Contracted Married / Chanbaek

=27=

    Baekhyun, gün geçtikçe biraz daha iyileşiyor kendini daha iyi hissediyordu. Terapisti Jongdae, her gün aynı saatte gelip onunla konuşuyor, Baekhyun'un kendini iyi hissetmesini sağlıyordu. Baekhyun son zamanlarda gördüğü rüyayı düşünüp duruyordu. Ne anlam içeriyordu? Annesi ne demek istemişti? Bütün bunları düşündükçe başına ağrılar giriyordu.

    Sehun ve Luhan akşam iş bitimi uğrayıp gece geç saatlere kadar onunla konuşuyor, Baekhyun'un gülmesini sağlıyordu. Sehun, Luhan'la mutlu görünüyordu. Tek derdi, Baekhyun'un evlerine ne zaman döneceğiydi. Baekhyun ve Tao onu zor ikna ediyor eve zorla gitmesini sağlıyordu.

    Sehun, Baekhyun'un bir terapistten yardım aldığını bilmediği gibi, Baekhyun'un bazı geceler ağlayarak uyandığınıda bilmiyordu.

    "Ama Baek, daha iyi görünüyorsun. Hadi, evimize gidelim. Lütfen."

     Sehun, yine her akşam olduğu gibi Baekhyun'u evlerine götürmek istiyordu.

    "Sehun bebeğim, iyice toparlayınca geleceğim. Lütfen asma suratını. Hem bak yanlız değilsin, Luhan var yanında."

    Baekhyun, Luhan'a bakıp gülümsedi.  "Onu üzmüyorsun, değil mi Sehun?"

    "Hayır... Tabii ki üzmüyorum. Üzülen benim."

    Baekhyun kaşlarını çattı. "Neden üzülüyorsun ki?"

    "Çünkü, tanrıçam evimizde değil." Sehun, kollarını göğsünde birleştirip suratını astı. Baekhyun, onun bu haline uzun zaman sonra kahkahayla güldü.

    "Ah, Sehun. Çocuk musun Sen? Gel buraya." Baekhyun, Sehun'u kollarından tutarak kendine çekip sıkıca sarıldı. "En kısa zamanda evimize geleceğim bebeğim, merak etme. Sen uslu bir çocuk olup işimize de, evimize de iyi bak. Olur mu?"

    "Baek, hemen iyileş tamam mı? Seni çok özlüyorum."

     "Tamam bebeğim, tamam."

***

    Ertesi sabah Baekhyun çok yorgun uyandı. Nedensizce bütün gece uyusa bile, sabahları yorgun uyanıyordu. Bu sabah yorgunluğunun üzerine midesindeki ağrı ve bulantıyla uyandı. Elini midesini üzerine koyarak ovaladı. Yatakta yan dönüp rahatsızlık veren bu durumun geçmesini bekledi ama ağrı ve bulantı geçeceği yerde daha da artmıştı. Midesinde hareketlenen sıvıyla hızla yataktan kalkarak son anda kendini banyoya atmayı başardı. Klozete midesindekileri çıkarırken zorlanıyordu. İçinde ne varsa çıkardığı halde öğürmeye devam ediyordu.

    "Öğğkkk..."

    Artık çıkaracak bir şey kalmadığı halde öğürmesi çok rahatsızlık veriyordu. Şu dünyada karanlıktan sonra en çok korktuğu şey kusmaktı. Annesi bu gibi durumlarda onun saçını ve sırtını okşar, kulağına iyi olacağıyla ilgili sözler fısıldar, rahatlamasını sağlardı. Baekhyun'un gözleri doldu. Şimdi onu rahatlatacak sözleri söyleyecek, sırtını okşayacak annesi yanında olsaydı bu kadar korkmazdı. Yeniden gelen öğürme isteğini bastırması çok zordu.

    "Öğğkkk..."

    Tao, duyduğu öğürme sesi ile hızlı adımlarla Baekhyun'un odasına girdi. Baekhyun yatağında değildi ve sesler banyodan geliyordu.

    "Baek..."

    Yeni bir öğürme sesi üzerine hızla banyoya ilerleyip kapıyı açtı. Baekhyun, klozetin yanına diz çökmüş, başını klozet sokmuş öğürüp duruyordu.

    "Öğğkkk..."

    "Aman Tanrım! Baek.İyi misin?"

    Baekhyun'un yanına çömelip sırtını ovaladı. Baekhyun hayır anlamında başını iki yana salladı öğürmeye devam ederken. Nihayet öğürmesi geçince Baekhyun biraz rahatladı. Tao onu tutarak kalkmasına yardım etti. Baekhyun'un anı baş dönmesiyle gözleri karardı. Gözlerinin önündeki görüntüler bulanıklaşmaya başlarken sendeledi. Tao sıkıca tutarak düşmekten son anda kurtardı.