28.BÖLÜM:Yıkılma ve Yanılma

66 2 0
                                    

Kahvaltı bitiminde koltuğa geçtik ve film izlemeye koyulduk. Kızım Abel'ın kucağında, ben ise ikisinin dizlerinin dibinde. Filmin bitmesine yakın, Elizabeth çoktan uyumuştu. Onu yatağa yatırmaya çıktım. Fiziksel tüm özellikleri babasına benziyordu. Aşağı indim ve Abel'ın boynuna bir buse kondurdum, yanına uzandım. Her şey yolunda, hatta bana göre Elizabeth'e bir kardeş çok iyi olurdu.

- Abel, sence kızımıza bir kardeş iyi olmaz mı? Hem aralarında fazla yaş farkı olmaz. 

- Fleur, seninle ne konuştuğumuzu hatırlamıyor musun? Evlenmeden olmaz. Hem şu an önceliklerimiz sen ve kızımızın iyiliği, ayrıca o pisliği içeri tıktırmak.

- Abel, onu içeri tıktıramayacağımızı ikimizde biliyoruz. Adam profesyonel gibi hiç iz bırakmamış, ayrıca onu içeriye attırmaya çalışırsak telefonumda ki mesajların sahibinin de bulunması gerekiyor ve bu da imkansız. Alex şizofren olmasına rağmen bana bir darpta bulunmadı, bu da onun işine gelir.

 - Haklısın ama bu onu hak ediyor.

O sırada kapı çaldı, açmaya gittiğim de kapıda Alex ile birlikte polisler vardı. Burada ne işlerinin olduğunu herkes çok merak ediyordu.

- Polis Bey burada ne oluyor?

- Ben anlatayım karıcığım, DNA testine göre öz kızımın velayetini aldım, onu evce götürmeye gidiyorum istersen gelirsin istersen gelmezsin. Kızım  Elizabeth nerede?

- Onu benden ayıramazsın, o benim kızım!!! Sen ona pis ellerin ile dokunamazsın.

- Ben sana eve gelme demiyorum, kızım bu herifin evinde kalamaz diyorum, aşk böceğim. 

- Tamam ben kızımı hazırlayayım, geliyoruz bizi burada bekle. Abel seni seviyorum ama onunla gitmek zorundayım...

Yukarı çıktım ve kızımı sıkıca giydirdim, gözlerinin içi parlıyordu. Olacaklardan habersizdi, onun nasıl bir pislik olduğunu bilmiyordu. Alex 'in kucağına kızımı verdim. Evden başka yere gelmiştik, burası yen evimiz olmalıydı. Yeterince büyük , geniş  ama şehre uzaktı. İçeri geçtim hemen üstümü değiştirdim, çünkü orada bir saniye daha durmak yerine kardeşimin mezarlığa gidecektim.

- Nereye gidiyorsun? Kızımızın odasını görmek istemez misin?

- O benim kızım, senin değil. Ayrıca ben kardeşimin mezarlığına gidiyorum, anladın mı? 

- Dışarı çıkamazsın Fleur. Kapılar kilitli, ilk evlendiğimiz de olduğu gibi, ayrıca her odada kamera var. Şimdi kendime atıştıracak bir şeyler hazırlıyorum sen de ister misin?-

- İstemem...

Saplantılı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin