Kaplan yaklaşırken yapabileceğim şeyleri bir gözden geçirdim.
1.seçenek kaçmak.Başka seçenekte yok gibi görünüyor.Son sürat koşmaya başladım.Kaplanda arkamdan geliyordu.
Açıkçası şu pokerin ve albionun beni kurtaracağını düşünüyordum.Ama pek umduğum gibi olmadı.
Koşuyordum.Orman çok genişti.Nereye kaçacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Soğuk rüzgar yanaklarımı ısırırken
koşmak bir hayli zordu.Mideme indirdiğim çikolata ısıtıyordu içimi.Koşarken ayağım taşa takıldı.Oltayla yakalanmış bir balık gibi düştüm yere...
O sırada kurtarmaya geldi birisi.
Ah yaşasın sonunda gelebildiler!Dermişim...
Bidakika be bu kim şimdi?Ne yani bir kişi daha benim ve şu küçük bilekliğin gücünü mü istiyor?
"Selam, kurtardığın için teşekkürler.
Kimsin?""Seni kurtarmadım insan.Bilekliği kurtardım."
Neden hep bu tür insanlar beni bulur...
Poker vol2 resmen...Tüymeye çalışıyordum.Bu adamın kaplandan farkı yoktu.
"Nereye gittiğini sanıyorsun?"
"Ha,ben mi?Yolda arkadaşımı unuttumda onu alıp hemen gelicem."
Yalanım kesinlikle igrençti.Yolda arkadaşını
unutmak nedir ya?"Evet, yalanın iğrençti."
"Bence de...Bı dakika akıl felan mı okuyorsun?"
"Evet.Kaçma şansın yok o yüzden.Çırak."
"Çırak mı!?Bak tam sana göre bir arkadaşım var.Onunla takılabilirsin."
"Çırak,fazla konuşmada şu ipi eline bağla."
"Kendi kendime elimi nasıl bağlayacağım?"
"Öğren o zaman.Birisinin elini bağlamakla
uğraşamam.""Git egonu indir ilk..."
Sesim biraz yüksek çıkmıştı...
"Egonu indirirsem altında ezilebilirsin."
"Böylede eziliyorum.Fark etmez yani."
"Bana bundan sonra usta diceksin.
Laflarına dikkat ediceksin.Yoksa ceza yersin.""Bana ceza felan veremezsin.Kim oluyorsunda bana ceza veriyorsun?"
"Tanıştırayım o zaman ben ilk süvari."
Demek ilk süvari...Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok.O an abimin yanımda olduğunu fark ettim.
Yanaklarımı sıkmaya başladı.
"Ah.Napıyosun ya!"
Süvari şaşkınca beni izliyordu.
"Sen süvarisin değil mi?Onu göremiyor musun?"
"Hayır.Ve sen her ne görüyorsan kimsenin görmediğine eminim.O yüzden o sesini kes.
Ve ilerle.yol boyunca sesini duymak istemiyorum."Aynı Albion gibi sinirli konuşmuştu...
Tam gözümden bir damla yaş akacakken
abim konuştu."Sakın ağlama.Beni tek sen görüyor olabilirsin.Sana bu yuzden sert davranıyorlar eminim bilseler sana inanırlardı."
"Zaten bilmeden inanmaları önemli.Yoksa
yoldan geçen bir adamdan ne farkı kalır?"Konuşurken sessizce konuşmaya çalışıyordum.Gözümden yaşlar akarken
kimsenin bana inanmamasının sebebinin
beni gerçekten sevmemeleri olduğunu anladım."Seven insan inanır."
Abim söyleyecek söz arıyor ama bulamıyordu.
O sırada yukarıdan bir kol koluma yapıştı.Ve beni yukarı çekti.Televizyonlardaki yamyam
kabilelere benziyordu sanki karşımdaki insan.Egosu tavan süvarimizin ise olanlardan haberi yoktu.
Bu insan kolumdan tutup beni bir yere götürmeye başladı.Gittiğimiz yönde soğukluk azalıyordu.
...
Çokça yürüdükten sonra.Karsız kalan sıcak bir ormana geldik.Bu insan beni bir köye getirmişti.
Bir anda etrafımızı binlerce kişi sardı.Beni düşürüp kollarımı ve ayaklarımı bağlamaya başladılar.Ne oluyor ya??
"Ya bırakın beni.Ne yapıyorsunuz?"
Beni iki kütüğe bağladılar.Biri yaklaşıyordu ama güneşten göremiyordum. O yaklaşırken diğerleri çekiliyordu.
Kırk yıl düşünsem böyle bir şey'e maruz kalacağım aklıma gelmezdi.
Bıçağı boynuma doğrulttu."Süvari neden seni istiyor?"
"Hiçbir şey söylemeyeceğim."
Bıçağı yanımdaki kütüğe sapladı.
"Ya söylersin yada arkadaşlarını yakarız.."
"Söylemeye-..Ne? arkadaşlarım burada mı?"
Yan tarafıma baktım.Poker,Albion ve küçük yaratık bağlanmışlardı.
"Selam yeşil, Seni ararken şu çakma çikolatalar tarafından yakalandık."
"Tamam,tamam bileklik yüzünden."
Bileğime baktı.
"Bunu nasıl çıkarıcaz?"
"Çıkaramazsınız."
"Ya bileğini kessek."
"Ne? hayır hayır.Öylede işe yaramaz..."
"O zaman bir süre burada kalıcaksınız"
Oh olamaz....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13.MINTIKA
Science FictionYıl~2020 Ben Emily; O gün arkadaşımın ölmesiyle tanıştım bu virüsle.İnsanlar ölüyordu.Acıyla hemde. 8,5 milyar kişiden 2.500 kişi kalmıştı koskoca dünyada...☣️ Kalan kişilerin özel güçleri vardı. Bende yaşıyordum.Benimde güçlerim vardı...❄️💓 Boştu...