SERÇE

34. Denemekte Fayda Var

"Abla?"

Yerimden sıçrayıp etrafıma bakındım.  Başım çatlayacak derecede ağrıyordu.

"Abla benim korkma." Dedi seda. Kanepede doğrulup düzgün oturdum. Yüzümü sıvazlayıp en son saçımı arkaya doğru attım.

Gördüğüm kabusdan dolayı ödüm kopmuştu...

"Abla iyi misin? Su ister misin?"

"Evet. Ağrı kesicide alabilir miyim?" Dedim.

Dirseğimi  bacağıma yaslayıp  Ellerimle yüzümü kapattım. Kafamı toparlamam gerekiyordu.

"Gonca Bir bardak su ve Ağrı kesici  getir hemen." Diye bağırdı Seda. Gözümü açıp etrafıma bakınca Sedayı Balkonun kenarından aşağıya seslendiğini gördüm. Sonra tekrar yüzümü kapattım.

Başım zonkluyordu...
  
  
Biri omzuma dokununca ellerimi yüzümden uzaklaştırdım. Seda omzuma dokunuyordu.

"Iyi misin? Rengin gitmiş Abla!"

"Ne zamandır uyuyorum ben. Saat kaç Seda?"

"Saat yediye geliyor."

"Dört saattir uyuyor muyum ben yani!" Kanepede ince bir  örtü vardı. Biri üzerimi örtmüştü.

"Ne oldu Abla! Neren ağrıyor?"

"Başım ağrıyor. Kabus gördüm!" Dedim. Gerisini getiremedim. O kadar karışık  şeyler gördüm ki En son gördüklerim beni daha çok korkuttu. Üç kişi babama işkence ediyorlardı. Barış Babam tek kelime etmeden baygın bir şekilde bana bakıyordu...

"Abla iyi misin?"
"Abla!?"

Seda omzuma dokununca ona döndüm. Dalmışım galiba.

"Abla!"

"Dalmışım kusura bakma Canım."

"Iyi misin Annemleri çağırması ister misin?"

"Hayır başım ağrıyor biraz. Çağırmana gerek yok." Dedim.
  
 
 
Kumru yanıma gelince Elindeki ilaçla birlikte bir bardak suyu aldım. 
Ilacı ağzıma attıktan sonra suyumu içtim. Kumru elimdeki boş bardağı alıp kenara bıraktı.
   
 
          
"Geldiler mi? Adamı vermişler mi?" Diyerek Kumruya baktım. Sonra Mustafanın sesini duydum. Kumrunun Omzuna dokundu. Gözleri bendeydi.
   
    
"Kızlar bizi biraz yanlız bırakır mısınız?" (Mustafa)

    
Mustafanın Zoruyla yanımızdan ayrıldılar. Yanıma gelip elimi tutmak isteyince elimi geri çektim.

        
"Sorumu duymuşsundur. Cevap verecek misin Yoksa Kumrudan yada Merveden mi öğreneyim?" Dedim.
  
 
"Doktora gidelim ister misin rengin gitmiş iyi görünmüyorsun!"
 
  
"Soruma cevap ver Mustafa!"
  
             
"Bunları bu kadar kafana takma bırak biz halledelim sende kendine bak biraz artık. Iyi değilsin kızım sen!"
   
  
"Kendimi düşünecek durumda değilim. Kendimden önce düşünmem gerekenler var."
  
  
Derin bir nefes aldı.
    
   
"Adamı polise teslim ettik. Hakkında Müebbet yiyecek kadar suçlamalarımız var. Senin sayende nefes almaya devam edecek oldu mu!!"
   
"Evet oldu!"


    
Önüme döndüm. Mustafa kolumu tuttu.
    
     
  
"Bak artık kendini düşünmen gerekiyor. Her şeyi bu kadar içine atman  iyi değil."
    
    
Kolumu geri çekmeye çalıştım ama izin vermedi.
  
  
"Nur Beni affetmeyecek misin?"

"Affetmek!? Sizin bana yaptığınız şeyi sırf o adam nefes alsın diye Affetmek zorunda kaldım. Sırf siz yanlış yapmayın, Katil olmayın diye!"