|VIII|

3.5K 397 1.3K
                                    

Yemek masası diğer akşamlara kıyasla daha kalabalık, daha ihtişamlıydı. Kral Alexander baş köşede oturuyordu. Dikdörtgen masanın uzun kenarında, ona yakın olan tarafta Kral Harry vardı. Siyah kıyafetleri içinde teni bembeyaz görünüyordu. Başındaki altın taç o kadar yakışmıştı ki, yanında oturan Louis gözlerini bir türlü ondan başka yere çeviremiyordu.

Kral ve şövalyenin karşısında İspanya grandükü ile grandüşesi oturuyordu. Grandük sürekli Kral Alexander ile sohbet içerisindeydi. Onun eşi ise Kral Harry ile konuşmaya çalışıyordu. Masanın diğer taraflarında oturan Dük Stephen ve eşi Dük George, şövalye Marcus ve şövalye Antonio da kendi aralarında sohbet ediyorlardı. 

Arkadaşı Antonio ile aynı masada oturuyor olmasına rağmen Louis başını Kral Harry'den başka bir yere döndürmedi. Davetten biraz önce terasta görüşmüşlerdi. Genç şövalye ona uzun uzun keman çalmıştı. Belli ki Kral Harry kemandan çok hoşlanıyordu. Dakikalarca sessizce, yüzünde hafif bir gülümsemeyle dinlemişti. Daha sonrası için sözleşmişlerdi.

"Majesteleri, yemek yemediniz." dedi Louis yavaşça Kral Harry'ye yaklaşarak. Konuşacak bir konu bulmak için bir süredir içinden kendi kendine tartışıyordu.

"Aç değilim. Sen de yemedin."

"Kralım yemek yemediğinde ben de yememeyi tercih ederim."

Kral Harry gözleriyle Alexander'ı işaret ederek "Kralın üç tabağı mideye indirdi." dediğinde ikisi de sessizce güldü. Louis kralın yanaklarındaki gamzelerden gözünü alamadığını hissetti. Bir insanı güzelleştirecek her şeyin tek bir insanda toplanması çok mucizeviydi.

"Ee Sir Louis, siz ne zaman evleneceksiniz?" Grandük başını aniden Louis'ye çevirip bu soruyu sorunca Louis ile birlikte Kral Harry de ona döndü. Belli ki az önce onun mevzusu geçmişti ama o farkında bile değildi.

"Şimdilik böyle bir niyetim yok." dedi nazikçe. "Devletimin ve krallarımın çıkarları her şeyin başında geliyor."

Kral Alexander yemeğin başından beri yaptığı gibi Louis'ye karmaşık duygularla baktı. Sanki onu hem seviyor hem de öldürmek istiyor gibi bir hali vardı. Louis onunla bir anlığına göz göze geldiğinde Kral Alexander ona dikkatle bakmaya devam etti. 

Kral Harry de onun ters bakışlarını hissederek eşine döndü. "Sir Louis çok bilgili ve becerikli bir şövalye. Yanımızda olmasından çok memnunuz." 

"Tabi memnunuz. Ben onunla birlikte büyüdüm."

Ortamdaki gerginliği hisseden grandük konuyu değiştirmek için araya girdi. "Kral Alexander," dedi. "Kardeşiniz Catherine ile Venedik kralının evleneceği haberini aldım. Tebrik ederim."

Şövalye Antonio bunu duyduğu an elindeki içki kadehini yere düşürdü ve herkes aniden ona döndü. "A-afedersiniz, elimden kaydı."

Louis akşam yemeğinin bir felakete dönüşmesini dehşetle izliyordu. Antonio'ya Prenses Catherine'in evlendirileceğini uygun bir yolla kendisi söylemek istemişti aslında. Prenses Louis'den bunu istemişti. Kendisi sevgilisine başka biriyle evleneceğini söyleyemeyeceği için onu bu fikre Louis'nin hazırlamasını rica etmişti fakat Louis de bir türlü cesaret edememişti.

"Evet." dedi Kral Alexander başını yavaşça grandüke çevirirken.  "Teşekkürler. İkisi de bu karardan çok memnun.Düğün Venedik'te olacak büyük ihtimalle. Sizleri de aramızda görmek isteriz."

"Şeref duyarız majesteleri." 

Kral Alexander grandük ve grandüşesle düğün hakkında konuşmaya devam ederken Louis Antonio'ya baktı. Arkadaşının yüzündeki dehşet ifadesi öylece donmuş kalmıştı. Kimse onun hayatını mahveden olayın farkında değildi. Louis hariç. 

KNIGHT'S SECRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin