Kolumu Sophie'den kurtarmaya ne kadar çalışırsam çalışayım hiçbir işe yaramıyordu.
Onunla odaları gezerken birkaç çanta bulmuş ve ikisini kendimize almıştık.Bulduğum dosyayı öylece bırakmamıştım.
Çantama sıkıştırmıştım.Dosya gerçekten tüylerimi diken diken ediyordu.Ya hepimizin geçmişinin olmamasına ne demeli..."Sophie... artık kolumu bırakmak zorundasın."
"Böyle bir zorunluluğum yok."
Kolumu öyle hızlı çektim ki Sophie bile şaşırdı.Sessiz ve gizemli bir şekilde bana baktı.
İyi Sophie'ye dair küçük bir iz aradım yüzünde.Ama yoktu.Herzamanki gülümsemesini takındı ve alaycı bir şekilde konuştu.
"Oh..."
"Sana bırakmanı söyledim.Nereye gittiğimiz hakkında bir fikrin var mı?Bir plan bile yapmadık.Bu koridorlarda kocaman yaratıklar ve 22 psikopat var.
Başımıza buyruk hareket edeme-"Beni susturmuştu.Parmağıyla sessiz olamamı işaret etti.
"Ne yapıyor-"
Beni bir odaya sokmuştu.Fısıldayarak konuşmaya başladı.
"Sessiz ol."
"Neler oluyor?"
"Sessiz olursan duyacaksın."
Aramızdaki sessizliği bozan şey duyduğum ses olmuştu.Koridorların metal duvarlarına sürtülerek çıkan bıçağın tiz sesi...
Kanım donmuştu.Bu bir yaratık değildi.O yaratıklar bıçak kullanamayacak kadar salaklardı.Sadece koşmayı ve yemeyi biliyorlardı.
Minik ıslık sesi ile irkildim.Bir şarkı mırıldanıyordu bu kişi.Islık ile ritim tutmuştu.Bıçağın seside bu şarkıya eşlik etmişti.
Sophie beklemediğim şekilde sakindi.
Dosyayı okuduğum kadarıyla bu kişinin James olduğunu düşünüyordum.Çok kısık bir ses ile Sophie'nin kulağına eğildim.
"Sophie,ne yapmalıyız?"
"Burada bekleyeceğiz.Çıkmamızı istiyor.Ve
çıkarsak pek iyi olmaz...""Bu kişinin James olduğunu düşünüyorum.
Onu dosyada okumuştum...""İyi birşey var mıydı bari?"
"Hayır...hiç iyi şeyler yoktu."
Sophie derin bir iç çekti.Bu iç çekişi tanırdım...Sıcak nefesi ensemle buluştu.
"Çıkmalıyız Emily."
"Ne...Ama bu çok tehlikeli!"
"Bizi eninde sonunda bulacak şimdi çıkmalı
ve biraz mücadele etmeliyiz."Evet anlamında başımı salladım.Ama ben sallamadan Sophie elimi kapmış ve beni koridora çıkarmıştı.
Islık ve bıçak sesi artık çok yaklaşmıştı.Onu bütün kaburgalarımda hissetmiştim.
Etrafıma bakıyordum...Koridorun başında gördüğümüz kişi ile durmuştuk.Sophie ile birbirimize baktık.
Islığı bitirmiş, bıçağı sürmeyi bırakmıştı.
Sesli bir şekilde gülmeye başladı.Ve sonrada minik bir gülümseme oluşturdu yüzünde.Ama bu gülümseme işiniz bitti gülümsemesiydi..."Hey!Bekle!"
Beni duymuş olmalı ki.Gülümsemeyi yok edip durdu.
"Adın ne? Kimsin?Neden bize saldırmak istiyorsun?"
Bu kişi James'ti.Onu fotoğrafta görmüştüm.
Dağınık turuncu saçlarını eli ile düzeltti.
Sarı bal rengi gözlerini bana çevirdi.Ve konuşmaya başladı..."James...Size saldırmak istememin bir nedeni yok.Saldırmak istediğim için saldırıyorum.Az sonra da öldüreceğim."
"Birini öyle kolayca öldüremezin."
"Öldürürüm.Bundan zevk alıyorum."
"Beni öldürmek için 40 fırın ekmek yemen gerek,James.."
Keyifle sırıttı.Yanağındaki yazıyı fark ettim.
Bir dövmeye benziyordu.The shadows like me.
James gerçekten korkutucu bir kişiliğe sahipti.İnsanları hiç üzülmeden,hiç acımadan öldürüyor ve bundan zevk alıyordu.
Sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Öyleyse bir anlaşma yapacağım."
"Ne tür bir anlaşma?"
"Size zarar vermeyeceğim.Şimdilik.Sizinle geleceğim.Ama size istediğim zaman zarar vermek şartı ile.Ve bunu ruhunuz bile duymayacak."
Yüzünde pis bir gülümseme oluştu.
Aklından bir plan geçtiği belliydi.Ama onun o psikopat beyninde ne döndüğünü çözmek çok zordu.Sophie'ye baktım.Bu anlaşmayı kabul etmeli miydik?
"Sizi her türlü öldüreceğim.Sadece biraz eğlence yaratıyorum.Sizi böyle görmek eğlenceli olacak..."
Sophie'nin gözlerine baktım.İkimizinde aynı şeyi düşündüğünü biliyordum.
"Peki."
James gene yüzüne bir gülümseme kondurdu.Bir süre sessizlik oldu.Sophie konuşmaya başladı.
"Bir planımız yok.Fikrin varsa duymak isteriz psikopat beyin."
James gerçekten korkunçtu.Fakat bize bir fikir vermesi iyi olurdu.
"Burada kaç kişiyiz?"dedi sessiz,gizemli ve düşünceli bir şekilde.
"22" dedim.Bana döndü.
"Bunu nereden biliyorsun peki?"
Gerçeği söylemeliydim.Geçici de olsa ortaktık ne de olsa.
"Bir dosya buldum.Hepimizin bilgileri yazıyor."
"İlginç... Dosyayı bana ver.Bir göz atayım."
Sessizce dosyayı ona uzattım.Biraz tereddüt etmiştim.Ondan herşey beklenirdi
Dosyayı inceledi.
Ve aklında bir plan oluşmuş gibi bana döndü."Ne yapacağımızı buldum.Bu iş çok kolay olacak."
"Emin misin?"
"Benim emin olmadığım birşey yoktur ve asla da olmaz, Emily"
Beni de dosyada incelemiş olmalıydı.
Bende dosyayı incelemek istiyordum.Diğer
22 kişi kimdi öğrenmek istiyordum.Dosyayı aldım ve kaldığım yeri açtım.
Karşıma çıkan şey ile şok olmuştum...
Hemde büyük bir şok.
...♣Bu bölümün şarkısı♣→Alan Walker & Emelie Hollow-Lily
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13.MINTIKA
Science FictionYıl~2020 Ben Emily; O gün arkadaşımın ölmesiyle tanıştım bu virüsle.İnsanlar ölüyordu.Acıyla hemde. 8,5 milyar kişiden 2.500 kişi kalmıştı koskoca dünyada...☣️ Kalan kişilerin özel güçleri vardı. Bende yaşıyordum.Benimde güçlerim vardı...❄️💓 Boştu...