🍂Lordum🍂

1.1K 96 61
                                    

Selamlar selamlar. Sizi hiç bekletmeden bölümü okumaya davet ediyorum.

Medyadaki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim!

Oylayıp yorum yapmayanların boğazları şişiyormuş! İyi okumalar/*

*Düzenlenmiştir.*
—————
Lumos

Kış ayı kimi insan tarafından getirdiği soğukluk sebebiyle sevilmezdi. Fakat ben, kendimi her zaman sanki kış ayında yaşamak için yaratılmışım gibi hissederdim.

Yaz ayının verdiği o terleme hissi yoktu mesela. Sıcağı severdim fakat bu sıcaklık yaz sıcaklığı değil, kış ayında önümüzdeki şöminenin bize sunduğu cılız sıcaklıktı. Hele ki yanında güzel bir kahve varsa, hayat bana güzeldi.

"Sia, zorlama bebeğim hadi giy şu elbiseyi."

"Laura, süslenmemin ne manası var? Lucas pijamalı uykulu halimi bile biliyor, elbise giymesem ne olacak?" Laura sıkıntı ile elbiseyle beraber kendini yatağa attığında devreye Lily girmişti. Kızıl çiçeğim, buraya nasıl girmişti en ufak bir fikrim bile yoktu.

"Tamam pekala bu elbise olmasın," Tamamı tüllerden oluşan elbiseyi bir kenara fırlatmıştı. "En azından kendin beğen? Lucas ile gidiyorsun diye bu senin güzel görünmeyeceğin manasına gelmiyor. Yılın geri kalan günlerinde pijama giyebilirsin ama bir günlüğüne şık ol lütfen."

Doğruya doğru, sanırım bu teklifi kabul edebilirdim. Hayatında doğru düzgün elbise giymemiş birisi olarak -kesinlikle Lily'nin bakışlarından korktuğum için değil- baloda elbise giymeyi kabul etmiştim. Önümdeki dolaba uzun uzun baktığımda, gerçek manada Laura'nın zevklerini sorgulamaya başlamıştım. Alvin'e dolabında pembe fırfırlı elbiseler bulunduran bir sevgilisi olduğu için kalpten bir bol şans dilemeyi aklımın bir köşesine yazmıştım.

"Lily sende sade bir şeyler var mıdır? Fırfırsız, düz renk?" Lily bir süre gözlerini tavana dikip büyük ihtimalle gardırobunun içini hayal etmişti. Kızıl kaşları ve zümrüt gözleri arada kısılmış, bakışlarını başka yönlere çevirmişti.

"Evet, birkaç tane var. Fakat beğenir misin bilmiyorum bu yüzden gelmen gerekecek." Sıkıntı ile iç geçirip kendimi yatağıma attığımda kucağıma zıplayan Mensis'in tüylerini okşatmıştım. Gryffindor Ortak Salonu'na girmek hayatımda istediğim en son şeyler arasına bile giremezdi. Şu balo kesinlikle bir vakit kaybıydı.

Düşüncelerimi yüzümdeki ifadeden anlamış olan Lily, gülerek kollarını bağlamıştı. "Bakışlarından anladığım kadarıyla Athy, elbiseni ben bireysel seçeceğim. Hiç merak etme en iç karartanı seçeceğim."

"Çok naziksin Lily çiçeğim." Diyerek karşılık verdiğimde hafifçe gülmüştü. Eh, canımı ilk Lily'e ardından Laura'ya emanet edeceğimi düşünürsek, elbise konusunda da Lily'e kalpten bir şekilde güvenebileceğime inanıyordum.

"Şimdi bayanlar, yüzünüzü yıkıyor ve saçlarınızı tarıyorsunuz. Yarın eğlenmemize hiçbir şey engel olamayacak! Özellikle sen, uykusuz kalmıyorsun Athy." Diyerek beni parmağını sallayarak tehdit eden Lily'e öpücük yollayıp odadan çıkışını izlemiştim. Laura çıkardığımız elbiseleri dolabına yerleştirirken, Mensis'i kendime hafifçe çekip tüylerini okşamıştım.

"Ne düşünüyorsun Mensis, sence Nigrum iyi midir?" Mensis güçsüz bir mırıltı bıraktığında minik burnuna ufak bir öpücük kondurmuştum. Profesör Dumbledore, Nigrum'u uzak adalara yolladığından beri içim hiç rahat değildi. Elbette minik(!) ejderhamın kendi doğasıyla iç içe olmasından memnundum. Fakat elimden ne gelirdi ki? O ne kadar büyümüş olursa olsun benim bebeğim ve kardeşimin de kurtarıcısıydı.

𝑳𝑼𝑴𝑶𝑺 | 𝒎𝒂𝒓𝒂𝒖𝒅𝒆𝒓𝒔 [Askıya Alındı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin