Aralarındaki soğukluk beni ürpertmişti.Hep
böyle miydiler?
Yoksa bu şuanlık birşey mi?
Gale'in beni korumaya çalışması beni şaşırtmıştı.Beni en son koruyacak kişi gibiydi."Vay,vay,vay gale?Bu sen misin? İnsanların
malına dokunmaman gerek."Poker'ın sesi alaycıydı.Gözleri iyice neon olmuştu.Gale'in buna cevap vereceğinden
Emin değildim."Sen sadece sözlü bir hüküm sürüyorsun.
Ne yani ben 'emily benim malım' desem
benim malım mı olacak?"Şaşıp kalmıştım.Bi dakika ya...Adımı nereden biliyordu??
Poker hafif şaşkın ve daha hırslı gözüküyordu.
"Kızın adını nereden biliyorsun gale? Tanıdığın biri miydi?"
Poker şüpheciydi.Ve bir o kadar da alaycı.
Gale biraz bekledi.Sanki soru beklemediği
yerden gelmişti."Sana bir açıklama yapmak zorunda değilim."
"Bence hepimize bir açıklama yapmak zorundasın! Yeşilin adını söylediğini hatırlamıyorum.Hatırlayan varmı?"
Gale koluma biraz daha sert asıldı.Bunu farkeden poker kolumu koparacak gibi çekti.
En sonunda ben konuştum."Kolumu bıraksanız artık."
"Benim bırakmayacağımı sende biliyorsun."
Poker sırıttı.O an beklemediğim birşey oldu.Gale bıraktı.
"Hah.Klasik galeee."
Poker kolumdan tutup dışarı çıkardı.Avcum hala kanıyordu.
Yere dökülen her damla... simsiyah birşeye
dönüşüyordu.
Poker elime baktı.Cebini kontrol etti.Ve bir gazlı mendil çıkardı.Kolumu sakince sardı ve bir iğneyle sabitledi."Gale'i tanıyor musun yeşil?"
"Hayır tanımıyorum."
Hafif sırıttı.
"Sen tanımasanda o seni tanıyor gibi.Neyse git hadi.Ben olsam çoktan yorulup yatağıma atlamıştım."
Şaşkınca baktım.
"İyi ben gidiyorum o zaman..."
Poker arkasını dönüp ilerlemeye başladı.
Bende kendi yatağıma doğru ilerlemeye başladım.
Çok yorulmuşum.Hemen uyumuştum.Bir anda kendimi kırlarda buldum.
Çiçeklerle doluydu kır.Etrafıma bakınıyordum.Gözüme gri saçlı biri çarptı.
Arkası dönüktü.Ona yaklaştıkça benden
uzaklaşıyordu.Koşmaya başladım.Oda koşmaya başladı.Bir ormana girdik.
Karanlık bir ormana...Onu gözden kaybettim.O gale miydi?İlerledim.Bir çıkış yolu arıyordum.Yerde parlak birşey gördüm.Bir bileklikti bu.
Sarı ince zincirleri vardı.ortasında yuvarlak beyaz bir kısım vardı.içinde N harfi yazıyordu.Onu bileğime taktım.Sonra poker'ı gördüm.Bir anda uyandım.Nefes nefese kalmıştım.Herkes bana bakıyordu.Bileğime
baktım.O bileklik bileğimdeydi...Nefes almak için dışarı çıktım.Bonny'i gördüm.Yanına koştum.
"Hey bonny."
"Ah.selam.."
"Çok garip bir rüya gördüm...."
"Buralarda bir rüya yorumlayıcısı var.Herkes ona danışıyor."
"Nerede"
Yol tarifini bonny'den almıştım.Oraya doğru ilerlemeye başladım.Gale'i gördüm.Poker'i de.
Rüya yorumlayıcısının çadırının içindeydiler.
Yavaşça çadıra girdim.Sıra felan yoktu."Oh.Gel kızım gelde rüyanı anlat."
Oturdum.gale ve poker her iki yanımda durmuş beni izliyorlardı.
"Yanlız olmaz mı?"
"Sorun yok kızım.Sen anlat."
...
"Ben...ben..ben bir kırdaydım.Birsürü çiçek
vardı.Sonra..sonra..."Poker ve gale beni pür dikkat dinliyordu.
"Sonra birini gördüm."
"Nasıl birini?"
"Gri saçlı.Arkası dönüktü.Onun yanına gitmeye çalıştım.Ama ben yaklaştıkça o
benden uzaklaşıyordu.Sonra karanlık bir ormana girdim.Onu gözden kaybetmiştim.
Sonra...yerde bir bileklik gördüm onu alıp
bileğime taktım.En son poker'ı gördüm.Ve uyandım.Uyandığımda bileklik... bileğimdeydi."Gale,poker ve kadın şaşkındı.
"Bileğini göster."
kadın bilekliğime hafifçe dokundu.Ve dokunduğu anda kendini çekti.
"Çık burdan!"
Poker ve gale'de şaşkındı.Sonra çıktım.
Poker ve gale'de yanıma geldi."Ne garip, böyle bir rüyayı nasıl gördün yeşil?"
"Bilmiyorum..."
Bir anda bir sren sesi duyuldu.
"Bu ne..?"
"Mıntıkaya bir tehlike yaklaşıyor..."
Gale'e baktım ne tehlikesi bu?
13.mıntıka kapısı açıldı.Bir adam içeri girdi.
Kızıl saçları vardı.Yeşil gözleri de...
Gözü boyunca bir yara vardı ve takım
elbiseliydi.Herkes şaşkındı.
"Merhaba,merhaba.Buradan biri bana lazım.Sonra zaten gideceğim."
Etrafa göz gezdirdi.Ve bana gözünü dikti.
"İşte istediğim kişi..."
Gale ve poker önüme geçti.Adam bana bakıyordu.
"Çekilin ve bana seçilmiş kızı verin."
"Sana birşey vermeyeceğiz kızıl kafa."
Poker gene alaycıydı."Öyleyse büyük bir kavga olacak çünkü istediğimi alacağım."
Bana baktı gene.Bir sessizlik oldu.
Fırtına öncesi sessizlik...
![](https://img.wattpad.com/cover/211043702-288-k396793.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13.MINTIKA
Science FictionYıl~2020 Ben Emily; O gün arkadaşımın ölmesiyle tanıştım bu virüsle.İnsanlar ölüyordu.Acıyla hemde. 8,5 milyar kişiden 2.500 kişi kalmıştı koskoca dünyada...☣️ Kalan kişilerin özel güçleri vardı. Bende yaşıyordum.Benimde güçlerim vardı...❄️💓 Boştu...