19.BÖLÜM:KAYIP

81 25 7
                                    

Karahanlar malikanesi

Sadece elektrik fatutasını görünce hacmi büyüyen gözler bu malikaneyi  görünce   yuvalarından fırlamak isteyecek .

Masallardaki kralların şatoları mı? Padişahların sarayları mı   hepsi hikaye




Masallardaki kralların şatoları mı? Padişahların sarayları mı   hepsi hikaye

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İşte içi

İşte içi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Bu malikane için o gün sıradan bir gün değildi.

Yaşlı kadının etrafına evin tüm çalışanları toplanmış bu aksi ve huysuz kadını sakinleştirmeye çalışıyorlardı.

Kadın kaşlarını çatıyor yüzü daha da kırışıyordu. hiç kimseyi dinlemiyor.Hep aynı kelimeler dökülüyordu.

Torunum. Torunumu bulun. Kenan'ım Oğlumun emaneti. Hazinem. Onu bulamadınız.

Sesi titriyor. Ağlayama başlıyordu. Bir kaç gündür böyleydi. Torunu Kenan'dan haber alamıyordu.

Birbirlerine çok bağlıydılar.Hiç böyle yapmazdı. Muhakkak kötü bir şeyler olmuştu.

Zaman geçtikçe bu belirsizlik onu öfkelendiriyordu. Öfkesinden etrafında kimi görse azarlıyordu.

Oturduğu yerden hiç durmadan söyleniyordu.

Küçük adımlarla yanına Nadide geldi. Ürküyordu. Eğilerek  Kulağına bir şeyler söyledi.

Kadın  duyduğu şey karşısında tepkisini göstererek

Ne duruyorsun çabuk yanıma  çağır. Sesinde yırtıcı bir kartalın çığlıkları vardı..

Nadide gitti. Bir kaç dakika sonra yanında bir adam ile içeri girdi.

Uzunca biriydi. Saçları gecenin karanlığını aydınlatacak beyazlıktaydı. Pek yaşlı sayılmazdı.

Nadide ona buyrun Vedat bey kadının yanını işaret etti.

Vedatın içeri girdiğini gören yaşlı kadının gözleri parladı.

Vedat Oğlum ne oldu bir haber var mı.?

Vedat ceketinin düğmesini ilikleyip
yaşlı kadının yanına oturdu.Bekledi

Bir nefes çekti ciğerine uzun uzun

Az önce ceketini iliklediği eli ile kadının ellerini tuttu. Elinden cesaret almasını umarak

Feride Hanım dün gece Kenan'ın arabasını bulmuşlar.

Kadın umut rüzgarının en şiddetlisine kapılarak

Ne gerçekten mi şükürler olsun bir oh
çekti ki karşıki dağlar yıkılır

Vedat sessizdi çünkü devam etmek istemiyordu.

Feride  Dur bir dakika peki Kenan oğlum  neden beni aramamış?

Vedat elini alnına götürdü. Duruma uygun cümleleri içeri girmeden önce ağzında biriktirmişti ama öyle kolay olmuyordu.

Birine sevdiğinin kayıp olduğunu söylemek zor değil miydi?

Omuzları  yükünün ağırlığını taşıyamıyordu. Kurtulmak istedi.

Feride hanımın gözleri dudaklarının arasından dökülecek müjdeli haberi beklerken

Kafasını kaldırdı elini Feride Hanım omzuna götürecekti. Sonra vazgeçti. Feride Hanımın Onun merhametine ihtiyacı olmadığını düşündü. Elleri kenetledi.

Dün gece Kenan'ın arabası uzunköprü  istikametinde bulunmuş. Nasıl söylesem bilmiyorum

Araba yol kenarında kaza..

Feride Hanım ne ne olmuş torunuma elini kalbine götürdü

O iyi değil mi şimdi nerede.?

Demin konuşan bu adam yine sessizlik libasını  giyindi.

Kadın kalbini rahatlatacak bir cümle dilendi

Torunuma, Vedat Kenanım'a ne oldu nerede?

Şey Feride hanım

kadın ellerini misafir ettiği kalbinden çekti.

İki eli ile adamın yakasına sarıldı.. Çabuk bana torunumun yerini söyle

Vedat Polisler sadece arabaya ulaşmış. Ama Kenan Bey orada yok.

Kadın ne zaman haber aldın. Dün gece

Öfkeden kızaran gözlerini Vedat'a dikerek bana bunu şimdi mi söylüyorsun

Siz dün çok kötüydünüz cümleleri ile Feride Hanımın gönlünü almak için

Sizin sağlığınızı da düşünmek zorundayım.Sizin kendinizi toparlamanızı istedim

Feride Hanım elini yakasından yavaşça çekti.

Derhal beni oraya götür anladın mı bundan sonra torunum ile ilgili hiçbir şeyi benden gizleme anladın mı.?

Vedat anladım Feride Hanım

Nadideee çabuk dışarı çıkıyorum çantamı getir

Hazırlanıp  çıktılar acele ile

Fren sesi...

Araba gözden kayboluyordu. Kayıp torun  neredeydi. Bulunan araba onları Kenan 'a götürür müydü?

 

GECEYE SAKLI SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin