Sırlarla Yaşıyorum

99 38 8
                                    

Dilay ve Behlül Emniyetten eve gelmişlerdi. Dilay mutfafta yiyecek bir şeyler hazırlıyordu.Behlül evin içinde geziniyordu. Bir oda bir salon olan bu evde. Sofrayı kurmak için Behlül 'e seslendi uzun uzun . Behlül Dilay'ın sesine değilde mutfaktan gelen güzel kokuları doyunca  Dilay' ın yanına geldi. Gelince  Dilay'ın sistemlerini  bir bir işitti. Sanki uzun zamandır beraber yaşıyorlardı.
Çabuk yardım et  sofrayı kur. Yemek hazır olunca mutfağa koşuyorsun elindeki yemek kaşığını Behlül'e doğru sallayarak. Ama söz konusu yardım etmek Olunca arazisin seni bulana aşk olsun. Hiç demiyorsun bu kız da can taşıyor.
Ama sen benden daha iyi yemek yapıyorsun rahat yemek yapabilmen için gelmiyorum. Kızın gönlünü almak için  Üstadım bundan böyle emrin başımdan önce gelir.  Bırak yanında hizmetkarın olayım. Bana bildiği ne varsa öğret. Senden öğreneceğim çok şey var. Lütfen beni kabul et söz veriyorum iyi bir öğrenci olacağım.
Dilay bırak bu boş lafları da sofrayı kur hadi.
Komutanına selam veren asker gibi başını öne eğdi. Hemen dedi. Tabak bardak kaşıkları birer birer sofraya yerleştirdi.
Sonra eksik olan bir şey fark etti.Çorbayı karıştıran Dilay'ın yanına gelerek kötü haber var ekmek yok

Nasıl yok

kalmamış

Markete gittik o kadar nasıl almayı unuturum
Ben alırım sen yemeği yapmaya devam et.
Behlül montunu giydi Dilay mutfaktan seslendi para olmadan ekmek vermiyorlar biliyorsun değil mi

Elini para için uzattı.

Odamda en üst çekmecede bozuk para cüzdanı var oradan al.

Tamam dedi Behlül odaya girdi. Çekmeceyi açtı. Cüzdanın dan paraları aldı tam kapatacak iken  dikkatini çekmecede ki resim çekti. Resmi eline aldı.  Bir kadın kucağında küçük bir çocuk. Uzun Siyah saçlı bir kızdı. Dikkatlice baktı. Merak etmişti. Çok eski bir resimdi.Nedense yerine bırakma gereği duymadı. Belki Dilay'dı bu resimdeki kız çocuğu. Elinde bu kızın çocukluğu vardı ona ait geşmişine ait bir şeyler.
Odadan çıktı mutfağa doğru gidecekken. Kapı çalınmaya başladı Dışarıdaki'nin muhtemelen acelesi vardı hem zile basıyor hem kapıyı çalıyor hatta çalmıyor adeta dövüyordu. Behlül
Dilay işinden alıkoymamak için ben açarım dedi. Resmi kanepenin yanındaki sehpanın üzerine koydu. Kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açınca Ev sahibesi hışımla içeri girdi. Nerede Dilay nerede diye bağırmaya başladı..Behlül ziyaret sebebini anlamıştı. Geçen gün Fatih ile arabadan valizleri almaya gittiklerinde Fatih ile kapıda ev sahibinin kira için Dilay, 'ı sıkıştırmasına kulak misafiri olmuşlardı.
Dilay mutfaktan çıkarak Hoşgeldiniz
Selma Hanım

Kadın daha da sinirlendi.

Ne hoş gelmesi sen  burada erkekler ile fingirdeyeşeğine paramı getir paramı

Dilay ama  ama lafı ağzına tıkadı.

Kızın konuşmasına dahi müsade etmiyordu.
Dilay geçin şöyle oturun kanepeyi işaret etti.

Dilay o an kapının eşiğinde Behlül'ün onları izlediğini fark etti. Gözleri ile gitmesini söyledi. Behlül Dilay 'ı bu alevler saçan ejderhanın yanında bırakmak istemiyordu. Anlamamış gibi davrandı.Dilay hadi ekmek almaya gitte Selma Hanım da açtır kaşı gözü ile hadi ne duruyorsun.

Zoraki razı oldu. Kapıyı kapattı. Evden Çıkarken içi hiç rahat değildi. Market pek yakın değildi. Gidene kadar Selma Dilay 'ı incitecek her sözü acımadan sarf edecekti. Tüm bu olanlardan kendin sorumlu tuttu o gece onu kurtarmak için gelmeseydi. Parası çalınmayacaktı. Bu sözleri duymayacak. Zarar görmeyecekti.Belki bu yüzden birbirleri ile tanışmamış olacaklardı. Ama Bu kız onun yüzünden zarar görmeyecekti.
Ah Kenan bunlar hepsi senin yüzünden. Behlül olarak hayatından çıkıp Kenan olarak geri döneceğim ama önce bana kimin neden zarar vermek istediği bulmam gerek ölmem için bu kadar gözü dönenler kimler bulmalıyım o zamana kadar bekle Dilay lütfen bekle ve dayan beni kurtardığın gibi ben de seni kurtaracağım...

Hava soğuk kar yağmaya devam ediyordu.

GECEYE SAKLI SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin