=21=

488 34 30
                                    

    Baekhyun'un kendine gelmesinin üzerinden üç gün geçmişti. Yoora yine her sabah ona bakmak için geliyor, akşama kadar Baekhyun'un etrafında dört dönüyordu. Baekhyun'u çok sevmişti garip bir şekilde Baekhyun'a kendini kaptırmıştı. Baekhyun onun için küçük kardeşi gibiydi.

    Yoora, defalarca Chanyeol'un ona yaptığı kötülük için onun adına özür dilemiş, Chanyeol'un ne kadar pişman olduğunu söyleyip durmuştu. Baekhyun yaşadıkları yüzünden zaten utanıp üzülürken, bir de bunları duymak daha da üzülmesine neden oluyordu.

   Yoora, Chanyeol hakkında ne zaman konuşmaya başlasa Baekhyun'un gözlerindeki acının yanı sıra, bir şey daha fark etmişti. Baekhyun, Chanyeol'u seviyordu, buna emindi. Şu an çok üzgün ve kırılmış olsada onun Chanyeol'u sevdiği çok belli oluyordu.

   Kardeşi Chanyeol'ün de henüz farkında olmasada Baekhyun'a karşı bir şey hissettiğini biliyordu, buna adı gibi emindi. Chanyeol, düzenli olarak her gün arayarak Baekhyun'un iyi olup olmadığını soruyor, yemeğini yediğinden emin olmasını istiyordu. Aptal kardeşi kendine bile itiraf etmiyordu ama Yoora'ya göre Chanyeol, Baekhyun'un çekimine kapılmıştı ve Yoora ikisini birleştirmenin yollarını düşünmeye başlamıştı. Düşünmekle kalmamış eyleme geçirmişti bile.

    İşe Eun Mi denen sürtüğün gerçek yüzünü ortaya dökerek başlayacaktı ve bunun için kimden yardım alacağını çok iyi biliyordu.

     Kim Jongin...

   Kim Jongin, Xiumin'in kuzeniydi ve kendi güvenlik şirketini yönetiyordu. İşi gereği önemli bir çok kişiyle bağlantısı vardı. Eun Mi sürtüğünün tüm pisliklerini ortaya dökülmesi gerekiyordu. Yoora, hiç vakit kaybetmeden Jongin'i aramış ve ona yapması gerekenleri söylemişti. Şimdi yapması gereken, Jongin'den gelecek haberleri beklemekti.

    Jongin, Eun hakkında araştırmasını yaparken, Yoora da Baekhyun'la ilgilenmeye devam ediyordu.

     ''Abla, daha fazla istemiyorum.''

    Yoora, elindeki kaşığı tabağa geri koydu. Yirmi dakikadır Baekhyun'a yedirmeye çalışıyordu.

    ''Olmaz Baek. Çok az yedin, biraz daha yemelisin.''

   ''Ama abla, yakında bir balinaya döneceğim. Sürekli ağzıma bir şeyler tıkıp duruyorsun.''

    Yoora gülümsedi. Baekhyun çok yiyen biri değildi bu yüzden birinin sürekli ona yedirmesi gerekiyordu. O biri de kendisi oluyordu.

    ''İtiraz istemiyorum Baek.'' Suratını asıp üzgün ona baktı. ''Yoksa beni üzmek mi istiyorsun?''

    Baekhyun, ellerini öne uzatıp salladı. ''Hayır, hayır abla, olur mu öyle şey?'' Yoora'nın üzgün suratla bakmaya devam ettiğini görünce daha fazla direnmeyip pes etti. ''Tamam, bak yiyorum. Sen üzülme olur mu?'' Ağzını açıp başını uzattı. ''Aaaa...''

   Yoora, zafer kazanmanın sevinciyle gülerek kaşığı Baekhyun'un ağzına uzattı. ''İşte böyle, uslu çocuk ol bakalım,''  derken Baekhyun gözlerini devirip başını iki yana salladı.

    ''Hey, siz ikiniz ne yapıyor sunuz bakalım?''

     Tao, odanın kapısına yaslanmış ikisine bakarak sırıtıyordu.

    ''Kurtar beni Tao. Yoora abla beni yemekle boğuyor.''

      Baekhyun, Yoora'ya bakarak sızlandı. Tao ve Yoora gülerken Baekhyun dudaklarını sarkıtmış somurtuyordu.

     ''Eun Mi, burada ne işin var? Sana bir süre görüşmeyelim demiştim.''

Contracted Married / ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin