𝑳𝑼𝑴𝑶𝑺 | 𝒎𝒂𝒓𝒂𝒖𝒅𝒆𝒓𝒔 [Askıya Alındı]

🍂Söz🍂

Bölümü kontrol etmeden fırlatıyorum aşkımlar. Sizi beklettiğim için özür dilerim~

Oylamayıp yorum yapmayanlar sınav haftasına -okullar başladığında- grip olarak giriyormuş! İyi okumalar/*

Ek: Şarkı ile bölümü takip etmenizi tavsiye ederim.

*Düzenlenmiştir.*
——————
Lumos

Geçen yılları, elle tutulur bir yanı olmayan düş kırıklıklarını, akıp giden zamanı geriye alıp telafi edemez; değiştiremezdik. Ölümün gelişini engelleyemez ancak nasıl geleceğini kendi ellerimizle şekillendirebilirdik. Hem kendimiz, hem de başkaları için.

Belki bunları düşünmek için çok erken, belki de aksine çok geçti. Bariz bir bilinç kazanıp mantıklı düşünmeye ve mantıklı kararlar almaya başladığımız şu yaşlarda, kimi sıra geçirdiğimiz eğlenceli zamanların dışında okulun dışında kimsenin dillendirmediği bir kaos hakimdi. Gellert Grindelwald'dan sonra kendisini Lord Voldemort diye anan birisi muggleları öldürüyor ve asla yakalanmıyordu. Kendisinin gittikçe güçlendiği ve etrafına güçlü müritler topladığı şu zamanlarda, mürit arayışının Hogwarts'a bile yayıldığını fark edebiliyordum. Özellikle Slytherinler arasında.

"Asya, dalıp gittin yine. Ne düşünüyorsun?" Lucas'ın yumuşak dokunuşuyla irkilmiştim. Adeta düşüncelerimde kaybolmuştum. Lucas iç geçirerek onaylamazca başını iki yana sallamış, ardından yeşil hareli gözlerini benden bir cevap beklemeden Laura'ya çevirmişti. "Sende yemeğine dön artık Laura. Biraz daha Alvin'e bakmaya devam edersen çocuğun alnında bir delik oluşacak."

Laura üçüncü seviye öldürücü bakışlarını erkek arkadaşından bize doğru çevirmişti. Çatalını bırakıp kollarını bağlamıştı. "Oluşsun Lucas, oluşsun. Noel Balosu yaklaşıyor ancak Alvin Bey hala beni davet etme zahmetinde bulunmadı."

"O halde neden sen gidip ona teklifte bulunmuyorsun esmer şekerim? Her zaman ilk adımı o atacak değil ya?" Tabağımda bir süredir soğumakta olan haşlanmış sebzeleri çatallarken, esmer dostum bir süre duraksayıp gözlerini kısmıştı. Söylediğim sözler mantıklı gelmiş olmalı yemeğini bırakıp birkaç kişi kadar ötemizde oturan Alvin'e doğru adımlamıştı. Slytherin takımında oynayan Carlos Ivanov'u iteleyerek erkek arkadaşının yanına oturmuş, Alvin'in çatal-bıçak tutan ellerini onlarla beraber kavramıştı. Ivanov'un şaşkın yüzüne bakacak olursak, oldukça beklenmedik sözler sarf ederek balo davetinde bulunmuş olmalıydı.

Laura'nın yemeğine Alvin'in yanında devam edeceğini ön görerek önümüze dönmüştük. Gündelik konuları ele aldığımız bu klasik akşam yemeğinde Lucas'ın antrenmanlar sırasında yaşadığı olayların dışında, son zamanlarda gözüme çarpan bazı hususlar vardı. Bu hususlardan birisi, tam olarak Severus ve Regulus'un sık sık ortadan kaybolduğu gerçeğiydi.

Dediğim gibi, Voldemort hem içeriden hem de dışarıdan kendisine yeni ve genç müritler arıyordu. Çoğu Slytherin'in bildiği gibi bende bu yeni müritlerin -kendi kimliklerini asla açığa çıkarmıyorlardı- ara ara toplantılar düzenlediklerini biliyordum. Nerede ve ne zaman olduğu bilinmeyen bu toplantılara Severus ve Regulus'un da katıldığı yönünde bazı tahminlerim olmuştu. Ancak hiçbir şekilde onları ifşalayamamış ve kendi tahminimin doğruluğunu kanıtlayamamıştım.

Bunun sebebi son derece zekice hareket etmelerinden kaynaklanıyor olabilirdi. Bilhassa o ikisini uzun kayboluşlardan sonra her sorguya çektiğimde bana mantıklı sebepler sunuyor, her daim onları destekleyecek şahitleri oluyordu. Neredeyse vazgeçeceğim zamanlardan birisinde bu konuyu Sirius'a açmaya karar vermiştim. Ancak Sirius yalnızca yüzünü ekşitmekle yetinmişti. Severus veya Regulus'un ismini duymaya tahammül edemiyor, onlarla hiçbir şekilde alakadar olmak istemiyordu.