SERÇE

47. Kim Ali mi?

"Seni burada görmeyi beklemiyordum. Bende az önce Kumruya seni anlatıyordum." Diyerek yanımıza gelen Kumruyu işaret ettim.

"Merhaba Ben Kumru." Dedi ve elini uzattı kumru.

"Buse" dedi ve Kumrunun uzattığı eli sıktı.

"Bizde yeni geldik buraya, biraz kaçamak yaptık. Bizi arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın Canım?" Diye sordum Buseye.

"Tabi... Arkadaşım Efsun. Nişanlısı Polat. Kusura bakma seni burada görmeyi beklemiyordum o yüzden şaşırdım." (Buse)

"Biliyorum Canım." Dedim ve Efsun ile Polata döndüm. "Merhaba sizinle tanıştığıma memnun oldum. Adım Nur bu arada." Dedim. İkisiyle küçük bir tanışmadan sonra yanlarına oturduk. Çaylarımız da bu masaya gelmişti.

"Buseciğim bu arada düğününe katılamadığım için kusura bakma canım. Sağlık sorunumdan dolayı gelemedim." dedim.

"Önemli değil CanımCenk söyledi. Geçmiş olsun. Iyi misin?" (Buse)

"Evet sağol." Dedim tebessüm ederek ve Polatla Efsuna döndüm. Efsun cidden güzel bir kızdı. Gözleri saçları cidden güzeldi. Emirle olan fotograflarını gördüğümde ona olan bakışları Polata olan bakışları gibi değildi. Emire Aşk ile bakıyordu. Polat ile yan yana bile yakışmıyordu yada bilemiyorum belki de ben yakıştıramıyorda olabilirdim.

"Buse ile ne zaman tanıştınız? Busenin çoğu arkadaşını tanırım ama seni daha once duymamıştım." (Efsun)

Efsun bunu söylerken Polatın bana olan bakışları değişti gibi geldi. Yüzünde ki sahte ifadesini fark edebiliyordum. Aklında bir şeyler dönüyordu.
   
Buseye dönüp kısa bir an göz attım. Ellerini tutup tebessüm ettim.
Soruyla birlikte gerilmiş gibiydi. Benim doğruyu söylemek gibi bir  niyetim yoktu o yüzden kendimi gizlemiştim. Bilmiyormuş gibi yaparak yanlarına gelmiştim.
Busenin gözlerinde gördüğüm şey doğruyu söylememin iyi olmayacağını söylüyordu zaten.

"Ben aslında Cenk ile tanışığım. Ben avukatım Cenkin bir kaç davasına bakmıştım. Cenk ile iş ilişkisi dışında da arkadaş olunca Buse ile de görüştüm. Birlikte bir kaç defa dışarıda yemek yemiştik. Ikisini de seviyorum. Birlikte oldukları için çok şanslılar. Birbirine çok yakışıyorlar. Değil mi?" Dedim Efsuna bakarak.
  
    
Busenin gözünde kısa bir rahatlama görünce Efsuna ve Polata döndüm.
  

"Evet." (Efsun)

"Sizde Rize de mi yaşıyorsunuz?" (Polat)

"Hayır." Dedim ve Kumruya baktım.
"Biz Ankarada yaşıyoruz. Küçük bir şirketim var. Şehir dışından da dava alıyoruz. Bir arkadaşım beni arayıp Cenk ile ilgili yardım isteyince Rizeye gittim. Cenkin bir kaç davasıyla ilgilendim. Bir süre sonra normal arkadaş olduk her sohbet ettiğimizde bana Buseyi anlatırdı. Bir kaç defa buseylede birlikte yemek yemiştik ama sana benden hiç bahsetmemiş galiba." Dedim.

"Evet benden çok Cenk ile görüşüyor." (Buse)

"Beni kıskanmıyorsun değil mi canım. Biliyorsun benim başım bağlı. Ben zararsız biriyim." Dedim ve Gülümsedim.

"Seni zararlı görse Cenke yaklaşmana izin vermezdi." (Elvan)

"Kıskanç biriyim ne yapayım." Dedi omuz silkti Buse.

"Ablamda kıskanç biri. Sadece Eniştemi değil bizi bile kıskanır." (Kumru)

"Senin var mı biri hayatında? Bak yoksa bekar bir abim var. Sana ayarlayabilirim." (Seda)

"Parmağında ki yüzüğü görmedin galiba Buse. O yüzüğün sahibi kıskanç biri. Kumruya böyle bir teklifin  geldiğini duysa küplere binerdi." Dedim.