🍂Dönüşüm🍂

1.4K 154 27
                                    

Okuyucu sayımız tam 1k olmuş!!! Yeeey! O kadar mutlu oldum ki bölümü hemen atayım dedim!(Bunu yazmamın üstünden neredeyse iki sene olmuş :') hüzünlendim.)

Umarım daha yüksek sayıları da görürüz! Oy vermeyip yorum yapmayanları Kılkuyruk ısırıyormuş!

İyi okumalar/*

*Düzenlenmiştir.*
——————
Lumos

Korku. Kemiklerimin her bir zerresine işlemiş olan korku istemsizce titrememe sebep olmuştu. Ürkütücüydü. Hayatım boyunca bir daha o caddeye ve o dükkana gireceğimi sanmıyordum.

James ile resmen koşarcasına Diagon Yolu'na giderken, karanlık ve soğuktan arınıp güneşin yüzümüzü yalamasına izin vermiştik. Az öncesine kadar yaz ayına küfürler savuran James, şu an güneşe evlenme teklifi etmeyi planlıyordu.

Çatlak Kazan'a vardığımızda Peter ile Sirius çoktan oturmuş, soğuk meyve sularını yudumluyorlardı. Yüz ifadelerinden anladığım kadarıyla kaymak birası içmelerine müsaade edilmemişti.

"Sonunda gelebildiniz! Ne kadardır sizi bekliyoruz haberiniz var mı?" Sirius'un sitemkar sözlerini takmayarak önlerine oturmuş, James limonata bende portakal suyu söylemiştim. Bir süre -ortalama iki dakika- süren sessizliğin ardından James iç geçirmişti.

"Aradığın kitabı bulabildin mi Athy?"

Peter'ın sorusu ile duraksamadan başımı iki yana sallamıştım. "Siz adamotunu bulabildiniz mi?"

Sorum ile Sirius burnunu havaya dikmiş, çantasından bir kese çıkarıp kısaca göstermişti. "Şanslıyız ki girdiğim dükkanda bu garip yaratığın kesilmiş halini bulabildik. Bayılmadan işi bitireceğimiz için çok mutluyum." Diyerek keseyi çantasına geri sıkıştırmıştı.

Her şey hazırdı. Geriye sadece bir ay sürecek işkence kalmıştı.

Sirius göz yaşartacak kadar cömert davranıp içeceklerin parasını ödemesini on saniye kadar tebrik etmiştik. Geldiğimiz yere geri dönüp eve gittiğimizde kısa günün karı diyerek çocuklara bir iki şey hazırlamıştım. Annem bir ara eve uğramış olmalıydı ki, masanın üstünde bir tabak dolusu hamur işi bırakılmıştı.

"Şimdi, planımız nedir?" Peter'ın sorusu ile bakışlar bana dönmüştü. İş mantığa gelince hep bana bakarlardı zaten! Poğaçalardan birisini ağzıma atıp hızla çiğnedikten sonra Sirius'un çantasından adamotunu ve almasını istediğim diğer bitki ve garip şeyleri çıkarmıştım.

"Şimdi, hepimiz ağzımızda bir ay adamotu ile gezerken ben iksirleri hazırlayacağım. Fakat bir sorunumuz var," Sirius'a bakıp göz devirmiştim. "En son ki iksir dersinde Sirius -nasıl yaptı bilmiyorum- kazanımı patlattığı için iksir yapma işlemini evde yapamayacağım. Bana aranızda kazanı en sağlam olan kişi gerekli."

Peter kafasını çevirmiş, Sirius boynunu kaşımış, James'de ikisine bakarak iç geçirmişti. "Bu demek oluyor ki annem çok mutlu olacak Athy." James ile yumruk tokuşturduğumuzdan gülmeden edememiştim. Malum, James'in kazanı hiç kullanılmadığı için, kalbimden daha temizdi.

Adamotlarını çıkarıp her birine bir parça uzatmıştım. "Öncelikle adam otlarını sabitlemek, sonra da kolayca yemek yiyebilmek için bir büyü uygulayacağım, hazır mısınız?" Hepsi sıkıntı ile başlarını sallayıp birer parça adamotunu ağızlarına yerleştirmişlerdi.

Aslında abartılacak gibi değildi, düşündüğümün aksine o kadar rahatsız edici bir tadı yoktu. Hatta hafif tatlı bile denilebilirdi. Çocuklara ve kendime sırası ile araştırmalar sonucu öğrendiğim büyüleri uygulamış ve adamotunu yerinde sabit tutacak bir şekilde büyülemiştim.

𝑳𝑼𝑴𝑶𝑺 | 𝒎𝒂𝒓𝒂𝒖𝒅𝒆𝒓𝒔 [Askıya Alındı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin