11••• "Belirsizlik''

743 62 2
                                    

Hem başlangıç hem de son bir arada yaşanmaz. Çünkü bu iki kelime birbirine öylesine zıt ki bu neredeyse imkansız gibi görünür. Ama benim şu dakikalarda içimden geçenler, geçmişimin doğuşunu, başlangıcını simgelerken bazı düşüncelerim ise yeni hayatımın sonunun yaklaştığını anlatmaya çalışıyordu.

Aklımdan geçen tüm bu düşünceler hafifçe sönmeye başladı. Belki de her şeyi gözümde büyütüyorumdur diye düşündüğüm dakikalarda hiçbir şey tahmin ettiğim gibi olmadı.

Hale ağır çekimde yanımızdan geçip arabasına ilerlerken beni fark etti mi emin olamamıştım ama Uraz'ın bana garip bir şekilde baktığını görmem pekte iyiye işaret değildi.

Adımlarım gereksiz bir hızla eve yöneldiğinde hiçbir şey söylemeden içeri girdim, Hale beni tanıdıysa arkamdan baktığına emindim.

Aldığım poşeti mutfaktaki masaya koyarken Urazla Doruk'un salona geçtiklerini gördüm. Uraz omzunun üstünden bana kısa bir bakış atmıştı ve göz göze geldiğim o kahve tonlarında bir şeylerden şüphelendiğini oldukça belli eden bir ifade yatıyordu.

Merdivenlere yönelip hızlı adımlarla odama çıktım. Ne yapacağımı kestiremiyordum. Bir yanım aşağı inip Uraz'a da Doruk'a da Haleyle tanışıyor olma ihtimalimizi hatırladığımı anlatmak istiyordu ama bir yanım sessiz kalmam gerektiğini bana hatırlatıyor gibiydi.

Dalgın düşüncelerle yağmurdan ıslanan saçlarımı yarım yamalak tararken bunu sadece vakit geçirmek için yaptığımı biliyordum. Koridoru dinledim ancak ses gelmedi, Uraz hala aşağıda Dorukla olmalıydı.

Derin bir nefes alıp korkaklığımın arkasına sığınan iç sesime meydan okurcasına odamdan çıktım ve yavaşça aşağıya indim. Uraz ve Doruk'un sesini duyduğumda yüksek sesle konuşmadıkları için adımlarımı yavaşlatıp kulak kabartasım gelmiştim.

"Sorun ne?" Bunu Uraz sormuştu. "Eğer bu bahsettiklerini büyütecek bir kızsa şimdiden söyleyeyim, yandın."

Doruk'un sıkıntıyla iç geçirdiğini duydum, "Gereksiz konular işte," diye kestirip attığında kapı dinlemekten vazgeçip içeri girmeye karar vermiştim.

Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama oldukça tepkisiz kalmaya çalışarak Uraz'ın anında beni bulan bakışlarına aldırmadan Doruk'a bakarak, "Bir sorun mu var?" diye sordum.

Doruk bu konunun açılmasından huzursuz olduğunu belli eden bir tonda, "Hayır," dedi. "Bir şeyleri düzeltmek için gelmişti ama başka olaylar patlak verince tartıştık sadece."

Doruk daha birkaç gün önceye kadar Haleyle bir daha görüşmeyeceğini söylemişti ve bu fikrinde oldukça kararlıydı. Demek ki Hale ısrarcı çıkmıştı ve eğer bugün beni gördüyse bunu peşini bırakmayacaktı.

Normalde kurcalamam gereken bir olay vardı. Doruk, Hale hakkında birkaç ay önce yaşadığı trajik bir olay yaşadığını söylemişti. Bu konuyu kurcalarsam aklımdaki soru işaretlerinin çoğunun kalkacağını biliyordum ama bunu Doruk'a sorarak yapmayacaktım. Bu konuda bana yardım edebilecek tek bir kişi vardı, Dedektif Ahmet.

Konuyu dağıtmam gerektiğini fark ettiğim için, "Size akşam yemeğinde ne hazırlamamı istersiniz?" diye sordum. Sesim çok neşeli çıkmamıştı ama bir an da olsa kendimi farklı bir hayattaymış gibi hissettim. Oktay'ın kurguladığı hayat. Arkadaşlarıyla üniversite döneminde aynı evde kalan genç bir kızın hayatı.

Gözüm istemsizce Uraz'a giderken arkadaş kelimesi, zihnimde sorgulanır gibi bir kez daha tekrarlandı. Urazla arkadaş olmak nasıl bir histi bilmiyorum ama bana bu durum bana nedense çok uzak gelmişti.

HAFIZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin