yalnızları ve yanlışları seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk
Novela JuvenilKim bilir katil kim... Kim aşık kim ölü...California ormanlarında neler oluyor bir bilseniz..