Chanyeol, Xiumin'in ofisinden çıktığından beri burnundan soluyordu. Aynı öfkeyle eve girdiği anda tüm gözler ona çevrilmişti. Bütün aile annesi, babası ve gıcık ablası bugün boşanma işlemleri için buluşacağını biliyordu. Onun öfkeli olduğunu gören annesi endişe ile sordu.
''Channie oğlum, ne bu sinir? Neler oluyor?''
''Oh, sanırım biri Bay Park kendini beğenmiş Chanyeol'u delirtmiş.'' Chanyeol kendisiyle alay eden ablasına sert bakışlar atarak, ''Kapa çeneni abla,''diyerek salona geçti.
''Ablanla düzgün konuş evlat,'' diye uyardı babası.
''Anlatsana oğlum neler oldu? Neden bu kadar sinirlisin?'' Annesi ısrarla sormaya devam ediyordu.
Chanyeol sinirle ellerini saçlarından geçirip bağırdı. ''Lanet olsun! Şu ihtiyar bunak bana son kozunu oynadı.''
''Ne demek istiyorsun?'' diye sordu babası, onun neden bu kadar öfkeli olduğuna bir anlam veremeyerek.
''Ne demek istiyorum öyle mi? Senin baban, yani benim dedem olacak ihtiyar, son kozunu oynadı. Adam mezarında bile benimle uğraşıyor ya...''
''Deden hakkında düzgün konuş Chanyeol! O seni severdi biliyorsun.'' Babasına sinirle gülerek baktı Chanyeol.
''Severdi öyle mi? O yüzden mi böyle saçma sapan şartlar koydu önüme? Ben sırf o istediği için tanımadığım biriyle evlenmek zorunda kaldım. Dört yıl boyunca sevdiğim kadınla evleneceğim zamanı bekledim.''''O seni sevmiyor aptal kardeşim. Eun Mi senin sadece paranı seviyor. Sürtüğün teki o.''
''Eun Mi hakkında düzgün konuş abla...''
''Konuşmassam ne yaparsın ha?''
''Siz ikiniz tartışmayı kesin hemen ve sen neler oluyor anlat.'' Annesi son kez uyardı.
Chanyeol sakinleşmek için derin bir nefes aldıdıktan sonra anlatmaya başladı. ''Bugün, Xiumin'in ofisinde boşanma işlemleri için buluştuğumuz da, ihtiyarın yeni bir vasiyet daha bıraktığını öğrendik."
Babası lafa girerek, ''Yeni bir vasiyet mi?nasıl?'' diye sordu.
''Bu vasiyete göre yapmaya mecbur olduğumuz bir şart koşulmuş.''
''Şart mı, ne şartı?'' Ablası oturduğu yerden doğrularak sordu.
''Boşanmaya bir ay kala diğer şahısla...''
''Kocanla...'' diye düzeltti ablası. Chanyeol öfkeyle ablasına baktı.
''O benim kocam değil...''
''Ha ha ha! Neyin peki? Chanyeol siz evlisiniz unuttun mu? Güldürme beni.''
''Abla!''
Ablası omzunu silkerek oturduğu koltuğa sırtını dayadı. Chanyeol onun konuşmayacağından emin olduktan sonra devam etti. ''Evlendiğim şahısla...'' derken ablasına bakıp üstüne vurgulayarak devam etti. ''İki gün geçirmem gerekiyor.''
''Ne? Ha ha ha... Sahi mi? İşte bu çok ilginç.''
''Abla! Kes şunu...''
''Birinci gün aile ile tanışılıp birlikte bir gün geçirilecek. İkinci gün... Tanrım! İşte bu çok fazla.'' Bir süre sakinleşmek için sustu. ''İkinci gün ise, baş başa bir akşam yemeği yenecek. Düşünebiliyor musunuz? Ben, o asalakla akşam yemeği yiyeceğim, hem de baş başa...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Contracted Married / Chanbaek
FanfictionBiri, kendine miras kalan mal varlığını almak için, diğeri kardeşten öte sevdiği kader arkadaşını yaşatmak için yaptıkları anlaşmayla evlenmek zorunda kalan, biri öfkeli, diğeri yaralı iki ruh. Ve onları bekleyen acı ve hüzün dolu bir yolculuk...