Çatıda tartışmaya başladık, her ikimizde sinirliydik.
- Sen aşağıda neler saçmaladığın farkında mısın? Direkt ismimi verseydin kardeşimin katili diye. Senin yüzünden başımız belaya girerse, Elizabeth' e olacakları düşün. Kızının zarar görmesini mi istiyorsun. Seni öldüremem ama onu kolaylıkla öldürebilirim.
- Gerçekten mi? Beni öldüremeyeceğini biliyorum, hatta kardeşimi Irene ile öldürdüğünü bile biliyorum merak etme. Mesajları başından beri Irene gönderiyordu. Sen saplantılısın kabul et bunu. Kızıma dokunamayacaksın. Seni polise ihbar edeceğim.
- Sana, o pislik sevgilinden başka kimse inanmaz!
- Senin kendi itiraf ettiğin ses kayıtları da mı? İmdat yardım edin!!
Herkes yukarıya koştu, Abel' da. Ses kayıtlarını Abel' a verdim ve dinledikten sonra polise vermesini istedim.
- Alex biliyorum seni öldürürsem canın o kadar yanmaz. Senin canını yakabilecek tek şey benim ölümüm.
- Fleur, sakın kendine zarar vermeye kalkışma, yalvarırım sen ölürsen ben de ölürüm.
- Ay ne kadar üzüldüm Alex senin için.
Gittikçe köşeye yaklaşıyordum, herkes atlayacağımı düşündü. Çantamdan bir afiş çıkardım.
"Hiç bir kadın ölmeyi hak etmez
Biz sadece yoruluruz"
- Abel beni özlersen sadece bir bardak suda ölmeyi bekleyen papatyalara bak. kızıma onu çok sevdiğimi söyle. Hep seni sevdim.
Çantamdan çıkarttığım bıçağı karın boşluğuma sapladıktan sonra, kendimi elli katlı binadan aşağı bıraktım. Bir kuş kadar hafiftim, ailem yanımda oturuyordu. Alex 'in arkamdan kahrolduğunu hissediyordum. Abel'ın etrafta suda ölmeyi bekleyen papatyalar aradığı ise kesindi. Kızım hiçbir şeyin farkında değildi... Ben ise kardeşimin boynuna atılmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saplantılı Aşk
Novela JuvenilKim bilir katil kim... Kim aşık kim ölü...California ormanlarında neler oluyor bir bilseniz..