1••• ''Hafıza''

3.3K 110 46
                                    

Hikaye güncellenmiş olduğu için kütüpheneden çıkarıp tekrar eklemenizi rica ediyorum :)

Göz kapaklarımdaki ağrıya rağmen gözlerimi açmaya zorluyordum. Etrafı bulanık görüyordum. Ense kökümde ve başımda şiddetli bir ağrı vardı. Görüntü netleşmeye başlayınca buranın hastane olduğunu anlayabilmiştim.

Başımda 45-50 yaşları diye tahmin ettiğim bir doktor vardı. Uyandığımı görünce bana bakıp muzipçe gülümsedi. ''Merhaba Maya Ilgaz.''

Kaşlarımı hafifçe çatıp doktora boş boş bakarken o gülümsemesini yüzünden eksik etmeyerek, ''Nasıl hissediyorsun?'' diye sordu.

Nasıl hissediyorum? Güzel soru. Başımda zonklama yaratacak bir ağrı vardı, kollarıma serum bağlıydı. Hastanedeydim ve neden burada olduğuma dair hiçbir fikrim yoktu. Bu yüzden oldukça garip hissediyordum.

Bunları doktora söylemek yerine ona tepkisizce bakmaya başladım.

''Pekala.'' dedi konuşmayacağımı tahmin etmiş gibi, ''Öncelikle seni durumun hakkında bilgilendireceğim. Ama sakın telaş yapma. Olur mu küçük hanım?''

Küçük hanım mı? Bu tabir nedense hoşuma gitmemişti ama aldırış etmeyerek başımı salladım.

''Üç gün önce İzmir il sınırına girerken arabanla bir kaza yapmışsın. Seni bir tane delikanlı buraya getirdi. Sanırım senin yaşlarında, uzun, kumral biriydi.. ''

''Bir dakika.'' diyerek sözünü böldüm doktorun, ''Ben kaç yaşındayım ki?''

Doktorun gülümsemesi farklı bir hal alırken, ''Haklısın.'' dedi, ''Kaç yaşında olduğunu hatırlamıyor olabilirsin.''

Fakat ben nedense kaç yaşımda olduğumu hatırlamıyor değil, bilmiyor gibi hissediyordum. Bu çok garipti.

''22 yaşındasın küçük hanım. Kimliğe göre de 3 ay sonra 23 yaşına gireceksin..''

Tekrar sözünü böldüm, ''Hangi aydayız?''

Ellerini beyaz önlüğünün cebine sokup, ''Kasım.'' dedi.

Benden bir tepki bekliyor gibiydi ama tepkisizce ona bakmakla yetindim. Bunun üzerine devam etti, ''Yaklaşık üç gündür buradasın. Bu süreçte, kazada başına aldığın darbenin şiddetini anlamak için sana bazı tetkikler yaptık."

Yüzümü buruşturdum ve ağzımdaki sirke tadına benzer kötü tadı göz ardı ederek konuşmaya çalıştım, "Neyim var tam olarak?"

Nefes aldıktan sonra cevapladı doktor, ''Ayak bileğinde biraz incinme var. Onun dışında kırık yada çıkık tespit etmedik. Fakat başını oldukça sert çarpmışsın. MR ve tomografi sonucu bize darbenin şiddeti konusunda ışık tuttu. " Birkaç saniye bekledi, "Sonuçların bize bir amnezi bulgusu verdi. Yani geçici bir hafıza kaybı yaşıyorsun Maya. Neyi ne zaman hatırlayacağını zaman gösterecek. Kazayı nasıl yaptığını, aileni, önceki hayatını...''

Bu kelimeler oldukça boş geliyordu bana. Boş ve ifadesiz.. Kaza yaptığımı ve ailemi mi?

Doktor konuşmaya devam ediyordu, "3 gündür sana ulaşmaya çalışan yada buraya gelip yakının olduğunu söyleyen herhangi biri olmadı. Telefonun kaza yerinde parçalandığı için yakınlarını da arayamadık."

Doktorun hızlı konuşması beynimde yankı oluşturuyor ve başımı git gide ağrıtmaya başlıyordu.

''Ben seni getiren genci arayıp haber vereyim. Akşama taburcu olabilirsin, durumun iyi. Ama sana ilaçlar vereceğim ve bunları kullanman gerekecek. Gerektiği takdirde de tedaviye çağırabilirim seni.''

HAFIZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin