Bölüm 1

488 92 81
                                    

        Güç nedir ? Zayıf olanın yalnız kaldığı bu dünyada nasıl güçlü olursun? Yüksek bir eğitim görerek,halter kaldırarak yada duygusuz bir insan olarak mı? Herkesin tanımı farklıdır. Peki ya sen nasıl güçlüsün?

     1983 Ahren Özel Yetiştirme Yurdu

  "HAYIR! HAYIIIR!!! Lütfen ben bir şey yapmadım. Bırakın beni Bay Ahren ,beni oraya götürmeyin". Bay Ahren kısık bir ses tonuyla ve yandan hafif bir gülümseme ile "Unutma Ayaz acı seni güçlü kılar. Bunu sakın aklından çıkarma"dedi. Çocuğun kolundan sıkıca tuttu ve sert bir hamle ile karanlık bodrum merdivenlerinden aşağı öylece attı ve " Bugün şanslı günün çocuk,sadece bodrum cezası ile kurtardın paçayı. Bunu arkadaşlarına borçlusun şanslı serseri. Günlük dozumu aldım" diyerekten alaycı bir kahkaha ile bodrum kapısını hızlıca çarptı ve bütün kilitleri eksiksiz şekilde kapattı. Ardından elini yukarı kaldırdı ve duvardaki düğmeye  bastı. Birden karanlık bodrumda bir ses kaydı tekrarlanmaya başladı "Acı seni güçlü kılar,acı seni güçlü kılar..."ve sürekli aynı şey. Çocuk korkmuş ve titrek bir ses ile ağlayarak    "Lütfen kapatın şunu,lütfen dayanamıyorum"diyerek bağırır . Saatlerce durmadan aynı ses yankılanıp durdu. Ayaz'ın sessizce döktüğü göz yaşları eski ve yırtık ceketini ıslatmaktaydı. Küçücük bedeni ile soğuk ve zifiri karanlığa bürünmüş bodrumda bir başına,en azından onu işkence odasına götürmediği için şükür eti. 

   Çocukların işkence odası diye adlandırdıkları o odada  bir çok işkence aleti var. Ancak kapatıldıkları bodrumda da adeta bir psikolojik şiddet görüyorlar. Ayaz geceyi orada geçirirken oracıkta yorgun düşüp bayıldı. Bu ilk değil. Aslında bu duruma oldukça alışkın. Bu yurda geleli beş yıl oldu. Henüz on yaşında. O, beş yaşındayken ailesi bir iş kazasında hayatını kaybetti. Anne ve babası aynı yerde,bir tekstil fabrikasında çalışıyorlardı. Oldukça fakir olan bu karı koca fabrika çatısının sağlam olmamasından ötürü beton yığınlarını arasında can verdiler. Kazadan sonra tek çocukları olan Ayaz,önce devlete ait bir yurda gönderildi. Aradan iki aya geçtikten sonra sonra yurt müdürünü çileden çıkaran Ayaz , Özel Ahren Yetiştirme Yurduna gönderildi. Aslında Ayaz oldukça akıllı ve sakin bir çocuk. Ailesini kaybetmiş olması tramvatik etki yapmış olmalı ki böyle huysuz biri oldu. Geldiği yeni yurtta herkes onu çok sevdi. Hatta cesaretli ve güçlü bir yapıya sahip olan Ayaz, kısa sürede hem saygılarını kazandı hem de bir lider edası ile onları yönlendirmeye başladı. Burası büyük ama bir o kadar da eski,tahtadan yapılmış ve neredeyse üflesen uçacakmış gibi duran berber bir yurttu. Dertleri kendilerinden büyük,yalnız başına hayata tutunmaya çalışan bir çok çocuğa ev sahipliği yapıyor bu yer. Aynı,yurdun kendisi gibi berbat olan bir de müdürü var "Adalrick Ahren". Kendisine Bay Ahren diye hitap edilmesini istiyor. Alman asıllı olan bu yurt müdürünün kimsenin bilmediği bir ruh sağlığı problemi var. On iki yaşındayken Almanya da sadist teşhisi koyulan Bay Ahren kendine bu teşhisi koyan doktoru öldürüp alakalı tüm dosya kayıtlarına alıp yok etti. Şu an otuz beş yaşında olan Bay Ahren varlıklı Alamn bir ailenin çocuğu. O küçük yaşlarda iken anne ve babası ayrıldı. Annesi şanslı olmalı ki yine çok zengin bir iş adamı ile evlendi. Türk olan bu adam ile birlikte çocuğunu da alıp Türkiye ye taşındı. Mutlu bir evlilik süren bu karı koca kısa bir süre içerisinde nesini bilinmeyen bir şekilde öldüler. Geriye ise milyon dolarlık miras ve bunların tek varisi Ahren kaldı. Oldukça zengin olan bu sadist tur müdürünün parayı neye harcadığı de meçhul. Ama en azından bir kısmı ile bu yurdu açtığı biliniyor. "Açmaz olaydı" dedirtecek kadar acımasız kötü olan bu adam şeytanla yan yana gelse o,şeytana vesvese verir. Yurttaki herkes ondan nefret eder ve korkar. Kendine özgü işkenceler ile çocukların hem akıl hem de fiziksel sağlığını al üst eder ve amacı sadece zevk almak.

     Günün erken saatlerinde yurttan ayrılan müdür bodruma kapattığı Ayaz'ı umursamadan dışarda köpekleri ile ilgilenmeye gitti. Fırsattan istifade arkadaşı Ayaz'ı çıkarmak için bodrumun kapısına yöneldi. Kilidi açan küçük çocuk hızlıca aşağı indi ve "Ayaz abi,Ayaz abi kalk hadi çabuk ol yoksa Bay Ahren bizi yakalar" diye seslendi. Aklı oldukça karışmış olan zavallı Ayaz sayıklamaya başladı"Acı beni güçlü kılar...Hayır!Hayııır! Diyerek birdenbire yerinden fırladı ve gözlerini açtı. Nefes nefese kalmış bir şekilde etrafına baktı. Arkadaşı Ömer teselli edici bir şekilde "Heyy sakin ol,tamam artık ses kapandı ve o burda değil" diyerek ona sarıldı. Ayaz ürkmüş bir şekilde kekeleyerek "Ö ö ö Ömer ve ben bir rüya gördüm çok ko korkunç bi bir rü rüya." Ömer iki eli ile Ayaz'ın omzundan tuttu ve " Bak bu sadece bir rüya Ayaz abi.Korkmana gerek yok."dedi ve onu sakinleştirmeye çalıştı.

CELLAT "AYAZ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin