''Ne var Eun Mi? Ne var?''
Chanyeol'un sinirli sesi, Eun Mi'nin kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Bu aptal neden ona bağırıyordu? Doğru, Chanyeol onun için tam bir aptaldı. Onu seviyor muydu? Hayır. Eun Mi'nin sevdiği tek şey paraydı. Bunca sene sırf para için beklemiş, sırf bu yüzden Chanyeol'un aptallıklarına, onun lanet ailesinin hakaretlerine katlanmıştı.
Aptal Chanyeol, onu deli gibi sevdiğini sanıyordu. Chanyeol'un dedesi olacak ihtiyar moruğun son kozu yüzünden bunca sene hasretini çektiği paracıklardan uzak kalmıştı. Umarım cehennemde yanıyorsundur pis moruk, diye içinden geçirdi hâlâ daha telefonda Chanyeol'u dinlerken. Sakinleşmek için derin bir nefes aldı, sinirlenip tüm planı mahvetmek istemiyordu. Sesine tatlı bir ton verip konuşmaya çalışsa da, suratı aslında sinirden kasılmış durumdaydı.
''Channie bebeğim, bu ne sinir?'' Bu aptala bu şekilde seslenmek midesini bulandırıyordu. ''Kim sinirlendirmiş benim bebeği mi?''
Chanyeol'un cevap vermesini beklerken, üzerinde bornozla oturduğu koltukta sinirle ayağını sallıyordu.
''Eun Mi, şu an konuşmak istemiyorum. Sonra konuşalım.''
Chanyeol, gerçekten de konuşacak durumda değildi. Baekhyun'a gece yaptıklarını düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Şu an Eun Mi'nin sesini duymak onu sakinleştireceği yerde daha çok iğrendiriyordu. Son aylarda Eun Mi onu çok fazla zorluyordu ve bu Chanyeol'un hiç hoşuna gitmiyordu. Özellikle, ailesine karşı tavırları affedilir gibi değildi. Eun Mi'yi gerçekten seviyormuydu? Bu son birkaç gündür aklını kurcalayan bir sorundu. Baekhyun'la, Xiumin'in ofisinde karşılaştıkları andan itibaren bunu sorgulamaya başlamıştı.
''Onu seviyor muyum?''
Son günlerde kendine en çok sorduğu soru buydu. Eun Mi'yi seviyor muydu?
''Neden Channie? Ne oldu ki?''
Chanyeol, sinirle saçlarından ellerini geçirdi. Neden sadece kabul edip telefonu kapamıyordu? ''Eun Mi sonraaa...'' diye bağırarak telefonu onun suratına kapattı. Eun Mi, oturduğu yerde sinirle sırtını dikleştirip, elindeki telefonu önünde duran koltuğa fırlattı.
''Aptal... Zaten sana katlanamıyorum, bir de telefonu suratıma kapatıyorsun. Bunun hesabını ödeyeceksin Chanyeol, bunun hesabını ödeyeceksin. Benim suratıma telefonu kapatmak neymiş göreceksin,'' diye öfkeyle söylenirken, arkadan gelen erkek sesi ona doğru dönmesini sağladı.
''Sevgili mi kim kızdırmış?''
•
•
•
Chanyeol, kapadığı telefonu yana fırlatıp sırtını dayayarak oturduğu duvardan gözünün önünde duran iki katlı villaya baktı. Dün gece yaptıkları... Tanrım! Dün gece Baekhyun'a saldırıp, zorla sahip olmuştu. Şu an ne durumdaydı? Onun küçük, narin görünen bedenine bunu nasıl yapmıştı? Nasıl bir öfke içindeydi ki, bu kadar kötü bir şeyi yapmıştı?
Zihninden onun 'Yapma' diye yalvaran sesi, acı ve hayal kırıklığı dolu yüzü gitmiyordu. Ne yapacağını bilemiyordu. Başını karnına çektiği dizlerine gömüp ağlamaya başladı. Koca Park Holdingin sahibi Park Chanyeol, içindeki pişmanlıkla oturmuş ağlıyordu.
İyi de neden? Böyle bir şey yaptıysa tek suçlu kendisi olamazdı değil mi? Baekhyun'un da suçu olmalıydı. Baekhyun da onu o kadar sinirlendirmeseydi...
Chanyeol, bütün bunları kendini haklı çıkarmak için bir neden olarak düşünürken aslında tek suçlunun kendisi olduğunu elbette ki biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Contracted Married / Chanbaek
FanfictionBiri, kendine miras kalan mal varlığını almak için, diğeri kardeşten öte sevdiği kader arkadaşını yaşatmak için yaptıkları anlaşmayla evlenmek zorunda kalan, biri öfkeli, diğeri yaralı iki ruh. Ve onları bekleyen acı ve hüzün dolu bir yolculuk...