=3=

575 49 2
                                    

   Tao, lise yıllarından beri arkadaşlarıydı ve bir kuzeni olduğunu biliyordu ama  bu kadar uzun boylu  olduğunu düşünmemişti. Baekyun yanında çocuk gibi kalmıştı. Wu Yifan'ın Çin'de dünya pazarına açılmış oldukça tanınmış bir tekstil şirketi vardı. Yeni sezon için farklı tasarımlara ve yeniliklere ihtiyacı olduğunun bilinciyle, Baekhyun ve Sehun'un Secret moda evini öneren Tao sayesinde onlarla tanışıp tasarımları görmeye gelmişti.  

      ''Aptal Tao... Bu şimdi mi haber verilir?'' diyen Sehun'un sesi, salonda yankılandı.'' Sehun bebeğim, terbiyeli ol konuğumuzun yanında,'' diyerek ona takıldı Baekhyun. Karşılığında Sehun'dan burun kıvırması almıştı. ''Tanrım! Bu çocuk hiç büyümeyecek. Siz ona bakmayın Bay Wu Yi...''    

     ''Kris. Adım Kris. Bana öyle diyebilirsin.'' Baekhyun mahçup olarak gülümsedi. ''Peki Kris. Sen de bana Baek diyebilirsin. Ve Sehun adına özür dilerim, bazen çocuk gibi davranıyor.''

    ''Sorun değil, üzülme. Peki, teklifime ne diyorsun Baek? Tao daha önce tasarımlarınızdan bir kaçının fotoğrafını atmıştı, ben de gelmeden önce moda evinizin sitesinden biraz araştırdım. Gayet güzel ve farklı tasarımlarınız var.'' Kris, Tao'nun ona gönderdiği tasarımları daha ilk gördüğü an beğenmiş, aradığı farklı tarz çizimleri niyayet bulduğuna sevinmişti. Eğer Baekhyun'u ikna edebilir ve anlaşırlarsa bu ürünler sayesinde bu pazardaki yerini daha da sağlamlaştıracak ve güçlenecekti.    

     ''Teşekkür ederim Kris.'' Baekhyun tasarımlarının beğenilmesine sevinmişti. ''Yakından bakmak istersen moda evimiz hemen alt katta,''diyerek öneride bulundu. ''Oh, elbette bakmak isterim. Önerimi düşüneceksin ama değil mi?''

    Kris, şirketi için yeni ürünler tasarlamasını istemişti. Elbette güzel bir teklifti ama kabul ederse sık sık Çin'e gitmesi ve belki uzun zaman orada kalması gerekecekti. Baekhyun Kore dışına sadece bir kez oda nikahı için çıkmıştı. Kris'in kendinden cevap beklediğini biliyordu, bu hemen verebileceği bir karar değildi. ''Şey, Kris, bize biraz zaman versen. Önce Sehun'la bunu konuşup düşünelim.''    

     ''Tamam, sorun değil Baek. Siz düşünün, ben beklerim ama bu arada bir iki ürün tasarlarsın bana olur mu? Şu an yeni ve farklı tasarımlara gerçekten ihtiyacım var.''    

     ''Elbette. Ofise inip bakalım, beğendiğin tasarımlardan alabilirsin.''

      Ofise inmek için oturdukları yerden kalktıkların da, Tao'un elinde bir saat önce Sehun görmesin diye koltuğun köşesine sıkıştırdığı zarfı gördü. Tao zarfı açmış ona bakıyordu, Baekhyun telaşlandı. Tao'un gözünün içine yalvaran bakışlarla baktı. Sehun'u işare etti. Tao anlamış gibi hızla zarfı cebine attı. ''Kris, bizim Baekhyun'la  konuşmamız gereken bir şey var, sen Sehun'la in biz birazdan geliriz. ''Sehun şüpheli gözlerle ikisine baktı. ''İkinizin  konuşacağı iş neymiş bakalım?''    

     ''Sehun...'' Tao alaylı ses tonuyla devam etti. ''Sıkıcı şirket işleri işte. Vergiler, ödemeler, düzenlemeler hani senin yapmaktan kaçındığın şeyler.'' Bunları duyan Sehun yüzünü buruşturdu, oldum olası bu işlerden hiç hoşlanmazdı. ''Iyyy... Hiç sevmem, size kolay gelsin. Gel Kris, biz inelim. Sayılardan nefret ediyorum.'' Hepsi Sehun'un sözüne güldü. Onlar evden çıkınca Tao hemen zarfı cebinden çıkarıp sordu.

    ''Bana ne zaman haber vermeyi düşünüyordun Baek?'' Oldukça kızmış görünüyordu. ''Tao, sakin ol. Ben bile bu sabah aldım, tabii ki sana haber verecektim. Sen benim avukatımsın.''  

      Tao, staj eğitiminden sonra bu dört yıl içinde mezun olmuş, girdiği Baro sınavlarını  kazanmış ve resmi olarak avukatlık belgesini eline almıştı. ''Sadece Sehun görmesin diye o an koltuğun kenarına sıkıştırmıştım,'' dedi Baekhyun ona bakarak.  

Contracted Married / ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin