Banyonun kapısını kapatıp tekrar içeri döndüğünde telefonunun bildir ışığını fark etti. Mesaj gelmiş olmalı. Eline alıp bakacağı esnada içeriden gelen yanık kokusunu alan Ömer telaşlanarak;
"Abi bir yanık kokusu var. Ne oluyor? Ne bu?"
Ayaz dikkatlice telefonun ekranına bakarken Ömer in söylediklerini duymadı bile.
"Abi! Sana diyorum. Duyuyormusun?"
Ayaz tamamen donuk bir şekilde;
"Buraya gelmeden önce başka bir yere gittin mi?"
Ona yanıt vermeden,donuk bir ifadeyle,durduk yere bunu sorması Ömer i şaşırttı;
"Eevet,gittim."
"Nereye?"
"Şu senin küçükken yaşadığın ev. Daha öncede oraya gitmiştin,bende orda olabileceğini düşündüm."
Ayaz, Ömer e dündü ve şüpheci bir tavırla;
"Peki orada gördüğün farklı bir şey var mıydı?"
"Hımm bir düşüneyim... Ah! Evet! Mahallenin üst taraflarında yaşlı bir kadın evinde öldürülmüş sanırım. Yani ben öyle anladım. Polisler, ambulanslar falan var dı. Bir de dedektif mi ne,öyle biri var dı. Başka da bir şey yoktu."
"Dedektif mi? Kim peki,adını falan söyledi mi?
"Kendine Dedektif Veli diyor. Ama Veli adımı,soyadı mı bilmiyorum. Tuhaf bir tip."
Duyar duymaz yanındaki koltuğa oturdu ve ciddi bir mizaç ile masada ki dizüstü bilgisayarı açtı. İnternetten dedektifi arattı. Çıkan sonuçta -Dedektif S. Veli-şeklinde yazılmıştı. Daha ayrıntılı baktığında Amerika da eğitim aldığını ve Türkiye ye yalnızca bir kaç yıl önce geldiğini gördü. Endişelerinin yersiz olduğunu anlamak isteyen Ayaz;
"Şu adam nasıl bir tip ti analtsana."
"İnanılmaz derecede şüpheci ve çok dikkatli. Bir ana benden bile şüphelendi. Öyle üstüme geldi ki , verecek cevap bulamıcaktım neredeyse."
Ayaz -bu adam kendini ne sanıyor-dercesine bir tavır ile;
"Hah şuna bak,Amerika da eğitim görünce kendini Sherlock Holmes mu zannetti?"
Ömer kaşını hafif çatıp,gözlerini yukarı çevirerek biraz düşündü. Sonra Ayaz a dönüp;
"Yalnız Sherlock Holmes Britanyalı."
Ayaz -bu çocukta umut yok-der gibi bir bakış attı. Ömer yanlış bir şey söylediğini düşünüp;
"Ne? Yanlış mı? Öyle hatırlıyorum. Ama Amerika da okumuş olması kendine Dedektif Veli demesini açıklıyor. Bu adam tam bir özenti sanırım."
Ayaz biraz gülümseyip ardından tekrar ciddi yüz ifadesine bürünüp otel odasından çıktı. Arkasından seslenen Ömer i umursamadan öylece çıkıp gitti. Otelin otogarı da ki lüks arabasına tam bineceği anada arkadan biri seslendi. Duyduğu anda öylece kalakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CELLAT "AYAZ"
General FictionGüç nedir? Güçlü olabilmek için ne kadar ileri gidilebilir? Roman tadında,sürükleyici bir kitap.
