《4》'KARANLIK KUTU'

86K 4.3K 1.2K
                                    

SPOİLER VERMEYİNİZ.

OY VE YORUMLARINIZI İHMAL ETMEYİN LÜTFEN♡

KEYİFLİ OKUMALAR MEYUSLARIM SNMNURGYK

Karanlık. İçinde hapsolduğun karanlık bir sokak, ıssız ve köhne. Esen rüzgar bile şaha kaldırırken tüylerini, nefes bile almak güçtür ya hani. Sesssizliği dinlersin. Hiç var olmayan ve olmamış olan seslerin sessizliğini. Kendi benliğinden bile ürktüğün o karanlık mecranın sonunda gördüğün ışık. O ışık büyütür göz bebeklerini, içinde yeşertir bir duyguyu. İşte şu an içimde yeşeren duygu tam da buydu. UMUT. İmkansıza giden yolda karşıma çıkan imkandı, bu elimde ki zarf. İçimdeki bu iflah olmaz belirsizliğin belkide tek ve yegane belirteciydi.

Dakikalardır elimde tuttuğum zarf belki de beni düşüncelere hapsolmaktan kurtaracaktı. Korkuyordum. Ya beklediğim olmazsa ya hiçbir şey geçmezse elime. Yine de açacaktım.
Nefesimi tutmuş, kapağını açtığım zarfın içindeki not kağıdını çıkarıcakken birden odamın kapısı açıldı. Gelen annemdi.

"Mira, bir saattir seni çağırıyorum. Duymuyor musun?" diyerek içeri girerken hemen elimdeki zarfı taytım ve bedenim arasına sıkıştırdım. Annemin bunu görmemesi gerekiyordu. Bu meseleyi kendim halletmeliydim. Belki korkulacak bir şey yoktu. Varsa bile çözümü kendim bulmalıydım. Zaten başım ne zaman sıkışsa hep yalnızdım. Küçükken düştüğümde hep kendim kalkardım. Ne annem olurdu o zamanlar yanımda ne de arkadaşlarım yardım ederdi. O zamanlarda öğrenmiştim. Derdimin devası hep bendeydi. Kendi yaralarımı kendim sarmalıydım.

"Duymamışım anne, noldu?"

"Kızım Sema hoca aradı az önce. Seni dershaneye çağırıyor."

"Neden?"dedim kaşlarım çatılırken. Sema hoca her zaman yoğun olan bir kadındı. Zorla yanına gider ve soru sorardım. Benimle ne işi vardı ki?

"Bilmiyorum kızım. Gelmeni istedi. Sanırım sana nasihat falan verecek. Benimle de durumun hakkında biraz konuştu."dedi annem.

"Peki hazırlanıp, çıkarım."dedim anneme başımdan gitmesi için. Sema hoca benimle ne konuşucaktı ki? Kadın matematik öğretmeniydi ne anlardı rehberlikten? İçimden bir ses bu işin içinde bir iş var diyordu.

Zarfı taytımdan kurtarıp, çantamın içine attım. Ayaküstü bakmak istemiyordum. Belki içinde detaylı düşünmemi gerektirecek ipuçları vardı. Dolabımın karşısına geçtim ve kapağını açtım. İçinden siyah yüksek bel, bol ve ayaklarıma kadar uzanan kumaş pantolonumu ve siyah boğazlı kazağımı çıkarıp giydim. Üzerine kahverengi gömleği giyip içine koydum ve bol olacak şekilde çıkardım. Üzerime siyah yarım kabanımı ayağıma ise beyaz spor ayakkabılarımı giyecektim. Çantamda ve kapalı olan telefonumun yanına şarj aletimi de attım. Tam anlamıyla hazır olduğumda evden çıkmak için hazırdım.

Anneme de gittiğimi haber verdikten sonra kendimi dışarı attım. Dershane evimize yakın değildi ve hava cidden soğuktu. Diken diken olan tüylerimin toplu iğneyi andırdığından emindim. Biraz daha ilerlediğimde nihayet bir taksi görüş açıma girmişti. Hemen durdum ve bindim.

Aradan geçen on beş dakikanın sonunda nihayet merkeze gelebilmiştim. Taksiden indim ve dershanenin olduğu araya saptım. Dershanenin kapısının önüne gelmiş, tam kapıyı açıcakken karşımda birden Nefes belirdi. Çantasını da takmış olduğuna göre gidiyordu sanırım.

MELÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin