𝑳𝑼𝑴𝑶𝑺 | 𝒎𝒂𝒓𝒂𝒖𝒅𝒆𝒓𝒔 [Askıya Alındı]

🍂Korku🍂

Açıklama yapmaya gerek yok okuyun sonda söveceksiniz zaten.

Oy atıp yorum yapanların sınavları yüksek geliyormuş.

İyi okumalar/*

*Düzenlenmiştir.*
———————
Lumos

Koşuyordum. Bütün Hogwarts'ın bulunduğu Quidditch maçı neredeyse üç dakika sonra başlayacaktı ve ben koşuyordum! Kütüphanede Biçim Değiştirme ödevine kendimi o kadar kaptırmıştım ki yılın en önemli olan son Quidditch müsabakasını kaçırmak üzereydim. Etrafta kimsenin bulunmamasının getirdiği farkındalık ile o an Lucas ile kahvaltıdaki konuşmam aklıma gelmişti.

"Bu maçı biz alacağız Athy, bize dua et!" Gülerek ağzına sokuşturduğu omlet ile sincaba benzeyen Lucas'ın saçlarını karıştırmıştım.

"Bunu hayatta kaçırmam Lucas, şu aslan bozuntularına göster gününü!"

Gryffindorlar sahada bulunan Lucas yüzünden tehlikede olabilirdi ama orada olmayan ben daha çok tehlikedeydim. Eğer geç kalsaydım, Lucas Brian tarafından tarifi olmayan bir 'dünyanın en kötü arkadaşı' muamelesi görecektim. Bunu en son yaşadığım zaman kendisi tam tamına iki hafta boyunca ne yüzüme bakmış, ne de tek bir kelime etmişti.

Nefes nefese Quidditch Sahasına vardığımda Slytherin binasının olduğu bölüme geçmiştim. Henüz başlamamıştı ama tahminimce hazırlıklar tamamlandığı için kısa sürede sahaya çıkarlardı.

"Sia! Nerelerdeydin?"

İnsanları iterek Laura'nın yanına oturduğumda elime birer Slytherin bayrağı tutuşturmuştu. "Kütüphanedeydim. Ödev yaparken zamanın nasıl geçtiğini unutmuşum." Başını memnuniyetsizce iki yana sallayıp güldüğünde derin bir nefes alarak arkama yaslanmıştım. Bir Ravenclaw olmayabilirdim ancak derslerime çok önem veriyordum; Laura'nın aksine.

Gryffindorların tarafında çılgınlar gibi tezahürat yapan Sirius'u görmek gülmeme sebep olurken, aklıma birkaç gün öncesinde James'in yanıma gelip hangi tarafı destekleyeceğimi sorması gelmişti. James benim kardeşim gibi olabilirdi ama Lucas'ın benim dostum olması dışında aynı zamanda binadaşımdı. Elbette cevabımı etkileyen bir diğer etmen de James'in bu soruyu Lucas'ın yanında sormuş olmasıydı. Haliyle verdiğim cevapta oldukça açık olmuştu. Eh tabi, iki gündür bana dargın olan James'in gönlünü almak hiç de kolay olmayacaktı.

Oyuncular teker teker sahaya çıktıklarında etrafı sağır edecek bir ses hakim olmuştu. Öğrenciler çıldırmışçasına bağırıyor, adeta boğazlarını yırtarak tezahüratlarda bulunuyorlardı. Çekişmeli olduğu kadar da tehlikeli bir oyun olacağını düşünüyordum.

Mikrofonu eline alan bir Gryffindor öğrencisi, heyecanla durumu anlatıyor, kimi zaman kendi yorumlarını katarak Slytherin oyuncularına imalı sözcükler sarf ediyordu. Kimsenin o an onu taktığını zannetmiyorum ki, herkes bağırarak tutuğu binanın ismini ve oyuncularının adlarını haykırıyordu.

Vurucu olarak seçilen Lucas, elemeleri geçtiği günden beri çılgınca antrenman yapıyordu. Hatta kimi zaman daha fazla çalışabilmesi için onun ödevleri bile yaptığım olmuştu. İleri ki zamanlarda elbette bu konuyu ona hatırlatarak borcunu ödemesi içinde elimden gelen her şeyi yapacaktım.

"BASTIR LUCAS!" Diyerek ses tellerini bir kenara bırakan Laura'ya katılırken, sesim kısılasıya kadar tezahüratta bulunmuştum. Slytherin ve Gryffindor kafa kafaya mücadele ediyordu. Puan tablosu elliye elli olarak eşitti ve Altın Snitch'i yakalayan taraf ezici galibiyetin sahibi olacaktı. Kovalayıcı olan James, kendini bir yandan Lucas'ın savurduğu Bludgerlardan korumaya çalışırken Quaffle'ı üç çemberden geçirmeye çalışıyordu. Bazıları korkusundan Lucas ve James'in arasındaki mücadeleye katılamıyordu bile.