13.Bölüm-Kara lord ve çetesi-

152 57 95
                                    

Zarflara bakıyordum.Siyah...Beyaz...Yo yo siyah.
Elim siyah zarfa doğru uzandı.Zarfı kavradım.Ve açtım.Açtığım an beyaz zarf yok oldu.

İçindeki kağıdı aldım ve okumaya başladım
Bunu yazan her kimse...

"Her kilidin bir anahtarı vardır Emily.Ve her anahtarın bir kilidi.Bunu anlaman zor olacak emin ol.Ama biz söylemezsek...
Çok daha kötü öğrenecektin.

Dikkat etmen gereken birçok büyük tehlike var Emily.Ve hepsini sana söyleyemem

1.si kara lord.Ondan uzak dur.

2.si ise.....Kara kargalar.Gökyüzünde uçanlardan bahsetmiyorum.Bu...Son zamanlarda çok tehlikeli ve popüler olan bir grup.Çete...

Ve...Kilitten bahsediyordum..Sen bir anahtarsın Emily.Ve kapını bulmamız lazım.
Kapının nereye açıldığını merak ediyor olmalısın.
Farklı bir boyut.Tamamen farklı bir boyuta açılıyor.

Dikkatli ol.Sarışın çocuğu gördün mü?
O sana yolculuğun boyunca yardım edecek.

                                                           S.S."
                                                                                      

S.S? Ya süvariler?Daha birsürü şey yapmam gerekiyordu.Bir anahtar olacağım aklımın ucundan geçmezdi.Ve kapımı bulacağımı...

"Sakin ol Emily.Ve beni takip et."

"Ya arkadaşlarım?"

"Onlara durumu açıklayacak bir mektup yaz."

Bana bir kağıt parçası uzattı.Ve bir adet kalem.

Sessizce durumu açıklayacak kısa bir özet yazmıştım.Diğerleri uyuyordu.Onları uyandıramazdım..Poker'ın beni bırakmayacağını biliyordum çünkü..

"Hey.Hadi.Görev beklemez."

Sessizce onu takip etmeye başladım.Başka seçeneğim yok gibi duruyordu.
Eğer dedikleri doğruysa onunla gitmemek büyük bir kayıp olurdu.

"Kara kargalar da ne?"

Yutkundu.

"Onlar... Onlardan gerçekten uzak durmalısın...Onlar çok acımasızlar.Sana neler yapacaklarını tahmin edemezsin."

"Ya Kara lord?Onu daha önce hiç gördün mü?"

Gene yutkundu...

"O kara kargaların lideri.Evet görmüştüm.
Senin yaşlarında.Ama...Çok korkunç bir kişiliği var.Psikopat bir kişiliği... alaycı...ve yumuşatılamaz.Ve bazen de kibar bir öküz gibi."

Pokere benzetmiştim.Ama poker yumuşamıştı.Hamur gibiydi.

"Ya farklı bir boyut?"

"Kapı açılınca içine girmelisin."

"Ama...Tek başıma mı?"

"Evet.Tek başına.Kapı bizi kabul etmeyecek.

İlerlerken scorpion birden beni durdurdu.

"Sakın! Sakın hareket etme!...Karakargalar
senin peşindeler...Biz sana söylemesek onlar sana çok daha kötü haber verecekti.
Ve şimdi buradalar.."

"Benden ne istiyorlar..."

"Bilmiyorum..Ama sana çok kötü davranacaklarına eminim...Çok yaklaştılar.
Sakın gücünü onlara gösterme.Gösterdigin
an sana elektrik verirler."

"Kaçmak zorundayız neden bekliyoruz?"

"Etrafımızı sardılar çünkü.Ayrıca kara kırdın varlığını da hissediyorum.Bu çok kötü.
İsimiz zor...."

...

Etrafımızdaki ağaçlardan siyah kıyafetler giyen yaklaşık 30 kişi çıktı.

Hemen geri adım attım.Ama birine çarpmamla dönmem bir omuzlarımı tutmuştu.Ellerindeki soğukluğu hissetmiştim...

Saçları siyahtı,zifiri siyah...Çok hafif dağılmıştı saçları.Gri ve açık mavi karışımı gözleri insanı dibe çekiyordu... boşluğa..
Siyah giyinimi de ona tam uyumuştu.

Scorpion hemen beni arkasına aldı.

"Onu bırak.Beni al."

"Senin nereni isteyeceğimi sanıyorsun?
Yeni gün yeni oyuncak.Onu korumanın bir sebebi var mı scorp?"

Minik bir el hareketi yaptı.Scorpion o el hareketiyle yandaki ağaca yapışmıştı...
Ona bakarken benimle konuşmaya başladı.

"Scorp birini boş yere korumaz.O yüzden..."

Koluma yapıştı.

"Benim sarayıma geliyorsun.Seni biraz inceleyelim..."

Kolumu kurtarmaya çalıştıkça daha çok sıkıyordu...

"Bırak beni!"

Tam gücümü kulanacakken aklıma scorpion'un dediği geldi.

"Kolum.. Kolum acıyor!"

"Kolunun acımasını önemsemiyorum,o yüzden sesini kessen iyi edersin.Yoksa acımasız olurum ve bu pek hoşuna gitmez."

"Senden korkacağımı mı düşünüyorsun?"

Kalbinin soğukluğu dondurucuydu.Taş gibiydi kalbi.Sözleri de bir o kadar korkutucuydu.

Gitmem gerekiyordu.Yapmam gereken şeyler vardı.Ve şimdi... scorpion tek hamlede ağaca fırlatan biri ile onun sarayına gidiyordum.

Ormanda ilerliyorduk.Korkunçtu bu.Kolumu da kurtarmıyordum.Son bir kez
kurtarmaya çalıştım.Ama olmuyordu.
Kolumu o kadar sıkıyordu ki şuan kanadığına emindim.

Çok yürümüştük.Ve ayaklarımı hissetmiyordum.

"K.. kolumu artık bırakır mısın?"

Cevap vermemiş.Ve daha çok sıkmıştı.
Bu...bu nasıl bir acımasızlıktı...

İlerliyorduk.Karanlığa doğru adım adım ilerlerken,kara lordun sarayının bir hapisten daha beter olacağına adım gibi emindim.

.....

♠Bu bölümün şarkısı ♠→katty parry-E.T




13.MINTIKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin