Yola çıkmıştık.Şu 4 süvariyi bulmalı ve dikkatli olmalıyız.Karanlık lord'da neyin nesi acaba?
Aklımda binlerce soru vardı.Ama soruların cevabını yüzüme hafifçe vuran rüzgarla birlikte bulacağımı düşünüyorum.Ormanın köşesine gitmeli ve oradaki kişiyle konuşmalıyız.Ormanın köşesi uzaktaydı.
Gitmemiz en az 1 gün sürecekti.
Ve ben şimdiden sıkılmış ve yorulmuştum...
Poker sohbeti başlattı."Yeşil,Merak ettiğim bir şey var.Acaba neden bütün belalar seni buluyor?
Bela çeken bir mıknatıs gibisin.""Sanki isteyerek çekiyorum."
Poker etrafa göz gezdiriyordu.Bir tehlike sezmiş gibiydi.Ama ben hiçbir şey görmüyordum.
"Ya biraz otursak mı?"
"Şimdiden yoruldun mu?"
Bir ağacın altına oturduk.Dinlenmeye başladık.İki dakika sonra albionun ve poker'ın uyuduğunu anladım.Onlar benden daha çok yoruldu herhalde.
Sessizce gökyüzüne bakıyordum.Hava soğuk ve bulutluydu.Bulutlar Güneşi saklıyordu.Kendimi savunmasız hissediyordum.Rüzgar sıcak tenime değdiği anda bile hafifçe ürperiyordum.
Aslında süvarileri ben değilde,onlar beni bulsa ne kadarda kolay olurdu işim.
O an aklıma onun söylediği söz geldi."Belki onlar seni bulur."
Benimde uykum vardı.Ama birimizin uyanık kalması lazımdı.
Kendimi bir volkanın altında buldum.Çok sıcaktı.Terliyordum resmen.Volkanın tepesinde biri duruyordu.Neredeyse herşeyi
siyahtı.Beni gördü ve yanıma yaklaştı.
Hafifçe güldü.Kaskını tam çıkaracakken gözlerim açıldı.Sadece bir rüya gördüm diye rahatlarken
etrafıma bakmayı unutmuştum...Karga sesleri heryerdeydi.Buzlarla kaplı biryerdeydim.Rüyamda terlerken burada donuyordum.İlerlemeye başladım.Burada kim yaşardı ki?Poker ve albion neredeydi? Nasıl buraya gelmiştim.
O an adım sesleri duydum.Arkama baktım.küçücük kıllı bir yaratık duruyordu karşımda.
"Nasıl geldim buraya?Senmi getirdin?"
"Seni ben getirdim.Usta joan'ı karanlık lord öldürdü.Joanda sana yardım etmemi istedi."
"Nere burası?.D-donuyorum."
"Burası ilk süvarinin yaşadığı yer."
"Arkadaşlarım nerede?"
"Onları orada bıraktım.Gereksiz kişileri tutmaya gerek yok."
"Onları getiremez misin?Nolur.Onlar bana yardım ediyor."
Küçük parmağını karda gezdirdi.Bir geçit açıldı.Minicik elini geçidin içine soktu.ve poker ve albionu çıkardı.
"Hadi gidelim.Neden iki tane fazlalığı yanımızda taşıyoruz bilmiyorum ama öyle istiyorsan öyle olsun."
Poker hafif sinirlendi.
"Bana bak küçük klozet kapağı.Seni ait olduğun yere döndürmek istemem.O yüzden sussan iyi olur."
"Evet ama çok soğuk."
Küçük cebinden 3 mont çıkardı.
Yola çıktık.Onu bulmalıydık.Hemde hemen.
Bana birileri neler oluyor anlatmalıydı.
Kafam karışıktı.Artık hemen bulmak istiyordum.Bir mağaranın önüne geldik.
"Bu mağaranın adı anı yolu... Korktuğun anıları gösterir.Süvariyi bulmak için buradan geçmek zorundayız."
"Küçük klozet kapağı başka bir yol biliyor mu acaba?"
"Bana bunu demeyi kes.Başka yolda yok."
"Ne yapalım giricez artık o zaman."
Yavaşça içeri girdik.Gordugum rüya aklımdan çıkmıyordu.
Girdiğim anda kendimi evimizde buldum.
Sıcak,mutlu.Ailem ve abim neden beni terk ettiki? Merdiven basamaklarından yavaşça çıkıyordum.Her basamağa bastığımda yok oluyorlardı.Basamaklar bitince önüme bir kapı çıktı.Tek bir kapı.Heryer karanlıktı.Korkunctu.Kapıya girdim.Abim orada oturuyordu.Orada oturmuş bana bakıyordu...
"Neden bana bakıyorsun?Beni bırakıp giden sendin."
Sessiz kaldı sonra konuştu.
"Seni hiçbir zaman sevmedik.Biliyorsun.
Sen bizim için bir yüktün Emily.Bir yük.""Yalan söylüyorsun.Bu sadece bir oyun.Anı yolundayız diye."
Arkamda belirdi.Ve omuzlarıma koydu elini.
Kötü bir şekilde güldü."Ah hayır Emily.Bunlar gerçekler.Neden hepimiz seni bıraktık sanıyorsun?Sen sadece BİR YÜKTÜN!Ne azı nede fazlası."
"Sen beni sevmesende sevenler var artık."
"Seni seven yok Emily.Kara lord eninde sonunda seni yakalayacak.O zaman ne yapacaksın?"
"Kara lord beni yakalasada ne yapabilir ki?
Poker,Albion, süvariler.. Hepsi bana yardım edecek.Belki Mıntıkam bile.Gale ve diğerleri...""Gale mi?Haha Emily bilmediğin çok şey var..."
"Beni rahat bırak artık abi."
"Ben her zaman senin peşinde olacağım.Beni hep göreceksin Emily.Neyse şimdilik gitmene izin veriyorum.Ama bir çıkış yolun herzaman olmayacak."
"Bir çıkış yolun herzaman olmayacak."
Göz kapaklarım açılırken bu söz tekrar ediyordu.Bir çıkış yolun herzaman olmayacak...
Not→Bu hikaye için öneri şarkım
🌺🎵sanma nielsen-Undo🎵🌺
![](https://img.wattpad.com/cover/211043702-288-k396793.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13.MINTIKA
Science FictionYıl~2020 Ben Emily; O gün arkadaşımın ölmesiyle tanıştım bu virüsle.İnsanlar ölüyordu.Acıyla hemde. 8,5 milyar kişiden 2.500 kişi kalmıştı koskoca dünyada...☣️ Kalan kişilerin özel güçleri vardı. Bende yaşıyordum.Benimde güçlerim vardı...❄️💓 Boştu...