Dilay, hızlı giden hayat temposuna alışmıştı olağan hiçbir değişiklik yoktu.
Oldukça sıkıcıydı.
Ancak Bazı şeylerin değişmesi gerekiyordu ki Dilay da bu değişikliğe doğru adım adım yaklaşıyordu farkında olmadan.
Hayat bazen siz farkında olmadan size olası sürprizler yapar.
İyi olan sizin sürprizleri fark etmeniz kötü olan ise fark edecek dahi olamamanız.
Dilay da hayatın ona sunacağı sürprizi fark edecek miydi?
****
Dilay yine her zaman olduğu gibi işten çıkmış durakta evine gidecek otobüsü bekliyor.
Saatine bakıyordu. Beş dakika sonra otobüs tam önünde duracak o binip evine doğru gidecekti.
Ev sahibi Selma Hanımla karşılaşacak.
Muhtemelen uyumamış kapının önünde itaat eden asker gibi nöbet bekliyor olacaktı.
Henüz vakti gelmeyen kirası için hemde.
Hep böyle yapardı. Kiranın ödenmesine bir hafta kala Kapıda işten yorgun argın dönen Dilay'ı bekler
Gelince gözlerini ona dikerek sanki orada belli bir sebepten durmuyormuşcasına.
" A aa! Dilay kuzum sen mi geldin?
Bebegimmm.
Sevgi ifade eden bu samimiyetsiz kelimeleri bir bir sıraladıktan sonra asıl meseleye gelecek.
Popüler bir şarkının nakaratları gibi şu sözleri söyleyecekti.
"Biliyor musun kuzumm en sevdiğim kiracım sensin ,senden yana hiçbir şikayetim yok.
Sen her zaman kiranı erkenden ödersin.
Üst kattaki öğrenci veletler gibi değilsin.
Ne gelenleri ne gidenleri belli ne de kirayı verirler bir bilsen ne çekiyorum onlardan bir bilsen "
Dilay bilmez olur muyum her ay duyuyorum bunları diyecek
ama bunu söylerken ses tonunu Selma Hanımın duyamayacağı şekilde ayarlayacak.
Çünkü uzayan her diyalog evine kavuşması için engel teşkil edecek.
Dilay çaresiz şekilde onu dinleyecek bu işkencenin bitmesini hızlandırmak için çantasındaki zarfı çıkaracak ve hafif bir tebessümle.
"Buyrun Selma Hanım "
Kadın göz ucuyla zarfa dikkat kesilecek eline alınca şöyle bir yoklacak.
Mırıldanarak
"Hımmm dur şunu yanında sayayım belki fazladır.Diğer olasığı Dilay'ın söylemesini bekleyecek.
Dilay da"Belki de eksiktir değil mi Selma Hanım"
"Üç yüz dört yüz şu da iki yüz tamam tamam burada tam altı yüz var ."
Parasının miktarını teyit eden ev sahibi yüzünde altı yüz liralık gülümsemeyle hadi kızım içeri geçelim de bir kahve içelim.